Yargıtay’ın, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın seçilme hakkı ve kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiğine dair kararına karşı verdiği “uymama” kararı ile AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması AKP’deki bölünmeyi gözler önüne serdi.
AKP Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, AKP TBMM Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, eski bakan Faruk Çelik ve eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar, Yargıtay kararını eleştiren açıklamalarda bulundu. Buna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanları Mehmet Uçum ile Ayhan Ogan ise kararı destekleyen açıklamalar yaptı.
ŞAMİL TAYYAR: ASKERİ VESAYET DÖNEMİNİ HATIRLATIYOR
AKP’den ilk tepki, bir süredir partisinin uygulamalarına eleştirileriyle öne çıkan ve son kongrede MKYK’ye alınmayan Şamil Tayyar’dan geldi. AYM kararlarının “bağlayıcı” olduğunu kaydeden Tayyar, “AYM’nin kararını eleştirmek/yanlış bulmak ayrı, karara uymamak ayrıdır. Eleştirebilir, yanlış bulabilirsiniz ama uymamazlık edemezsiniz. Anayasa hükmü açık, karar bağlayıcıdır. Yargıtay 3.Ceza Dairesi’nin AYM kararına ‘uymama’ iradesi, hukuki değildir” dedi.
AYM’nin benzer mahiyetteki Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Leyla Güven hakkındaki ‘hak ihlali’ kararına uyulduğunu kaydeden Tayyar, “AYM üyeleri hakkındaki suç duyurusu ise garabettir. Yargı eliyle hortlatılan bu tür hukuk dışı uygulamalar askeri vesayet dönemini hatırlatıyor, çok üzücü” ifadelerini kullandı.
HAYATİ YAZICI: ASLA OLMAMASI GEREKEN BİR OLAY YAŞIYORUZ
AKP’den en dikkat çekici açıklama ise Genel Başkan Yardımcısı sıfatı da olan ve AKP’de uzun yıllar bakanlık da yapan Hayati Yazıcı’dan geldi. Yazıcı, sosyal medya hesabındaki paylaşımında Yargıtay’a dolaylı eleştiriler yönelterek, “Öyle olaylar olur ki, analiz yapmak için, konuşsan da konuşmasan da sorun olur. Hiç ve asla olmaması gereken öylesi bir olay yaşıyoruz. Yazık, çok yazık. Devleti oluşturan erkler, sorun çözümler. Asla sorun üretmez, üretemez. Birbirini çelmeleyemez” değerlendirmesinde bulundu.
ABDÜLHAMİT GÜL: ADALET DUYGUSU İÇİN ENDİŞE VERİCİ
Eski Adalet bakanı ve AKP Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül de Yargıtay kararını eleştiren isimler arasında yer aldı. Gül, Yüksek yargı mercileri arasındaki çatışma görüntüsü, hukuk devleti ve mülkün temelinde yer alan adalet duygusu için endişe vericidir. Yargı hakemdir, sorunları çözer. Yargı hakem olma vasfını yitirirse, çözümün değil sorun ve çatışmanın kaynağı haline gelir. Her kurumun kaynağını milletten alan yetki ve fonksiyonunu hukuk çerçevesinde kullanması esastır. Yargı organlarının da ihtilafları derinleştirmeden, anayasal sınırlar içinde kalarak sorun çözmesi milletimizin en tabii beklentisidir” açıklaması yaptı.
FARUK ÇELİK: YARGIDA ÇATI İLE ÇATI KATI ARASINDA ÇEKİŞME VAR
Eski Bakan ve mevcut Artvin Milletvekili Faruk Çelik de Yargıtay kararını eleştiren bir açıklama yaptı. “Maalesef Yargıda, Çatı ile Çatı katı arasında bir çekişme var” diyen Çelik, “Çatının kararlarını beğenmeyebiliriz, karşı çıkar hatta kendi içimizde isyan da edebiliriz. Tıpkı geçmişteki 367 kararında olduğu gibi. Ancak, sorunları hukuk içinde çözme makamlarını çözümün değil de anlamsız kavgaların adresi yaparsanız, şu soruya muhatap olursunuz:Meşru çözümlerin adresi neresi olacak? Devlet düzen ister, düzen de hukuk” ifadelerini kullandı.
SARAY DANIŞMANLARINDAN DESTEK
Yargıtay’ın, Cumhuriyet tarihinde ilk olan kararına destek ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanlarından geldi. Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, “Anayasa Mahkemesi mahkumiyeti olan milletvekillerinin dokunulmazlığına ilişkin verdiği kararlarda ısrarla Anayasa’yı tanımıyor. Anayasa’nın 14. Maddesini yok sayıyor” dedi.
“Oysa dokunulmazlığa ilişkin 83. madde 14. maddedeki durumları hariç tutar” diyen Uçum, “Anayasanın bu amir hükmüne rağmen AYM anayasaya aykırı kararlar vermeye devam ediyor” ifadesini kullandı.
Uçum, şöyle devam etti:
‘KİM MİLLİ YARGIDAN YANA, KİM DEĞİL BELLİ OLUR’
“Anayasanın 14. maddesinin belirsiz olduğunu ileri sürmek AYM’nin görevi değildir. 14. Maddeye belirlilik kazandıran Ceza Kanunları ve Ceza Yargısı Kararlarıdır. AYM Anayasanın açık hükmünün yanı sıra Ceza Kanunlarını ve Yargı Kararlarını da göz ardı ediyor. Ne yazık ki AYM’nin bu konuda verdiği kararlar tam bir yargısal aktivizm örneğidir.
Bu çerçevede Yargıtay’ın Aym ihlal kararına uymama kararı gerekçeleriyle doğrudur. Tepki gösterenlerin Yargıtay kararını okuyup okumadıkları da ayrı bir sorundur.
Suç duyurusu meselesi ise Milli Yargıya karşı saldırıların çok büyük bir birikim oluşturması sebebiyle reaksiyoner bir tavırdır. Bir anlamda kral çıplak demektir. Yönteminin bu olup olmadığı ayrıca tartışılır ama cesareti tartışılmaz.
Yargıtay’ın kararı ayrıca turnusoldur, kim Milli Yargıdan yana kim değil belli olur.
Türkiye, Milli Yargısını batıcı ve neo liberal yargı anlayışlarına karşı sonuna kadar savunacaktır, kimsenin bundan şüphesi olmasın”
AYHAN OGAN: AYM YARGISAL AKTİVİTEDE BULUNAMAZ
Saray’dan Yargıtay’a bir diğer ise Cumhurbaşkanı Danışmanı Ayhan Ogan’dan geldi. Ogan, “Yargı hiyerarşisinde en üst yetkili mahkeme Yargıtay’dır. AYM yargısal aktivitede bulunamaz. Esas itibarıyla AYM kanunların anayasaya uygunluğunu şeklen denetleme yetkisi dışında yargı yetkisi yoktur” dedi.