HDP eski milletvekili Hüda Kaya, Kobani davası kapsamında iki aydır cezaevinde tutuluyor. Silivri Cezaevi’nde tek kişilik hücrede tutulan Kaya, cezaevini anlatırken “Kimseye hakaret etmemiş, kötü söz söylememiş, karınca bile incitmemiş, incitemez en vicdanlı insanlarımızla dolu hapishaneler” dedi.
Bianet’ten Evrim Kepenek’e konuşan Kaya, tutuklanmasını “savcının yeni bir taktiği” olarak nitelendirdi ve “Genel seçimler sonrasında muhalefetten sıkça duyduğumuz öz eleştirel sürecin lafta kalmaması gerektiğini” belirtti.
‘BİLİNDİK KEYFİ UYGULAMALAR’
Bir gününün nasıl geçtiğine ilişkin soruya, “İki ayı geçti, Silivri’de hala tek başıma tutuluyorum” yanıtını veren Kaya, “Elbette üç hafta çorap verilmemesinden, mektupların teslim edilmemesine kadar birçok sorunlar sıkıntılar oldu, olmaya devam ediyor. Bilindik keyfi uygulamalar. Betonlar ve demir kapılar arasında 8-10 adımlık da olsa yürüyüşlerimi egzersizlerimi aksatmamaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.
‘BU MÜCADELE EZENİN VE EZİLENİN KİMLİĞİNE BAKMAZ’
Sözlerini, “Okuyarak, düşünerek geçiriyorum vaktin çoğunu. Tabii evimde hiç açılmayan televizyon ve sınırlı yayınlar olsa da gazeteler burada dünya ile en önemli bağlantım durumunda” ifadeleriyle sürdüren Kaya, hak, adalet ve barış mücadelesini evrensel, tarihsel, dinler, partiler, iktidarlar, dengeler, diller ve renkler üstü bir mücadele diye tarif etti: “Bu mücadele ezenin ve ezilenin kimliğine bakmaz.”
‘DARBECİLERLE UZLAŞANLARLA ÖZGÜRLEŞMEDİ
Hak mücadelesi verdiği 28 Şubat süreciyle ile bugünkü şartları karşılaştıran Kaya şunları söyledi:
“Dün 28 Şubatçı darbecilere karşı, yasaklara, baskılara karşı direndik. Başörtüsü yasağı bu uluslararası darbenin ve müdahalenin bir yansımasıydı… Başörtüsüne özgürlük mücadelesi hak mücadelesi ve yasakçı rejime karşı bir karşı duruşla beraber aynı zamanda güçlü bir kadın özgürlük mücadelesiydi… Başörtüsü oy kullanarak özgürleşmedi, masa başlarında özgürleşmedi. Zenginleşenler, saraylara, saltanatlara bel bağlayanlarla, sistemle, darbecilerle uzlaşınlarla özgürleşmedi başörtüsü. Sokaklarda, meydanlarda direnerek, bedeller ödenerek özgürleşti…. Bizler direndik ve bedel ödedik. Başörtüsü için sokağa çıktığımızda da ‘anayasal düzeni yıkmak’ suçlamasıyla idamla yargılandık üç kızımla beraber, yıllarca tutsak edildik.”
AİLE BOYU BASKI
Ailesinde baskı görmemiş tek bir kişinin bile olmadığının hatırlatılması üzerine Kaya şöyle konuştu:
“Oğlum 13 yaşında DGM’de yargılandı. En küçük oğlum 10 yaşında iken henüz polis şiddetine maruz kaldı. Sadece başörtülü okumak hakkımız dediğimiz için. Dün başörtülü okumak hakkı ile anadilde eğitim hakkı kardeşti.
Bugün de ben milletvekili olmadan önce de oğlum Cihad 2011’de tutuklanmıştı Filistin’deki çalışmaları, fotoğrafları bahane edilerek 6 ay tutuklu kaldı ve beraat etti. Milletvekilliğim sürecinde yine iki kere alındı. İşkence gördü, omuriliği kırıldı.”
‘BİZ ONLARA HER ZAMAN ZALİMLER DİYECEĞİZ’
“Geçtiğimiz yıl yine alındı, cezaevindeydi. Beraat etti tüm bu davalarda. Biz onu ziyarete gidiyorduk şimdi yine onlar beni ziyarete geliyor.
Aile buluşmalarımızı cezaevlerinde ya da sürgünde yaptık hep yıllarca. Bizim gibi nice aileler var bu ülkede.
Karşımızda tabelaları farklı olsa da aynı sistemci devletçi zalim iktidarcı saltanatçı zihniyet var. Dün irticacı dediler bugün terörist diyorlar. Biz onlara her zaman zalimler diyeceğiz.”