Menzil Tarikatı’nın lideri Abdülbaki Erol’un ölümünün ardından yaşanan iktidar savaşı Almanya’daki yapılanmasına da yansıdı. Peki bu tarikat Almanya’da ne kadar güçlü?
Türkiye’de Menzil Tarikatı içindeki iktidar savaşı Almanya’ya da uzandı. Tarikat üyelerine bağlı Stuttgart’daki tesislerin kullanımı konusunda Semerkand ve Serhendi grupları arasında yaşanan gerilim geçen hafta polisin çağrılması ve tarafları ayırmasıyla sonuçlandı.
Menzil Tarikatı lideri Abdülbaki Erol’un geçen yaz hayatını kaybetmesinin ardından oğulları arasında başlayan güç çekişmesi bölünmeyle sonuçlanmıştı. En çok müridi olduğu kaydedilen oğlu Saki Erol, babasının vefatının ardından tarikatın Semerkand Vakfı, yardım kuruluşu Beşir, gençlik federasyonu Gençkon ve iş insanları derneği TÜMSİAD gibi yapılarıyla ilişiğini kestiğini açıklamış ve faaliyetlerine kendi kurduğu Serhendi Vakfı, Serhendi Medya, Dehlevi Yayınları, yardım kuruluşu Nezir, hac ve umreler için de Karsı Arifan Turizm ile devam edeceğini duyurmuştu.
Saki Erol’a bağlı Serhendi’ye yakın sosyal medya hesaplarından Stuttgart’taki vakaya dair yapılan açıklamada, diğer grup Semerkandcıların Stuttgart’daki mekanın kendilerine kullandırılmadığı iddia edildi. Açıklamada, “dergâh veya “tekke” olarak da adlandırılan mekanın “halifelik” aldığı öne sürülen üç oğlun da müritlerinin kullanımına açık olduğu, mevcut yönetimin bütün gruplara eşit imkan sunmakla yükümlü olduğu da savunuldu.
Castrop-Rauxel – Menzil’in Avrupa merkezi
Stuttgart’taki gerilimin yaşanmasından kısa süre önce ise Serhendi grubunun lideri Saki Erol’un Almanya ziyaretine çıktığı duyurulmuş, aralarında Menzil’in Almanya’daki en eski ve en güçlü cemaatinin bulunduğu küçük işçi kenti Castrop-Rauxel’dakinin de yer aldığı pek çok yere gittiği görülmüştü.
İdari olarak Recklinghausen kentine bağlı olan yaklaşık 70 bin nüfuslu Castrop-Rauxel’da Menzil Tarikatı’nın Avrupa’daki merkezi bulunuyor. Hollanda ve Belçika’ya yakınlığı nedeniyle tarikatın başka ülkelerdeki müritleri de hafta sonları “Kasrevi Tekkesi” olarak niteledikleri bu mekana geliyor.
Menzil’in Castrop-Rauxel’daki kayıtları ilk olarak 1988 yılına dayanıyor, ancak ticari sicile bakıldığında 2004 yılında 50 bin euro sermaye ile burada önce Buhara İthalat İhracat Limited Şirketi’nin faaliyete geçtiği, daha sonra Fatih İnanç ve Kültür Merkezi Limited Şirketi olarak çalışmalarına devam ettiği görülüyor. Sicildeki beyanda kamu yararına çalışan bir kuruluş olduğu belirtilerek vergi muafiyetine dahil alanlarda faaliyet yürüttüğü ifade ediliyor. Şirketin amacı ise İslam dinini, Türk kültürünü desteklemek, ihtiyaç sahibi kişiler ile gençlere ve yaşlılara yardım sunmak gibi hizmetlerle açıklanıyor. Bu amaçlara ulaşmada ibadetler yapıldığı, hac organizasyonu ve kültürel etkinlikler düzenlendiği, gençler ile yetişkinlere İslam öğretisinin anlatıldığı ve sohbetler edildiği bilgisine yer veriliyor.
Tarikatın kentteki yapılanmasına ilişkin DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Castrop-Rauxel Belediyesi de aynı adreste 2009 yılından bu yana bir seyahat şirketinin de kayıtlı olduğunu, ayrıca toptan ve perakende ticaret yapan bir başka şirketin de 2013 yılından bu yana yine aynı adreste faaliyet gösterdiğini aktardı. Cemaatin dinler arası diyaloğa açık olduğunu kaydeden Belediye, ancak ortak bir proje yürütülmediğini belirtti.
Menzil Tarikatı Almanya’da nasıl yapılanıyor?
Osnabrück Üniversitesi İlahiyat Enstitüsü Öğretim Üyesi Sosyolog ve Din Pedagogu Prof. Dr. Rauf Ceylan’a göre Menzil, dünya çapında en iyi örgütlenmeye sahip olan tarikatlardan biri. Bu tarikatın son 20 yılda devasa ekonomik bir yapılanma da kurduğunu anlatan Ceylan, Menzil’in Türkiye’de sahip olduğu hastaneler, seyahat şirketleri, medya ve yatırım şirketleri ile holdingler sayesinde güçlü bir ekonomik serveti bulunduğunu belirtiyor.
Cemaatin Avrupa’daki merkezi konumundaki Castop-Rauxel kentindeki mekan da ekonomik ve sosyo-kültürel faaliyetler açısından önem arzeden bir kompleks.
Menzil’in siyasi olarak göze çarpmayı istemediğini, ancak siyasetin zirvesine tesir edebildiğini söyleyen Ceylan, tarikatın Türkiye’deki gibi ön plana çıkmadan çalıştığı yurt dışını mali ve personel açısından bir fırsat alanı olarak gördüğünü vurguluyor.
