Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde yeğenini 12 yaşından itibaren istismar eden amca Y.K. hakkında mahkeme beraat kararı verdi. Amcanın eyleminin ‘kanunda suç olarak tanımlanmadığına’ hükmeden mahkeme, tutuklu yargılanan amcanın tahliye edilmesine karar verdi.
Davayı takip eden Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği ve Şanlıurfa Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin talebi üzerine mahkeme bir aylık koruma kararı verdi.
Siverek başsavcılığının hazırladığı iddianameye göre, amca Y.K. yeğenini 12 yaşında mevsimlik işçi olarak çalışmaya gittikleri şehirde taciz etmeye başladı. Mağdurun anlatımına göre, Y.K., kimseye bir şey söylememesi için tembihliyordu. ‘Yaşının küçük olması sebebiyle yaşananları idrak edemediğini’ söyleyen mağdurun anlatımına göre, Y.K. kendisine ‘onu çok sevdiğini, ondan zarar gelmeyeceğini, onu her zaman koruyup kollayacağını’ söylüyordu.
Koluna dövme yaptırdı
Mağdur, konuşmak istemediğini söyleyince Y.K.’nin kendisini tehdit etmeye başladığını aktardı. Y.K.’nin 2020’de 11’inci sınıfa giderken kendisiyle zorla cinsel ilişkiye girdiğini anlatan mağdur, sanığın cinsel ilişkiye girdikleri tarihi de koluna dövme yaptırdığını söyledi.
Silahla tehdit etti
Y.K.’nin kendisini ‘kimseyle görüşemezsin’ diyerek tehdit ettiğini ve telefonunu kontrol ettiğini aktaran mağdur, bir defasında telefonuna yanıt vermediği için sanığın kendisini ıssız bir yere götürüp silah çektiğini söyledi.
Mağdur, lisans eğitimi için başka bir şehire gitti, ancak Y.K. oraya da gitti. İstanbul’dan mağdurun bulunduğu şehre giden Y.K., başka bir telefon numarasından mağdura mesaj yollayıp intihar ettiğini söyledi. Mağdur inanmayınca çalıştığı yere çiçekle gelen Y.K., mağdurun ailesinin yaşananları öğrendiğini, bu nedenle ‘kendisini yaşlı birine vereceklerini’ iddia etti. Mağdur, Y.K.’yi göndermeye çalıştı, ama Y.K. direnince mağdurun arkadaşları onu kovaladı.
Fotoğraflarını çekti
Bunun üzerine tehdit edici mesajlar yollamaya devam eden Y.K., peşini bırakma vaadiyle mağduru son kez görüşmeye çağırdı. Gittikleri öğretmen evinde intihar etmekle tehdit eden Y.K., mağdurla burada da zorla cinsel ilişkiye girdi. Bu sırada mağdurun fotoğraflarını çeken Y.K., bunu arkadaşlarına göndermekle tehdit etti. Mağdur, karşı çıkınca da sanık tarafından darp edilip hırpalandı. Tehditlere dayanamadığını belirten mağdur, yaşananları ailesine anlattığını bunun üzerine emniyette olayla ilgili ifade verdiğini söyledi.
Soruşturma kapsamında tutuklandı
Siverek başsavcılığı, yaşananlarla ilgili ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘evlenme yasağı bulunan kişi tarafından reşit olmayanla cinsel ilişki’ suçlarından soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında Y.K., 22 Aralık 2022’de tutuklandı.
‘Rızası vardı’
Y.K., ifadesinde mevsimlik işçi olarak gittikleri şehirde mağdura karşı herhangi bir cinsel yaklaşımı olmadığını iddia etti. Mağdurla arasındaki ilişkinin amca-yeğen ilişkisi olduğunu belirten Y.K., ilk olarak yeğeninin kendisiyle birlikte olmak istediğini öne sürdü. O günden sonra aralarında duygusal bir ilişki geliştiğini savunan Y.K., yaşananlardan dolayı pişman olduğunu, zorla bir eylem yapmadığını söyledi. Mağdurun rızası dışında bir şey yapmadığını iddia eden Y.K., suçlamaları kabul etmedi.
Soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede Y.K.’nin ‘çocukların cinsel istismarı’, ‘reşit olmayanla cinsel ilişki’ ve zincirleme bir şekilde ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından cezalandırılması istendi.
