İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan’daki kentsel dönüşüm temel atma töreninde yaptığı konuşmada iktidarı eleştirdi, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim diline göndermede bulundu.
“Bugün gerçek bir kentsel dönüşüm projesine imza atıyoruz. Gerçek diye üstüne basarak vurguluyorum çünkü kentsel dönüşümün sahtesini de yapıyorlar” diyerek iktidara “taş” atan İmamoğlu, Fikirtepe’yi hatırlattı. İmamoğlu, Erdoğan’ın son zamanlarda seçim mitinglerinde sıklıkla “yerelle iktidar ortaklığı” vurgularına atıfta bularak, “Birine kalsa her şeyi kendi çatısı altına toplayacak ya. Her şeyi ona verirseniz hizmet gelirmiş. Her şeyi ona verirseniz var ya bu milleti mahveder mahveder! İyi ki biz varız. İstanbul da onun olsun bütün memleket de onun olsun! Allah yardımcısı olsun ne diyeyim, Allah yardımcısı olsun!” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu ayrıca “Bütün bu vaatler, hesabı-kitabı yapılmış vaatlerdir” diyerek şu duyuruyu yaptı:
“Bu konutlarda yaşayan dar gelirli emeklilerimizin inşaat maliyetinin yüzde 65’ini biz üstleneceğiz. Bugünkü anlayışın daha dün emeklilerin aldığı maaşla dalga geçecek seviyede yorum yapmasını ben hicap duyarak akşam dinledim. Riskli binalarda yaşayan ev sahiplerine ve kiracılara, bak bu kiracılar meselesini biz olayın içine kattık. Bakanlığın verdiği desteğin üzerine kiraların çok arttığı gerçeğini görerek 7 bin lira ekstra kira desteğini de biz vereceğiz. Yine emeklilerimize ayrı bir satır açtık. Bakanlık kira yardımının üzerine özellikle tek emekli maaşıyla geçiniyor ve bir evini dönüştürecek ne yapacaksınız sokağa mı bırakacaksınız? O emeklilere 9 bin lira kira desteği vereceğiz.”
İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Bugün gerçek bir kentsel dönüşüm projesine imza atıyoruz. Gerçek diye üstüne basarak vurguluyorum çünkü kentsel dönüşümün sahtesini de yapıyorlar. Bu sahtesi meselesi önemli. Her ne kadar biraz esprili gibi de olsa ne yazık ki kısmen bu sahte meselesini vatandaşlarımıza yaşatıyorlar. Kimin yaptığını siz çok iyi biliyorsunuz. Gerçek kentsel dönüşüm insanları mutlu ve huzurlu hissettirir. Sahtesi ise insanları mağdur eder. İstanbul’un deprem gibi çok önemli bir sorunu var. Söylemem gerekir tabii bu sorunun çözümlerinden birisi olması gereken kentsel dönüşümün bu şehirde bu arkadaşlar yüzünden kendisi de bir soruna dönüştü. Bunun sebepleri var. Eğer sahte işler yaparsanız, insanları aldatırsanız, insanlara kentsel dönüşüm diye sadece İstanbul’un özellikle göz önünde bulunan deniz kıyıları lüks konutlarla bir yığın haline getirirseniz, Fikirtepe gibi çok büyük bir talihsizliği yaşatırsanız, işte kentsel dönüşüm diye yaptıkları işte insanları bir nevi illallah dedirtir. Bu plansız programsız çalıştıkları, vatandaşın halinden anlamadıkları için büyük mağduriyetlere yol açtılar. İstanbulluları semtlerinden ettiler. Ve bir rant mücadelesi, bir rant kavgasına döndü. Bu yarım kalmış projelerle evsiz bırakılan insanlara dönüştü. Bina bazlı yerinde dönüşümde vatandaşla müteahhidi baş başa bıraktılar.