Menzil’in Almanya’daki yapısının siyasi taleplerde bulunmadığını, diğer bazı Müslüman cemaatler gibi tüzel kişi olarak tanınmak için çaba da harcamadığını aktaran Ceylan, tarikatın Almanya’da Türkiye modeline benzer güçlü bir alt yapı kurduğunu belirtiyor. Her hafta Menzil’in merkezlerine dışardan kişilerin getirildiğini söyleyen araştırmacı, “bu kişilerin “tövbe ettirmek” adı verilen bir ritüelle mürit yapıldığını, ortodoks ve ataerkil bu hareketin müritlerinin çoğunun işçi kesiminden geldiği” tespitini de paylaşıyor.
Abdülbaki Erol’un vefatı sonrasında üç oğlu arasındaki çekişmeyi ve bunun Almanya’ya yansımasını değerlendiren Ceylan, bu yapılanmanın ticari güdümlü olduğunu unutmamak gerektiğini kaydediyor. Tarikatttan ayrılan ve nadiren konuşan kişilerin aktardığına göre de Almanya’da sağlanan mali kaynaklar Türkiye’de yeni yatırım için kullanılıyor.
Tarikat resmi olarak güvenlik birimlerinin radarında değil
Menzil Tarikatı’nın Almanya genelindeki yapılanmasına ilişkin açık resmi kaynaklarda veri bulunmuyor. Tarikat, İslam Toplumu Milli Görüş (İGMG), Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Furkan Cemaati ve Hizbullah gibi Almanya’daki güvenlik birimlerinin “resmi” olarak radarında da değil.
Almanya’da iç istihbaratıdan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) ve İçişleri Bakanlığı da Menzil Tarikatı’yla ilgili, öğretisi, hedefleri, dernek ve üye sayısı gibi konularda bilgi ve veri toplanmadığını belirterek DW Türkçe’nin konuyla ilgili sorularına yanıt vermedi.
Menzil’in nadiren bilgi paylaşımı yapan yapılarından Berlin’deki Semerkand İnanç ve Kültür Merkezi Derneği ise 2019-2023 yıllarında Federal İçişleri Bakanlığı öncülüğünde yürütülen Almanya İslam Konferansı çerçevesindeki “Camilerin Uyum, Açılım, Ağ Kurma ve İşbirliği” adlı projede yer aldığını ve bunu başarıyla tamamladığını gösteren bir sertifikayı paylaşıyor. Dernek, cami ve ibadethane olması dışında kültürler ve dinler arası diyalog, manevi danışmanlık, gençlik eğitimi, kültürel, sportif ve toplumsal aktiviteler düzenlediğini, ayrıca çocuklara üniversiteliler tarafından verilen ders yardımı hizmeti ile gençlerin seküler eğitminin de teşvik edildiği savunuyor.
Cezaevlerinde manevi danışmanlık hizmeti
Cemaatin Almanya’daki yayınlarının satışına büyük önem verdiği ve Erol Media adı altında Köln’de kayıtlı bir şirketin internet üzerinden satışlar yaptığı da dikkat çekiyor.
Menzil’in Almanya’da bilinen bir diğer faaliyeti ise yıllardır cezaevlerinde manevi danışmanlık hizmeti vermesi. Buna öncelikle Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde başlayan ve daha sonra başka bölgelerde de faaliyetler yürüten tarikatın, asıl amacının ise kendine yeni üyeler kazandırmak olduğu düşünülüyor.
Almanya’da cezaevleri 16 eyaletin adalet bakanlıklarının yönetiminde. DW Türkçe, Menzil’in merkezi sayılan Castrop-Rauxel’in de bulunduğu Kuzey Ren-Vestfalya Adalet Bakanlığına cemaatin halen kaç cezaevinde manevi danışmanlık hizmeti verdiğini sordu. Bakanlık cevapta, Menzil Tarikatı’ndan iki imamın Essen ve Herford kentlerindeki cezaevlerinde görev yaptığını, mahkumlara dua, ibadet ve sohbet hizmeti verdiklerini, vaazların Almanca yapıldığını, faaliyetlerinin siyasi mesaj içermesinin de yasak olduğunu kaydetti.
Almanya’da 2015’te tutukluların radikalleştiği iddiaları cezaevlerinde gönüllü olarak çalışan imamların sorgulanmasına yol açmış, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası da Türk imamların Ankara’ya bağlılığı nedeniyle güvenilirliklerine yönelik eleştiriler dile getirilmişti. Ardından cezaevlerindeki imamların çalışma şartları ve güvenirlikleri sıkı denetime tabi olmmuş, manevi danışmanlık yapan imam sayısı hızla düşüş kaydetmişti.
Menzil’in Almanya’daki imamlar konusundaki çalışmalarına bakıldığında 15 yıl önce kurduğu ve dernek statüsünde olan Berlin’deki Buhara Enstitüsü de dikkat çekiyor. Almanya’da imam eğitimi verme amacıyla kurulduğu bildirilen bu enstitü, başta yedi yıllık bir eğitimden yola çıktıysa da gördüğü aşırı ilgi üzerine yatılı olan bu eğitimin süresini dört yıla indirerek kapasitesini genişletmişti. Verdikleri bilgiye göre gençler burada haftada 35 saate kadar ders görüyor, ancak ders dışında da çok sayıda sosyal faaliyetlerde bulunuyor.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – ELMAS TOPCU