CHP eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi ve Genel Başkan Özgür Özel’e yönelik suçlamaları için “Partimizin içini karıştırmak istiyor. Ama biz kendisini gayet iyi biliyoruz, tanıyoruz. Neyi ne için yaptığını, neyi ne için söylediğini de gayet iyi biliyorum. Bugüne kadar kendisi ile çok karşı karşıya geldik” dedi.
Sözcü’ye konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin yerel seçimlerde Bursa, Balıkesir dahil çok sayıda yeni il ve ilçe belediyesi kazanacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“22 yıldır iktidarda olan bir siyasal parti eğer bu ülkede vatandaşını simit alamaz noktaya getirdiyse, bu iktidarın hangi başarısından söz edeceksiniz.
Bir simit 10 lira olmuş, zam yapıp 15 liraya çıkıyor ve iktidar baskısı ile bu zam geriye alınıyor. Zamdan da vazgeçilmiş değil, seçimden sonra yine zam gelecektir.
Merkez Bankası Türkiye’nin en köklü ve ciddi kurumlarından biridir. Ama bu iktidar döneminde bu kurum da yıpratılıyor. Bankaya başkan dayanmıyor. 22 yıldır bu ülkenin köklü kurumlarını hâlâ tanıyamadılar. Merkez Bankası’na içerden atama yapılmalıdır. İthal isimlerle yönetim olmaz, bankayı bilen başarılı ismiler var, yoksa istikrar da olmaz, yönetim de kalıcı olmaz. Bu iktidarın bazı başarıları da var, haksızlık yapmamak lazım.
‘SOYGUN BİTMİŞ DEĞİL’
Mesela yandaşlara hizmet etme başarısı var. Yollar yaptık, köprüler yaptık diyorlar ama nasıl yaptılar? Bir liralık işi 100 liraya yaptılar. Aradaki 99 lira yandaşlara gitti. Milyarlarca dolar 5’li çetelere gitti. Geçiş garantileri, yolcu garantileri dolayısıyla vatandaşın cebinden yine para çıkacak, soygun bitmiş değil.
Türkiye gibi sorunları çok fazla olan ve giderek artan bir ülkede, her yurttaşın ülke sorunları konusunda irade beyan etmesi gerekir ve çok da doğaldır. Bu açıdan siyaseti ve iktidar sahiplerinin yaptıklarını yakından izlemek doğrularına doğru, eğrilerine eğri demek de hepimizin ortak görevi… Ben de onu yapıyorum, izliyorum. Sıcak siyasetin içindeyken siyasette derinleşme konusuna yeterince zaman ayıramıyorsunuz. Bu derinlik için özellikle akademik dünya ile ve iş dünyası ile konuşmanız lazım. Bu görüşmelere de en az üç dört saat zaman ayırmak gerekiyor. Ben şimdi onu yapıyorum ve onun için de günlük yoğunluğum devam ediyor.”