Görücü usulüyle evlendirmeye çalıştılar
Siverek 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde olayla ilgili üç duruşma yapıldı. İlk duruşmada mağdurun annesi, babası, kardeşi, teyzesi, Y.K.’nin eşi tanık olarak ifade verdi. Mağdurun babası, kardeşinden böyle bir şeyi beklemediğini belirterek şunları söyledi:
“Daha sonra olayı aileme bildirdim. Babam ‘Kızın gitsin, 15-20 gün bir yerde kalsın. Gerekirse biriyle evlendirelim’ dedi. Amasya’dan görücü usulüyle biri geldi. Kızımla çocuk birbirlerini beğendi. Daha sonra Amasya’ya gittik, orada nişan yaptık. Siverek’e geldikten sonra nişanı attık. Kızım gelip şikayetçi oldu. Kardeşim ve aile bireylerimle aramızda bir husumet yoktur.”
Mağdurun annesi de kızının anlattıklarını teyit etti. Kızının nişanlanmasından sonra Y.K.’nin mağduru fotoğraflarıyla tehdit ettiğini, kızına zarar vermemesi için nişanı attıklarını söyledi.
Mağdurun teyzesi de kardeşinin kızının amcasıyla arasında bir ilişki olduğundan şüphelendiğini, eşinden onları takip etmesini istediğini anlattı. Eşinin araştırması sonucunda aralarında bir ilişki olduğunun ortaya çıktığını anlatan teyze, bu nedenle mağduru üniversite eğitimi için başka şehre yolladıklarını söyledi. Mağdurun kendi evlerinde intihar teşebbüsünde bulunduğunu anlatan teyzenin anlatımına göre, mağdur Y.K.’ye aşık olduğunu söylemişti. Y.K.’nin eşiyse mağdurun eşine mesajlar yolladığını anlattı.
‘Amcamlar babamı dövdü’
İkinci duruşmadaysa mağdurun ablası tanık olarak ifade verdi. Abla, mağdurun yaşananları kısa bir süre önce kendilerine anlattığını aktararak şunları söyledi:
“Babam bu durumu amcalarıma anlattı. Amcalarım babamı darp etti. Kardeşimin telefonunu ara ara kontrol ediyordum, belki bir erkek arkadaşı vardır diye araştırıyordum, ancak herhangi bir şey görmedim. Bu şahıs kendi kız kardeşine ve eşine de benzer nitelikte eylemlerde bulunmuştur.”
Bu duruşmada savcı da esas hakkındaki mütalaasını açıklayarak sanık Y.K.’nin cezalandırılmasını talep etti.
Bütün suçlardan beraat
1 Haziran’da görülen üçüncü duruşmada mahkeme davayı hükme bağladı. Mahkeme heyeti, Y.K.’nin ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarınını işlediğinin sabit olmadığını kaydetti. Y.K.’ye yöneltilen ‘reşit olmayanla cinsel ilişki’ suçunun da unsurlarının oluşmadığını öne süren heyet, sanığı bütün suçlardan beraat ettirdi. Y.K.’ye yöneltilen suçun vasıf ve mahiyetinin değişme ihtimali bulunduğunu kaydeden heyet, beş ay 10 gün Silivri Cezaevi’nde tutulan sanığın tahliyesine hükmetti.
Sanığa vekalet ücreti olarak 17 bin 400 lira ödenmesine hükmeden heyet, gerekçeli kararın açıklanmasından sonra sanığın tutuklu kaldığı süreler bakımından tazminat davası açabileceğini de duyurdu.
‘Can güvenliğinden endişe ediyor’
Davayı takip eden Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden avukat Nilda Baltalı, Diken’e yaptığı açıklamada, mağdurun dava başladığından beri üniversite eğitimini bırakmak zorunda kaldığını ve evden çıkamadığını belirterek şunları söyledi:
“Sanığın tutuklu olmasına rağmen evden çıkamayan bir kadın şu anda can güvenliğinden endişe ediyor. Karara itiraz edip koruma kararı talep ettik, ancak devletin kolluk kuvvetlerinin kayıtsız kalma ihtimalinden endişe ediyoruz.”
KAYNAK: DİKEN – CANAN COŞKUN