Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin üyelik sürecinin başlama ihtimaline ilişkin, “Avrupa Birliği’nden göreceğimiz olumlu çalışmalar neticesinde biz de verdiğimiz sözleri hayata geçirmek için çalışmalara başlarız” dedi.
İsveç’in NATO üyeliği konusunda Erdoğan, “İsveç’in katılım protokollerini onaylayacak merci Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Şu an işleyen bir süreç vardır. Meclisimiz atılan adımları takip edecek, ülkemizin çıkarları doğrultusunda en doğru kararı verecektir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesiyle ilgili de, “F-16’ların satışıyla ilgili Biden ve yönetimi aslında ülkemiz lehine bir tutum sergiliyor. Şu anda gerek kendisi gerek Dışişleri Bakanı ‘biz bu işin üzerindeyiz, takipçisiyiz’ dediler” açıklamasını yaptı.
NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi nedeniyle Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta bulunan Erdoğan, yurda dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, gazetecilere şu açıklamaları yaptı:
“Vilnius’ta düzenlenen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi münasebetiyle yaptığımız Litvanya ziyaretimizi başarıyla tamamladık.
Ukrayna’da devam eden savaşın etkilerinin bölgemizde ve küresel ölçekte hissedildiği bir dönemde gerçekleştirdiğimiz zirvemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Vilnius, NATO’nun birlik ve insicamının sergilenmesi, ittifak dayanışmasının pekiştirilmesi için önemli bir merhaleyi teşkil etti.
NATO’nun Avrupa Antik Bölgesi’nde savunma ve güvenlik konuları bakımından asli istişare forumu olduğunu bir kez daha teyit ettik. Müttefikler arasındaki yaptırım ve kısıtlamaların kaldırılması vaadini de içerecek şekilde yenilenen savunma yatırımları, özellikle bu tür taahhütlerin kabulü mahiyetindedir. Yine çabalarımız sonucunda ittifak tarihinde ilk defa Terörizmle Mücadele Özel Koordinatörü atanması kararı ilan edildi.
İsveç’in NATO üyeliği konusu malumunuz zirve bağlamında öne çıkarılan hususlardan biri oldu. Bu konudaki ilkeli duruşumuz başından beri bellidir. Politikamızı burada da devam ettirdik.
Zirve hitamında yaptığımız basın toplantısında meseleyi enine boyuna değerlendirdik. Kendilerine ifade ettiğimiz gibi İsveç’in katılım protokollerini onaylayacak merci Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Şu an işleyen bir süreç vardır. Meclisimiz atılan adımları takip edecek, ülkemizin çıkarları doğrultusunda en doğru kararı verecektir.
Değerli arkadaşlar, zirve marjında birçok devlet ve hükümet başkanıyla görüşmelerimiz oldu. Liderlerle görüşmelerimizde hem ikili meseleleri hem de NATO bağlamında iş birliğimizi ele aldık.
“Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakerelerini de hızlandıracağız”
Avrupa Birliği üyelik sürecimizin yeniden canlandırılması noktasında olumlu bir kanaat hâkim. Türk ekonomisine çarpan etki yapacak Gümrük Birliğinin güncellenmesi müzakerelerini de hızlandıracağız. Vize serbestisinde de mesafe alacağımıza inanıyorum.
Türkiye’nin savunma kabiliyetini güçlendirecek projelerle ilgili süreçler de ivme kazanacaktır. Muhataplarımızla olan görüşmelerimizde kendilerine İletişim Başkanlığımızın hazırladığı dört vizyon eseri takdim ettim. İnsani Yardımda Türkiye Modeli, Türkiye’nin NATO’ya Katkıları, Türkiye’nin Terörizmle Mücadelesi ve Lider Diplomasi başlıklı bu eserlerle tarihe not düştük.
Zirvemizin ve yaptığımız görüşmelerin ülkemiz, milletimiz ve güvenliğimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Teşekkür ederim.”
Erdoğan’a yöneltilen sorular ve yanıtlardan bazıları şöyle:
Joe Biden ile görüşme
– NATO Zirvesi marjında pek çok ikili görüşme yaptınız. ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığınız görüşmeye dair detaylı bilgi vermeniz mümkün mü? F-16 tedarik ve modernizasyonuyla ilgili gelişme beklemeli miyiz? Bundan sonraki Türk-Amerikan ilişkilerine dair beklentileriniz nelerdir?
Değerli arkadaşlar öncelikle Türkiye ile ABD, malum NATO müttefiki, stratejik ortaklığa sahip iki önemli ülkedir. 2021 yılında Sayın Biden ile kurulmasını kararlaştırdığımız stratejik mekanizma kapsamında kurumlarımız görüşmelerini sürdürmekte. Mekanizmayla aramızdaki diyalog kanallarına yeni bir dinamizm kazandırdık.
