İstanbul Valiliği’nin 18 Şubat’ta aldığı kararla ildeki 93 okul, depreme dayanıklı olmadığı için tahliye edilirken; bu okullar arasında olan Ayşe Ege Meslek Lisesi’ne, 2019’da Tevfik Sağlam Ortaokulu’nda yapılacak güçlendirme çalışması nedeniyle öğrencilerin getirildiği ortaya çıktı. Yani yüzlerce öğrenci, deprem hazırlığı yapılacağı için yine depreme dayanıklı olmayan okula nakledildi.
İstanbul Valiliği’nin Kahramanmaraş merkezli, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle 93 okulu tahliye etme kararı, kamuoyu tarafından tepkiyle karşılandı.
T24’e konuşan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) 3 No’lu Şube Başkanı Ayfer Koçak, 2019’dan bu yana Beşiktaş bölgesinde 12 okulun sekizi için yıkım, dördü için onarım kararı alındığını, sadece bir okulun inşaatının tamamlandığını belirtti.
Yıkılan okulun öğrencilerinin nakledildikleri okul da depreme dayanıksızmış
Milli Eğitim Bakanlığı’nın deprem hazırlık programını “plansız” olarak nitelendiren Koçak, “Tevfik Sağlam Ortaokulu’na 2019’da yıkım kararı çıktı. Öğrenciler, Ayşe Ege Meslek Lisesi’nde eğitim görüyorlardı. Fakat pazartesi alınan kararla o okula da yıkım kararı çıktı. Tevfik Sağlam’daki tüm öğrenciler, Kasımpaşa Anadolu Lisesine taşındı” dedi.
“Afet toplanma alanı olan okulların bahçesinde inşaat var”
Şişli Endüstri Meslek Lisesi ve Profilo Meslek Lisesi’nin, “özel iki örnek” olduğunu vurgulayan Koçak, iki okulda da 5 yılı aşkın süredir inşaat sürdüğünü belirterek “Bu okulların bahçeleri aynı zamanda afet toplanma alanı. Fakat yıllardır süren inşaat nedeniyle herhangi bir afet anında kullanılamazlar. Bahçelerinde şantiye kurulu çünkü” ifadelerini kullandı.
“Süreç programlı ve hesap verebilir olmalı”
Şişli EML’nin “güçlendirme çalışması” öncesinde altı bin öğrencisi olduğunu aktaran Koçak, yıllardır prefabrik binalarda eğitim verilmesi nedeniyle artık öğrencilerin gittiğini ya da tercih edilmediğini söyledi. Şişli EML’de şu anda bin 900 öğrenci olduğunu kaydeden Koçak, “Yıkılmayan binalar metruk şekilde duruyor. Çocukların aktivite yapacağı alanlar kalmıyor. Alan olsa da zaman yok. Çünkü ikili eğitimde zaman olarak da ders dışı etkinlik şartları ortaya çıkmıyor” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın süreci programlı ve hesap verebilir şekilde ilerletmesi gerektiğinin altını çizen Koçak, “Eğer derdimiz depreme hazırlıksa eğer bu süreçlerin tekrar değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.
KAYNAK: T24 – HAZAR DOST