“Hala insanlara 650 bin konut yapacağız yalanını söylüyorlar. Bunu da gerekten yüzü kızarmadan ifade edebiliyor. Bunun rakamsal değeri maaş ödemese hiçbir yatırım yapmasa ona buna para harcamada bu şehrin 5-6 yıllık bütün parasını harcasa yine 650 bin konutu yapamaz. O bakımdan gerçeklerle yalanları ayırt etmek isteyen vatandaşlarımız Tuzla’ya baksa gerçekliği açıklıkla görür. Tuzla’da 2019 yılında duyurulan bir TOKİ projesinde temelinin de 2021 yılında ancak atabildiler, ki biz de hemen yanı başında KİPTAŞ ile 2021 yılında bir konut projesi başlattık. Biz projemizi 13 ay içerisinde tamamladık, TOKİ projesi ise üçüncü yılında ve halen kaba inşaat bölümleri var.
“Vatandaşlarımızın güvenini hiçbir zaman boşa çıkarmadık, hayali vaatler vermedik, verdiğimiz tüm sözleri de tuttuk, tutamayacağımız bir sözü de vermedik. İstanbul’un her yerinde o iç huzurla dolaşıyorum. Şunu da söyleyeyim, engellendiğimiz, süreçlerin uzatıldığı, yani bir yerde başlayacağımız bir inşaatın bazı ilçe belediyeleri tarafından uzun süreler uzatıldığı sabote edildiği girişimleri de yaşamadık değil. Ama biz işimize baktık o bakımdan bazıları gibi karşıma kentsel dönüşüm mağdurları çıkar da hesap sorarlar mı diye endişe etmedim. Çünkü veremeyeceğimiz bir cevabımız yok. Şu var, geçmişten günümüze arızalı diyaloglarla sıkıntılı bir sürece bürünmüş olan kentsel dönüşüm süreçleriyle ilgili ne yazık ki insanların önyargılarını yıkmak kamu adına kolay değil. Bunu yıkmak adına ısrarla anlatıyoruz.
“Bu konutlarda yaşayan dar gelirli emeklilerimizin inşaat maliyetinin yüzde 65’ini biz üstleneceğiz. Bugünkü anlayışın daha dün emeklilerin aldığı maaşla dalga geçecek seviyede yorum yapmasını ben hicap duyarak akşam dinledim. Riskli binalarda yaşayan ev sahiplerine ve kiracılara, bak bu kiracılar meselesini biz olayın içine kattık. Bakanlığın verdiği desteğin üzerine kiraların çok arttığı gerçeğini görerek 7 bin lira ekstra kira desteğini de biz vereceğiz. Yine emeklilerimize ayrı bir satır açtık. Bakanlık kira yardımının üzerine özellikle tek emekli maaşıyla geçiniyor ve bir evini dönüştürecek ne yapacaksınız sokağa mı bırakacaksınız? O emeklilere 9 bin lira kira desteği vereceğiz. Yani toplamda bu 5 yıl içerisinde 80 bin ev sahibi ve kiracımıza kira desteğinde bulunarak onların süreçlerini hızlı bir biçimde tamamlayacak onları güvenceli bir yaşama kavuşturma konusunda desteklerimizi, bu yoksulluğu hükümetin tavan yaptığı ortamda maliyetlere takla artırdıkları ortamda, cebimizdeki parayı pul ettikleri ortamda biz her yönüyle emeklimizin ve dar gelirli vatandaşımızın depremle mücadelede yanında olduğumuzu buradan bütün vatandaşlarıma bir kez daha duyuruyorum. Gençliğimizin ve enerjimizin eksilmeden büyüdüğünü herkese hatırlatmak isterim.
(Erdoğan’a) Birine kalsa her şeyi kendi çatısı altına toplayacak ya. Her şeyi ona verirseniz hizmet gelirmiş. Her şeyi ona verirseniz var ya bu milleti mahveder mahveder! İyi ki biz varız. İstanbul da onun olsun bütün memleket de onun olsun! Allah yardımcısı olsun ne diyeyim, Allah yardımcısı olsun! Bu milletle dalga geçmek gibi bir şey. Bu millet hafif tebessüm eder ama sandığa gittiğinde de ne yapacağını çok iyi bilir.