Zirve kapsamındaki görüşmemiz de çok çok verimli geçti. Yaklaşık 1 saat 15 dakika bir görüşme oldu. F-16’ların satışıyla ilgili Biden ve yönetimi aslında ülkemiz lehine bir tutum sergiliyor. Şu anda gerek kendisi gerek Dışişleri Bakanı ‘biz bu işin üzerindeyiz, takipçisiyiz’ dediler. Tabi bizden de Dışişleri Bakanımız Hakan Bey, aynı şekilde İbrahim Bey her ikisi de muhataplarıyla görüşmek suretiyle bu sürecin, hatta Yaşar Paşamız da muhatabıyla görüşmek suretiyle, bu sürecin lehe dönüştürülmesini inşallah temin edecekler.
– Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinde yeni bir süreç, yeni bir açılım ihtimalinden söz ediliyor. Buradaki görüşmelerden aldığımız hava oydu ve bazı sözler de verildi. Bu aşamada beklenen vize kolaylığı, vize serbestliği ve Gümrük Birliği çerçevesinde güncellemeler noktasında müzakerelerin devamına yönelik ilk adımlar nasıl atılacak? Nasıl bir takvim var önümüzde?
Danışmanın Çağatay Bey’i Brüksel’e gönderdik. Yarın orada bu konularla ilgili görüşmeleri yapacaklar. Gerek Gümrük Birliği konusu gerekse vize serbestisi konularını görüşecek. Bunların Türkiye lehine olacağına inanıyorum. Bugün Ursula von der Leyen de bununla ilgili bize olumlu bazı şeyler de söyledi. Danışmanım Çağatay Bey de oradan olumlu gelişmelerle dönecektir diye düşünüyorum.
Çünkü son Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde, yüksek temsilci ve komisyondan Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri hakkında rapor hazırlamasının istenmesi isabetli bir adım olmuştur. Raporun olumlu ve ileriye dönük biçimde hazırlanmasını bekliyorum.
Öte yandan Türkiye olarak verdiğimiz sözlerin her zaman arkasında durduk, duruyoruz. Kazan-kazan ilkesiyle yürütülen müzakerelerin somut sonuçlarını en kısa zamanda görmek istiyoruz. Verilen sözlere dair somut adımlar öncelikle terör örgütlerinin faaliyetlerinin söz konusu ülkelerde sonlandırılması, teröristlerin iadesi. Avrupa Birliği’nden göreceğimiz olumlu çalışmalar neticesinde biz de verdiğimiz sözleri hayata geçirmek için çalışmalara başlarız.
Geçen yıl üzerinde mutabık kalınan konular hayata geçmediği için süreç bugüne geldi. Bundan sonra da verilen sözlerin hayata geçirilmesine göre biz de harekete geçeriz. Netliğimizi, bu konuda tavizsiz olduğumuzu muhataplarımıza anlattık.
Körfez ülkelerine ziyaret
– Sayın Cumhurbaşkanım, ben ekonomiyle ilgili bir soru sormak istiyorum belirttiğiniz çerçevede. Genel yaklaşımınızda yatırım, üretim, istihdam, ihracat, doğal olarak büyüme ve cari fazla ana başlıklar. Gerek ekonomi yönetiminde gerekse Merkez Bankası yönetimindeki yenilemeyle birlikte önceki dönemi değerlendirip, farklılaşan, mali sıkılaştırma diyebileceğimiz karar süreci, kamu maliyesini güçlendirecek ek gelir önlemleri devreye girdi. Bu hamleleri siz özellikle enflasyonun tek haneye düşürülmesi noktasında nasıl bir takvim öngörüyorsunuz? Bu arada önümüzdeki hafta bir Körfez ziyaretiniz olacak. Körfezden Türkiye’ye farklı yol ve yöntemlerle kaynak girişimleri oldu geçmişte. Daha kapsamlı, daha sürdürülebilir bir çerçeve anlaşmasıyla bu süreci destekleyecek farklı ve yeni bir dönemin kapısı aralanabilir mi?
Bu ziyarette umutlarımız var. Arkadaşlarımı önceden gönderdim. Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri buraları dolaştılar. Biz de bir heyetle gideceğiz. Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri’ni dolaşarak onlarla aramızdaki her türlü ilişkileri daha da güçlendirelim istiyoruz. Hatta bugün Muhammed bin Zayed aradı. Merak ediyorlar. Ne oldu, nasıl gitti falan. Dedik ki ‘Nasıl olsa Çarşamba günü sizdeyiz. Orada etraflıca bunları görüşürüz.’ Katar’dan oraya gideceğiz, Suudi Arabistan’a, Katar’a geçeceğiz ve umutluyum. Ön ziyaretlerde arkadaşlarımız belli bilgilendirmeleri yaptılar. Yapacağımız ziyarette de Türkiye’ye verecekleri destekleri bizzat görme, yaşama imkânımız olacak. Daha önce yaptığım görüşmelerde kendileri söyledi. ‘Türkiye’ye ciddi yatırımlar yapmaya biz hazırız.’ Bunu bu ziyaretle birlikte de inşallah noktalamış olacağız. Bu yatırımlar belki bizde olacak, belki Suudi Arabistan’da, Katar’da, Birleşik Arap Emirlikleri’nde olacak.