CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Halk TV ekranlarında İsmail Küçükkaya’nın konuğu oldu. 2007 yılında Hrant Dinki Agos’un önünde katleden Ogün Samast’ın tahliyesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özgür Özel şunları söyledi:
“Öyle bir yerde bu haberi aldım ki zaten duygularımın en yoğun olduğu noktaydı. Kıbrıs’ta şampiyon meleklerin anneleriyle beraberdim. Kahraman meleklerin antrenman yaptıkları spor salonunda bir oda vermişler. Adıyaman’daki depremde İsias Otel’de Kıbrıs’tan 24 evladımız hayatını kaybetti. Onların anne ve babalarıyla beraberdik. Böyle bir acıdan çıktım, kapının önüne gittim, muhabirler dediler ki Ogün Samast serbest bırakıldı. Ogün Samast, bir güvercin katili. Çünkü Dink’e demişlerdi ki tehdit alıyormuşsunuz diye, o da demişti ki ‘Ben tehdit alıyorum ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinleri öldürmez’ demişti. Hrant Dink kendini barış güvercini olarak niteliyordu, Ogün Samast bir güvercini öldürdü. Bu ülkede güvercin öldürmek kadar utanılacak bir şey yoktur. Bir güvercini vurgu Ogün Samast.
O sırtı sıvazlayanlar Türkiye’deki derin güçler
Onu yaptıktan sonra yakalandığında birileri onu aldılar Türk bayrağı önünde poz verdiler. Orada o sırtı sıvazlayan bir kişi değil, o Türkiye’deki derin güçler. O Dink’in ölümünden sebebiyet evrenlerin eli o sırtı sıvazlıyordu. O el Ogün Samast’ı geçen gün sertbest bıraktıran. Ogün Samast bir katil ama sadece tetiği çeken kişi. Tetiği çekenler şunu söylüyorlar, gazetecisiniz değil mi İsmail Bey, sizin gözünüze bakarak diyorlar ki ey İsmail Bey buradayız katilimize bile sahip çıkarız hepinize ayağınızı denk alın diyorlar. Türkiye’deki bütün gazetecilere muhaliflere biz buradayız devlet dediğiniz gördüğünüzden ibaret değil, derinlerde başka bir yapı var ve biz günü gelir katilimize de sahip çıkarız diyorlar. Kimse korkmasın, hepimiz Hrantız derken boşa söylenmiyordu. Biz öldürmekle bitmeyiz. Bundan sonra o derin yapı şunu bilsin, enselerindeyiz. Bundan sonra onlar bizimle değil biz onlarla uğraşacağız. Bu devlette güvercin katillerine ve o katilin sırtını sıvazlayana, günü gelince serbest bırakana nefes aldırırsam namussuzum.”
“Erdoğan darbenin başına geçti”
AYM ve Yargıtay arasında yaşaş krize de değinen Özel, şöyle konuştu:
“Muhalefet toparlandıktan sonra iki tane hamle yaptılar. Büyük bir anayasa tartışması hamlesi. ‘Anayasa kararlarına bile uymayız, Türkiye’de patron biziz. Tayyip Erdoğan ne diyorsa o olur. Onun atadığı hakimler ne diyorsa o olur’ dediler. Bu bize karşı bir hamle. Anayasayı kaldırdığınızda bu darbe girişimi.
Cumhurbaşkanı birkaç gün suskundu sonra gördük ki Yargıtay’ın tavrını sahipleniyor, AYM’yi yok sayıyor. AYM ile ilgili madde Cumhurbaşkanı’nın gözünde yok, o sayfayı yırttı attı. O sayfayı sen yırtar atarsan, TBMM’yle ilgili 80. maddeyi de yarın yırtıp atmayacağının garantisi yok. O zaman benim ana muhalefet olarak varlığımı borçlu olduğum o sayfayı da yırtıp atacaksan, ben anayasanın bu sayfanın atılmasına ses çıkarmazsam yarın sıra bana gelir. Bu bir darbe girişimi.
Bütün darbeler doğası gereğince iktidara yapılır. Herkes döner ‘muhalefet ne diyor’ diye bakar. Ben o gece Yargıtay kararından sonra ‘gelin bu darbeye direnelim’ dedim. Numan Bey önce ‘olur’ dedi, sonra baktı ki AKP’de bir şey var toplamadı. Çünkü birlikte olursak bir anlamı var o işin. Sonra Tayyip Erdoğan direnişin yanına geçmedi, darbenin başına geçti. O dedi ki, ‘AYM’ye haksız’ ve Yargıtay’ı destekledi. Anayasanın o sayfasını yırttı attı. Bundan sonra biz direnmek zorundayız, sıra bize gelir. Tayyip Erdoğan darbenin başına geçtiği için biz direniyoruz.”