Başka bir ifade ile memur, memur emeklisi ve SGK emeklilerine enflasyon farkı yanı sıra yüzde 8,52 oranında da refah payı ile birlikte 2023 yılının ilk 6 ayı için yüzde 25 zam yapılacak.
Memurlar geçen yılın ikinci yarısı için toplu sözleşme kaynaklı yüzde 7 zam almıştı. Aynı dönemde enflasyon yüzde 15.39 olarak gerçekleşti. Memur ve emekliler yine toplu sözleşme gereği yılın ilk yarısı için yüzde 8’lik bir zam daha alacak.
Erdoğan, ‘müjde’ olarak duyurdu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözleşmeli personele kadro verilmesine ilişkin düzenlenen törende 2023 yılı ilk yarısı için memur, memur emeklisi ve SGK emeklilerinin maaş artış oranını yüzde 25 olarak açıkladı. TÜİK’in açıkladığı verilere göre memur ve emeklilere maaş artış oranının yüzde 16,48 olarak belirlendiğini söyleyen Erdoğan, “Memur, memur emeklileri ve diğer tüm emeklilerinin maaş artış oranını yüzde 25 olarak uygulayacağız” dedi.
Erdoğan’ın açıklamasından satır başları şöyle:
“Bu ülkede kimi sendikaların, vesayete ortam hazırlamak için piyan olarak kullanıldığını gördük. Bu ülkede ideolojik bağnazlıkla hareket eden sendikaların; demokrasiyi korumak yerine 5’li çete olarak darbecilere alkış tuttuğunu gördük. Milletin seçtikleri karşısında, ‘ordu göreve’ pankartlarıyla sıraya giren sendikalar gördük. Marjinali yapıların sözcülüğünü yapan, teröristlere destek veren sendikalar gördük. İnsan hayatını, özgürlükleri, emekçinin haklarını savunmak yerine iç ve dış güç odaklarına selam duran sözde sendikalar gördük.
Benzer çarpıklıklar üniversitelerden gazetelere, baro ve odalardan siyasi partilere kadar geniş bir yelpazede geçerlidir. Yaşadıklarımız bize ideolojik sendikacılığın ne ülkemize ne demokrasimize katkımızın olmadığını göstermiştir. Türkiye’de bu sendikacılık anlayışının hiçbir hükmü ve itibarı kalmamıştır. Ülkemiz son 20 yılda ayağına vurulan diğer prangalarla birlikte ideolojik sendikacılık zincirinden kurtulmuştur.
Seçimler öncesinde ‘hiç kimse belediyelerimizden atılamaz’ deniliyordu. Büyükşehir belediyeleri dahil kapının önüne konan işçilerimizi, memurlarımızı gördük. Şimdi onların hepsi tekrar yasal düzenleme ile görevlerinin başına dönecekler.
Milletimizin her bir ferdine hizmet ettik. Kimseyi ötekileştirmedik, dışlamadık. Kimsenin inancına, hayat tarzına müdahale etmedik. Bize oy versin vermesin tüm vatandaşlarımız hakkına hukukuna samimiyetli riayet ettik. Türkiye’nin büyüyen ekonomisinden herkesin faydalanmasını sağladık.
Konut edindirme yardımı, (KEY) yıllarca vatandaşımızdan kesilen 3,5 milyar liranın günümüz rakamları ile 20,3 milyar liranın hak sahiplerine ödemesini biz gerçekleştirdik. Ey CHP, sizler halkımızdan bu paraları topladınız. Biz bunları tekrar sahiplerine ödedik.
Tasarrufu teşvik hesaplarında toplanan 17,1 milyar lira tutarındaki kaynağı çalışanlarımıza biz ödedik biz.
Ne dedik, devlet vatandaşına borçlu olamaz. Altılı Masa’da olanlar var ya, onlar bu süreci iyi bilirler. İçlerinden bir tanesi var, “Devlet olarak bunu ödeyeceksin” diyen benim. Bu talimatı veren benim. Bunları şakır şakır ödedik.
