
Daha önce KHK ile ihraç edilen kişilere kredi kartı, kredi, banka kartı vermeme gibi yaptırımlar uygulayan bankalar bu kez belediyelerin yardım paralarını vermemeye başladı.
İzmir’de geçtiğimiz aylarda meydana gelen depremde mağdur olan KHK’li Ayşe ve Mehmet Dabak isimli çift İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin depremzedelere kira yardımı olarak verdiği 10 bin liralık parayı almak için bankanın yolunu tuttu.
Banka KHK’li çifte önce, ‘paranız yatırılmadı’ dedi, sonra da ‘T.C kimlik numarası kısıtlı’ diyerek kendilerini eve gönderdi. Dabak çifti bu duruma tepki gösterip olayı sosyal medyada duyurunca sonraki gün banka Dabak çiftini arayarak, ‘Gelin paranızı çekin’ yanıtını verdi.
Ankara’da ise 672 sayılı KHK ile ihraç edilen R.G., maddi zorluklar yaşadığı için CHP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne başvurdu.
Belediye, R.G.’ye 500 liralık pandemi yardımında bulundu.
Ancak paranın yatırıldığı banka, ‘Kısıtlı kimlik kartı numarası’nı gerekçe göstererek parayı R.G.’nin hesabına yatırmadı.
R.G., daha önce yargılandığı davadan beraat etmesine rağmen bankanın bu uygulamasına tepki gösterse de parasını alamadı. R.G., “Ben bu parayı çalmadım. Ben hakkım olanı istiyorum. Bu yapılan haksızlık. Bunu kabul etmek mümkün değil” dedi.
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na kendisine iletilen bu iki olayı Meclis gündemine de taşındı. Gergerlioğlu şunları söyledi:
“Vakıfbank’la başımız dört yıldır belada. Kendi kafalarına göre keyfi bir uygulamayı hayata geçiriyorlar. Diğer bankalar geri adım atmaya devam ediyor. Ancak Vakıf Bank bu ayrımcı uygulamaya devam ediyor. Dün akşam Meclis’te de bu konuyu anlatırken CHP’li arkadaşlara da dikkatli dinleyin dedim. Belediyeler bu insanlara ayrımcılık yapmadan yardım etti. İktidar bakanlık aracılığıyla bu durumu engelliyor bu çok üzücü. Bu insanlar gariban insanlar, İzmir’deki karı koca bana durumu anlatınca çok zor durumdaydı. Bu durum asla kabul edilemez. Vatandaş bize gelmese, bu uygulamalar gündem olmasa insanlar paralarını alamayacak. Umarım Ankara’daki Vakıf bank bu uygulamasından acil bir şekilde vazgeçer. Belediyeler kendi imkanlarıyla insanlara destek veriyor. Bankalar ise buna engel olmaya çalışıyor. Zalimliğin bu kadarı olmaz! Bu bir soykırım belgesidir Bu yaşananların hepsini kayıt altına alıyoruz.”
Ayrıca Gergerlioğlu, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na da başvurdu. Gergerlioğlu yaptığı başvuruda, “Tarafıma iletilen bu iddialar eğer doğruysa bu durum Nazi Almanya’sındaki insan hakları ihlallerini hatırlatmaktadır. Bu bağlamda, derhal TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun toplanmasını, iddiaların İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu tarafından ilgililerden bilgi talep istemek suretiyle incelenmesini arz ve talep ederim” dedi.


















