Nejla Demirci imzalı ‘Kanun Hükmü’ belgeselinin 60’ıncı Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin seçkisinden çıkarılmasının yankıları sürüyor. Yeşil Sol Parti milletvekili, senarist ve yönetmen Sırrı Süreyya Önder de festivalin sansür olarak nitelendirilen kararına, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tepki gösterdi. Bakanlığı eleştiren Önder, sansüre karşı CHP’li Antalya Belediyesi ve festival organizatörlerinin tavrını da eleştirdi, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na çağrıda bulundu.
Önder, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün bir yıl önce yayınladığı, “Türkiye’de Sinema Sansürünün Tarihi Hakkında Film” başlıklı videosunu paylaşarak “Bir bakanlık hem böyle bir film yayınlayıp hem de sansürcülüğün şahikalarında geziyor. En hafifinden riyakarlık. Yüzyılın yüzsüzlüğü!” dedi.
Önder paylaşımında, Bakanlığın sansüre dair yayınladığı video kolajda, Atıf Yılmaz’ın yapımcılığını üstlendiği ve reji koltuğunda Behiç Ak’ın olduğu Yorgun Savaşçı filminden bir kesitin yer aldığını belirterek “Yorgun Savaşçı filminin cunta tarafından yakılmasına giden süreci ilk kimin başlattığını, yönetmenin ağzından dinleyince şaşıracaksınız.” sözleriyle, Bakanlığın sansür konusunda gösterdiği tavrı ikiyüzlü bulduğunu ifade etti.
Siyasetçi kimliğinin yanı sıra sinemacı kimliği de olan Önder, Kanun Hükmü’ne yönelik sansüre ilişkin riyakar tavrın sadece Bakanlık kanadından gelmediğinin altını çizerek, söz konusu karara ilişkin festival yönetiminin ve CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin de sessizliklerine işaret etti.
‘AMAN AYRANIM DÖKÜLMESİN TELAŞI’
Önder paylaşımının devamında şunları yazdı:
“Riyakarlık kulvarında bakanlığa tur bindiren bir yapı daha var. Festival organizatörleri ve belediyeler. Kanun Hükmünde filminin başına gelenleri bu iki açıdan anlatmaya çalışacağım. Belki de organizasyonun/belediyenin goygoyculuğu, “aman ayranım dökülmesin” telaşı falandır. Belli mi olur!”
‘YA KÜLTÜR BAKANLIĞI ARPAYI KESERSE’
Festival organizatörlerinin, Bakanlıktan gelecek mali desteği kaybetmekten çekindiği için sansüre karşı tavır almakta çekimser kaldığını öne süren Önder, “Nalına vurup mıhı öksüz bırakmak olmaz!…Ya kültür bakanlığı arpayı keserse” argümanına karşı alınacak tutum ne olmalıdır? Yarını bekleyelim. Belki bugün onurlu bir sahiplenme ve özür gelir. Gelmezse ayranları dökülür, incinirler. Benden söylemesi…” ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU’NA ÇAĞRI: UTANCI ENGELLEYİN
Paylaşımında CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu da etiketleyen Önder, festival organizatörlerinden aldığı bilgiye göre, CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin, film seçkiden çekilmediği takdirde belediyeye kayyım atanmasından korktuğunu belirttikleri yönündeki iddiaları gündeme getirdi.
Önder ” Sayın Kılıçdaroğlu, belediye başkanı “filmi çekmezsek kayyum atanacak” diyormuş. Organizatör böyle aktarıyor. Sizin aracılığınızla söz veriyorum. Kayyum atanırsa bir “kanun hükmünde” filmi çekmeye hazır onlarca sinemacı var. Utancı engelleyin”
NE OLMUŞTU?
Antalya Altın Portakal Film Festivali Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu, bu yıl Ulusal Belgesel Film Yarışması bölümüne seçilen ‘Kanun Hükmü’ filminde yer alan bir kişi ile ilgili yargı sürecinin devam ettiğini saptadıklarını öne sürerek “yargıya intikal etmiş bir konuda yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkilememek adına filmin bu yılki seçkiden çıkarılmasına karar verilmiştir. Biz; sinemanın bağımsızlığına, sanatçıların fikirlerini özgürce yansıtabilmesi gerektiğine yürekten inanıyoruz. Belgeselde yer alan kişi ile ilgili yargı süreci tamamlandıktan sonra Film, Antalya’da gösterilecektir” ifadelerini kullanmıştı.
Festival seçkisinden çıkarılan ‘Kanun Hükmü’ belgeselinin yönetmeni Nejla Demirci ise söz konusu kişi hakkında herhangi bir yargı sürecinin bulunmadığını ifade ederek durumu tepki göstermiş ve kararı sansür olarak nitelendirmişti.
Demirci festival yönetiminin kararına gerekçe olarak gösterdiği “yargı sürecine” ilişkin şu açıklamayı yapmıştı:
“İlk başta festival yönetiminin şaka yaptığını düşündüm. Filmimizi Amsterdam’da, Almanya’da gösterdik. İddia ettikleri durum yok, doktor Yasemin Demirci işine iade edildi. Bununla ilgili AYM’nin resmi sayfasında yayınlanmış karar var. Bunun üzerine filmimizi festivale gönderdik fakat seçkiden çıkardılar.”
Demirci ile dayanışma gösteren jüri üyeleri ise, toplu şekilde görevlerinden istifa ederek festival yönetimi kararından geri adım atana kadar görevlerine geri dönmeyeceklerini açıklamışlardı.