Eski Cumhuriyet gazetesi Ankara temsilcisi, Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül’ün yargılandığı MİT TIR’ları davasında karar çıktı. Gül, yaptığı haber nedeniyle “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım” suçlamasıyla yeniden yargılandığı davada 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuksuz yargılanan Erdem Gül ve avukatları katıldı. CHP eski Milletvekili Enis Berberoğlu da duruşmayı takip etti.
Savcının cezalandırılmasını talep ettiği mütalaaya karşı son savunması sorulan Erdem Gül, “Suçlamaları kabul etmiyorum çünkü gazetecilik suç değildir” dedi.
Gül’ün avukatı Fikret İlkiz, MİT TIR’larına ilişkin haberlerin sadece Erdem Gül ve Can Dündar tarafından değil, birçok kişi tarafından haber yapıldığını söyleyerek “örgüte yardım” suçunun Anayasa’ya aykırı olduğunu, bu maddeden mahkumiyet kararı verilmesinin mümkün olmadığını belirtti.
Avukat Akın Atalay da TCK 220/7. maddesinin Anayasa’ya aykırılık iddiasının mahkeme tarafından ciddiye alınmasını ve öncelikle bu konuda ara karar oluşturulmasını talep etti.
Duruşma savcısı bu talebin reddini istedi. Mahkeme heyeti, kısa bir değerlendirme sonrasında Anayasa’ya aykırılık talebini reddetti.
Söz verilen avukat Tora Pekin, “Mütalaada sayın savcı ‘Bu dosya basın özgürlüğü davası’ değil diyor. Oysa bu dosyayla ilgili ifade ve basın özgürlüğü kapsamında verilmiş üç ayrı Anayasa Mahkemesi kararı var. Zaman gazeteciyi haklı çıkardı. Bu dosya basın özgürlüğü davası değilse nedir? Kuşkusuz basın özgürlüğü davasıdır” diyerek beraat talebinde bulundu.
“Gazetecilik ve adalet kazansın”
Son sözü sorulan Gül, “Beraat etmek istiyorum. Gazetecilik ve adalet kazansın” dedi.
Kısa bir aranın ardından mahkeme heyeti, sanık Erdem Gül hakkında “Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçunun sabit olduğunu değerlendirdi. Heyet oy birliğiyle aldığı kararında, “sanığın suç tarihinde ulusal bir gazetenin Ankara temsilcisi olması nedeniyle suça konu haberlerle örgüt lehine toplumda oluşturduğu algının boyutu, özellikle sanığın suça konu haberinden sonra örgüt tarafından bu haberlerin eş güdümlü olarak kullanılmaya başlanılarak uluslararası alanda ‘Teröre destek veren ülke’ konumuna düşürmek kastının yoğun olarak bulunması ve böylelikle örgüte sağlanan fayda, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak” önce 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Sanığa verilen cezanın geleceği üzerindeki etkileri dikkate alan heyet, indirim uygulayarak 5 yıl hapis verdi.
Erdem Gül bu suçtan 3 ay hapis yatmış, 26 Şubat 2016’da Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hak ihlali kararı vermesinin ardından tahliye edilmişti. Gül’ün cezası kesinleşirse yeniden cezaevine girebilir.
NE OLMUŞTU?
Adana ve Hatay’da, Ocak 2014’te durdurulan MİT TIR’larına ait görüntülerin yayınlanmasına ilişkin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılamada 15 Mayıs 2019 tarihinde CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında ‘silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek’ suçundan ceza verilmesine yer olmadığına hükmedildi. Erdem Gül hakkında ise ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal etmek’ suçundan zaman aşımı nedeniyle davanın düşürülmesine karar verildi.
Yargıtay’ın bu kararı bozmasının ardından yeniden başlayan yargılamada dosyası ayrılan Erdem Gül hakkında önceki duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, Gül’ün ‘terör örgütünün hiyerarşisine dahil olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme’ suçundan 1 yıl 8 aydan 3 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etmişti.
MİT TIRLARI DAVASI
29 Mayıs 2015’te “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı.
ERDOĞAN ŞİKAYETÇİ OLMUŞTU
Cumhurbaşkanı Erdoğan MİT TIR’ları haberinin ardından TRT’de katıldığı canlı yayında isim vermeden Can Dündar’ı hedef aldı. Erdoğan, “Öyle zannediyorum bu özel haberi yapan kişi bunun bedelini çok ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu” dedi. Erdoğan ayrıca, Cumhuriyet ve Dündar’dan kişisel olarak da şikayetçi olmuş, şikâyet dilekçesinde “Devletin menfaatlerini gerçeğe aykırı görüntü ve bilgileri yayınlamak suretiyle hedef alan şüphelinin bu eylemi kesinlikle gazetecilik olarak değerlendirilemez” demişti.
Erdoğan’ın dilekçesinde Dündar’ın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 312, 327, 328, 330, 220, 285 ve 289. maddeleri uyarınca bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir müebbet ve 42 yıl hapsi cezası ile cezalandırılması istenmişti.
CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL 2015’TE TUTUKLANMIŞTI
Can Dündar ve Erdem Gül, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 26 Kasım 2015’te tutuklandı. Sulh Ceza Hâkimliği, tutuklama gerekçesi olarak “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme”, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askerî casusluk amacıyla temin etme” ve “devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama” suçlarını gösterdi.
Dündar ve Gül’ün avukatları, 6 Aralık 2015’te anayasanın 19. ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5. ve 10. maddelerinde yazılı “kişi güvenliği ve özgürlüğü” ile “ifade özgürlüğü”, anayasanın ise 26. ve 28. maddelerinde düzenlenen “düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü” ile “basın özgürlüğü” haklarının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu.
Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan imzalı ve 27 Ocak 2016 tarihli iddianamede her iki gazeteci için birer kez ağırlaştırılmış, birer kez de müebbet, 30 yıla kadar da hapis talep edildi. 92 gün tutuklu kaldılar.