CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör olmasını protesto eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine, “Öğrenci misiniz terörist mi” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi: “Anayasa’nın verdiği hakkı kullandı diye bir insana nasıl ‘Terörist’ dersin. Suçtur, dava açılsa tazminat ödersin.“
Karamollaoğlu, Anayasa değişikliği tartışmalarına ilişkin soruya, taslaklarının kısa sürede hazır olacağını ifade ederek fikir teatisinde bulunacaklarını söyledi.
CHP lideri, Türkiye’nin gerçek gündemi yoksulluk, ekonomi, intiharlar olduğunu, siyasette ciddi bir kutuplaşma olduğunu ve bu kutuplaşmadan çıkması gerektiğini söyledi.
‘Varolan Anayasa’yı uygulamalı’
Bu kutuplaşmanın nedeninin de iktidar zihniyeti olduğunu belirten CHP lideri anayasa tartışmasını iktidar partisinin başlattığını anımsatarak şunları söyledi: “Tartışma başlatmak için varolan anayasaya uymanız lazım. Tarafsızlık esastır devlet yönetiminde. Uygulanıyor mu? (…) Anayasa Mahkmesi (AYM) kararlarına uyulmuyor ve suçlu organ haline getiriliyorsa bu kişilerin anayasa değişikliği tartışmasına nasıl katılacaksınız?”
Anayasa değişikliğinin gerektiğini ancak hak arama ve adalet kavramı üzerinden zihniyet değişikliği olmasının şart olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, “Erdoğan bunu kabul eder mi sanmıyorum” dedi.
‘İzzet-ü ikballe çekilmek’
CHP lideri, Boğaziçi’ndeki ‘kayyım rektör’ eylemleri ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dün sarfettiği, “Siz talebe misiniz terörist mi” ifadelerine ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi: “Babasının görüşü ne olursa olsun bütün evlatlar bizim evladımızdır. Kurallar aykırı bir atama yapıldı. ‘İzzet-ü ikballe çekilmek’ diye bir tabir var. Herkesin reddettiği bir görevde olmak ne katacak size? ‘Bu atanan kişi bizim üniversitenin standartlarına göre profesör olamaz’ diyorlar siz rektör atıyorsunuz.”
‘Büyüklük yap’
Öğrencilerin toplantı ve gösteri yaptığını, cam çerçeve kırmadığını bunun da anayasal hak olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu rektör Melih Bulu’ya çekilmesi yönünde çağrı yaptı: “Sadece öğrenciler değil. Eski mezunlar, akademisyenler de eylem yapıyor. Kardeşim sen de büyüklük yap. Oturunca orada boyun mu uzayacak? Yarın oğlun, ‘Baba sana kimse destek vermedi. Nasıl bir babasın’ dese ne yanıt verecek?”
Devleti yöneten kişinin ağzından çıkan lafı tartması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, “Terörist” demenin suç olduğuna dikkat çekti: “Birilerini mi taradı, adam mı öldürdü bu insanlar? Anayasa’nın verdiği hakkı kullandı diye bir insana nasıl ‘Terörist’ dersin. Mahkeme kararı lazım. Suçtur, dava açılsa tazminat ödersin. ‘Terörist’ dedin serbest bırakıldılar. Kaybeden kim? Bu terörist lafını kullanan. Emin olan gençler bizden daha iyi düşünür. Bazen daha heyecanlı olabilirler. Anlayışla karşılamamız gerek. “
“Kayyım rektör’ ifadesini kullanan CHP lideri, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki sergide yer alan Kabe görseline ilişkin ise ‘provokasyon’ nitelendirmesi yaptı ve konunun araştırılması gerektiğini vurguladı.
Erdoğan’ın 2000’lerin başındaki, ‘Direnin’ söylemine gönderme
Karamollaoğlu ise Erdoğan’ın 2000’li yılların başındaki konuşmalarına gönderme yaptı: “Sayın Erdoğan’ın 2000’li yılların başında gençlere yönelik birkaç tane konuşması var. ‘Direnin, pes etmeyin, hangi baskı yapılırsa yapılsın hakkınızı arayın’ diye. Çok şiddetli ifadeler kullanmış. Kendisinin de bir geçmişteki ifadelerini dinlemesine ihtiyaç var. Bugünkü gençleri itham ederken, o teşvik etmiş, onu okumuşlardır gençler. ‘Sayın Cumhurbaşkanı’nın dediklerini yerine getirelim’ demiş olabilirler.”
‘İttifak arayışı yok’
Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın Saadet Partisi’ne ziyaretleri ve HDP’yle ilişkilere ve ittifak arayışı tartışmalarına ilişkin soruya yanıtı şöyle oldu: “Yasalara göre kurulan siyasi partiler zaman zaman bir araya gelmek zorundadırlar. Yasalara göre kurulmuş bir siyasi partiyi düşmanlaştırmak doğru değildir. HDP bir siyasi partidir. Bizimle görüşmek istersen görüşürüz. Şu aşamada bir ittifak arayışı sözkonusu değil. Türkiye’nin sorunlarını nasıl aşabiliriz bunları oturup konuştuk.”
Kılıçdaroğlu, CHP’li Enis Berberoğlu hakkında AYM’nin ikinci kez verdiği hak ihlali kararının uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Tank palet fabrikası konusundaki sözleri nedeniyle 100 bin lira tazminat ödemeye mahkum edilmesiyle ilgili ise “Ben haklıyım ne yaparlarsa yapsınlar” ifadelerini kullandı.