TTB Merkez Konseyi, sağlıkta yaşanan krize ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. İlaç ve aşıya erişimde yaşanan sorunlara dikkat çekilen açıklamada, hastaneden aylar sonra randevu alabilen hastaların bu kez de ilaç ve aşıya erişemediği ifade edildi.
Sağlık Bakanlığı’nın, sağlıkta yaşanan sorunlar için bir an önce tedbir alması ve sağlık sisteminin temelini krizlere cevap verebilecek şekilde yeniden düzenlemesi gerektiği vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:
“Sağlıkta uzun süredir yaşanan kriz tüm hızıyla devam ediyor. Ülkedeki yaşam koşullarının her geçen gün her anlamda daha kötüye gitmesi ve buna paralel şekilde sağlığımızın bozulması yetmezmiş gibi; bozulan sağlığımızı düzeltmek için de sağlık hizmetine erişimde birçok sorunla karşı karşıya kalmaktayız. Bu konuda yakıcı sorunlardan biri de, on yıllar önce birçoğu kamu tarafından üretilen yüzlerce ilaç ile tetanos ve kuduz gibi temel aşılara 2023 yılına girerken ulaşamamak.”
“Sağlık Bakanlığı, özel şirketlere istediğini veriyor”
Sağlık sistemindeki sorunlar nedeniyle tedavi edilemeyen hastalıkların kalıcı hasarlara yol açtığına vurgu yapılan açıklamada, şöyle devam edildi:
“Aylar sonraya ancak randevu alabilen yurttaşlar, muayene sonrası eczaneye gittiğinde ilaç bulamamaktadır. İlaç ve aşılara erişimdeki sorunlar nedeniyle hastalıkların önlenememesi, tedavi edilememesi, kalıcı hasarlar bırakması; kronik hastalıkların, kanserlerin ise ilerlemesi söz konusu olmaktadır.
Bir tarafında fiyat artışı istediği için ürününü üretip topluma sunmaktan imtina eden özel şirketlerin, diğer tarafında sağlık sigortası primini, hatta ilaç katkı payını ödeyemeyen milyonlarca yurttaşın olduğu bu acı tablonun sebeplerinden en önemlisi; gelir getirici işlemleri ve kârı toplum sağlığının önünde tutan sağlık politikalarıdır. Sağlık Bakanlığı’nın özel şirketlere istediklerini vererek sunduğu çözümlerin hızlı ve kalıcı olmayacağını vurguluyoruz. Sadece koruyucu sağlığa önem verildiğinde bile birçok yurttaşın ilaca ihtiyacı azalacağını hatırlatıyoruz.
Mevcut durumda topluma yönelik bir şey içermeyen sağlık politikalarının bedeli, topluma ödetilmemelidir. Bakanlığın en acil sorumluluğu, her bir insanın sağlık hakkına yönelik ciddi tedbirleri derhal almak ve sağlık sisteminin temelini krizlere cevap verebilecek şekilde yeniden düzenlemektir.”