İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na Yüksek Seçim Kurulu (YSK) başkan ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük mahkûmiyet kararıyla ilgili istinaf başvurusunun esastan reddi yönündeki haberlerin asılsız olduğu ortaya çıktı. Dosyanın UYAP bilişim sistemindeki sıra ve kayıt numarasına göre en erken adli tatil sonrasında yani 1 Eylül sonrası ele alınacağı öğrenildi.
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, 31 Mayıs tarihli köşe yazısında, İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasının, İstinaf Mahkemesi tarafından onandığını yazmıştı.
YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla İstanbul Anadolu Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce ele alınarak kesin hükme bağlandığı iddiasının doğru olmadığı ortaya çıktı.
İstinaf mahkemelerinde onama diye bir kavram olmadığı, ceza alan kişinin istinaf başvurusunun ya kabulüne veya esastan reddine karar verilebileceği, onama kavramının sadece yüksek yargı makamı olan Yargıtay ceza ve hukuk dairelerinde olduğu bildirildi.
İmamoğlu’na verilen hapis cezasının görüşülerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair an itibariyle herhangi bir karar verilmediği bildirildi. Dosyanın halen UYAP bilişim sisteminde açık olduğu ve sıra ve dosya esas kayıt numarasına göre en erken adli tatil sonrasında ele alınarak kesin hükme bağlanabileceği öğrenildi.
Dosyayla ilgili delillerin incelenmediği gibi, savunma avukatlarının da dosyaya sunmuş oldukları yazılı beyanların da bir incelemeye tabi tutulmadığı belirtildi. Haziran ayı sonu itibariyle Hakimler Savcılar Kurulu’nun ilk derece ve bölge istinaf mahkemeleri ile idari yargı hakim ve savcılarını kapsayan kapsamlı kararnamesinin yayımlanması ve devamında 20 Temmuz itibariyle adli tatilin başlaması nedeniyle dosyanın adli tatil öncesinde ele alınabilmesinin mümkün olmadığı, İmamoğlu ve avukatları tarafından da dosyanın öne alınmasına dair herhangi bir talebin daire başkanlığına sunulmadığı bildirildi.
Ne olmuştu?
İmamoğlu, 30 Ekim 2019’da Fransa’nın Strasburg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak katılmıştı.
İmamoğlu, bu kongrede yapmış olduğu konuşmada; seçim sürecinde kamu kaynaklarının iktidar lehine sınırsız bir şekilde kullanıldığını, seçim süresince toplumu bölen ve kutuplaştıran dil kullanıldığını, Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin seçim yasaklarını dikkate almayan eylem ve uygulamalarını, devletin haber ajansı olan Anadolu Ajansı’nın seçim sonuçlarını manipüle etmek istediğini söylemişti.
İmamoğlu, iktidarın 31 Mart seçimini yönetmekle yetkili olan YSK kararı ile iptal ettirerek kazanmak istediğini savunmuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019’da bir açıklama yaparak kongredeki konuşmasından dolayı İmamoğlu için, “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Bu iş bu kadar bedava değil” demişti.
İmamoğlu, aynı gün (4 Kasım 2019) Soylu’nun bu sözlerinin hatırlatılması üzerine basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’ da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın” ifadelerini kullanmıştı.
Bunun üzerine YSK Başkanlığı tarafından 15/11/2019 tarihli ihbar üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış, ardından dava açılmıştı.
İddianamede, İmamoğlu’nun o dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik zincirleme şekilde, “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret” suçunu işlediği belirtilerek, 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Hakaret suçunu işlediği yönünde karar çıkması ve hapis cezası verilmesi durumunda İmamoğlu’nun siyasi yasaklı hale gelmesi söz konusu olacak.