6 yaşında dini nikahının kıyıldığını ve yıllarca sistematik istismar ve tecavüze maruz bırakıldığı gerekçesiyle savcılığa başvuran H.K.G’nin hikayesi Türkiye’nin gündemine oturdu.
Konuyla ilgili 2020’de başlatılan soruşturma geçen ay tamamlandı.
Mayıs ayında hem H.K.G ile arasında nikah olan K.İ. hem de mağdurenin anne ve babası sanık sıfatıyla hakim karşısına çıkacak.
2012’deki soruşturma nasıl başladı?
H.K.G, 2012 yılında adet düzensizliği şikayetiyle annesiyle hastaneye gitmişti.
Durumundan şüphelenen doktor bunu polise bildirdi ve çocuk istismarı gerekçesiyle K.İ. hakkında soruşturma başlatıldı.
Bu soruşturmada mağdur kemik yaşı ölçümü için hastaneye sevk edildi.
“Benim yerime başkası kemik ölçümüne sokuldu”
Yıllar sonra bu olayı polise anlatan H.K.G, kendisi yerine başka birinin ölçüme sokulduğunu öne sürdü.
Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde yapılan bu ölçümde, kemik yaşının 21 olduğuna yönelik rapor düzenlendi.
Raporun ardından da dosya “takipsizlik” kararıyla kapatıldı.
H.K.G’nin 2020’de şikayetçi olmasıyla dosya yeniden açıldı. Kapatılan o dosya yeniden gündeme geldi.
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) da soruşturmaya takipsizlik veren savcı hakkında inceleme başlattı.
İşte o tartışmalı karar: Ailesinin ve kendisinin rızasıyla
Independent Türkçe, o takipsizlik kararına ulaştı.
İlk soruşturma, hastanedeki doktorun raporuyla 10 Aralık 2012’de açıldı.
İstismarla suçlanan K.İ.’nin şüpheli olduğu bu soruşturma 39 gün sonra, 18 Ocak 2013’te kapatıldı.
Takipsizlik kararında, mağdurenin şüpheli K.İ. ile “ailesinin ve kendisinin rızasıyla birlikte oldukları ve karı-koca hayatı yaşadıkları” ifade ediliyor ve nüfus kaydında yaşının küçük olması münasebetiyle soruşturma başlatıldığı vurgulanıyor.
H.K.G, nüfus kaydına göre 1998 doğumlu. Bu soruşturma H.K.G 14 yaşındayken yürütüldü.
Takipsizlik kararında, “Mağdurenin suç tarihi itibariyle 18 yaşını bitirdiği” söylenerek şüpheli hakkında herhangi bir suç eylemine rastlanmadığından bahsediliyor.
KAYNAK: INDEPENDENT TÜRKÇE