Bugüne kadar, küresel ekonomik şartlar nasıl olursa olsun, kamu görevlilerimizi enflasyon karşısında asla ezdirmedik. İmkanlarımızı zorlama pahasına tüm kamu personelimize sahip çıktık.
Göreve geldiğimiz 2002’de en düşük devlet memuru aylığı sadece 392 liraydı, biz bunu 9 bin 105 liraya yükselttik.
Kamu görevlilerimizin ve emeklilerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz.
Birileri polisinden savcısına, öğretmeninden hâkimine kadar bütün kamu görevlilerimizi tehdit ederken biz sizler için çalışmaya devam ediyoruz.
Muhalefetin çapsızlığı karşısında rehavete kapılmadan milletimizin aydınlık yarınları için ter döküyoruz. 20 yıldır altyapısını hazırladığımız güçlü ve büyük Türkiye’yi hep birlikte inşa etmekte kararlıyız
Birileri görmek ve kabullenmek istemese de Türkiye yüzyılının şafağı sökmüş, güneşi doğmaya başlamıştır.
İçinde bulunduğumuz asrın ülkemizin yüzyılı olmasını kimse engelleyemeyecektir. Ne yularını emperyalistlerin tuttuğu terör örgütlerin tehditleri, ne siyaset mühendisliği ürünü kırık dökük masaların ayak oyunları, Türkiye yüzyılı menziline varmamıza engel olamayacaktır.
Önümüzdeki 4-5 aylık kritik süreci çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Türkiye’yi eski karanlık günlere geri döndürmek isteyenlerin boş durmadığını iyi biliyoruz. Hepimiz yapmanın zor, yıkmanın kolay olduğunun farkındayız. Yıkım ittifakının ve destekçilerin hangi niyetleri taşıdıklarını hep birlikte görüyoruz. Kendi siyasi ömürlerini uzatma dışında hiçbir gayesi olmayan bu paravan yapıdan ülkeye, millete hayır gelmeyeceği açıktır. 2023 seçimleri, Türk siyaset sahnesinin Altılı Masa denilen 6 benzemezin kabak tadı veren kavgalarından kurtuluşumuzun miladı olacaktır.
Hesaplama hangi veri üzerinden yapılıyor?
Geçen yıl haziran ayında maaşı 10 bin lira olan bir memur yüzde 7’lik toplu sözleşme zammıyla Temmuz ayında 10.700 lira almaya başladı. Temmuz-Aralık ayları arasında TÜFE yüzde 15,39 oranında arttı. Memur ve memur emeklileri Temmuz’da verilen yüzde 7’lik zam enflasyonun altında kaldığı için maaşlara önce enflasyon ile aradaki farkı kapatacak oranda zam yapılıyor. Başka bir ifade ile Haziran ayındaki 10 bin liralık maaş yüzde 15.39 artırılarak 11.539 liraya çıkarılıyor. Bunun üzerine de yine toplu sözleşme kaynaklı olarak yüzde 8 ilave ediliyor (923,12 lira). Bunun da eklenmesiyle 2023 yılı Ocak ayı için alınacak en az ücret 12.462 lira oluyor. Buna göre Temmuz ayında 10 bin 700 lira olan maaşın 12 bin 462 liraya çıkarılması için de artış oranının yüzde 16,4684 olması gerekiyor.
Zam oranında son söz Cumhurbaşkanı Erdoğan’da
Her ne kadar memur ve memur emeklilerinin maaşlarına toplu sözleşme gereği otomatik olarak yapılması gereken artış oranı yüzde 16,46 olarak hesaplansa da ellerine geçecek maaşın bunun daha da üzerinde olmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücret artışıyla ilgili toplantı dahil olmak üzere birkaç kez, memur ve emeklilere enflasyon farkı yanı sıra bir refah payı verileceğine ilişkin konuşma yapmıştı.















