Marmara Bölgesi’ndeki cezaevlerine ilişkin 3 aylık raporu açıklayan İHD İstanbul Şubesi, 11 cezaevinde 968 ihlalin yaşandığını belirtti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, Marmara Bölgesi’nin yanı sıra diğer bölgelerdeki cezaevlerinden de kendilerine yapılan hak ihlalleri başvurularına ilişkin 3 aylık rapor hazırladı. İHD, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan “Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu”nu dernek binasında düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı.
İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyon üyesi Mehmet Acettin ve Avukat Jiyan Tosun’un da katıldığı basın toplantısında raporu, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu.
11 CEZAEVİNDEN 30 BAŞVURU
Tutukluların gönderdiği faks ve mektupların yanı sıra aileleri ve avukatları aracılığıyla yaptığı başvurular ile basın taraması yoluyla oluşturulan raporda, 2023’ün Nisan, Mayıs ve Haziran ayında toplam 11 cezaevinden 30 başvuru yapıldığı yer aldı. Yapılan 30 başvurudan 3’ünün adli, 27’sinin ise politik nedenlerle yapıldığı kaydedilen raporda, her bir başvurunun birden çok ihlali içerdiğine yer verildi.
968 HAK İHLALİ
Raporda, Nisan ayında 298, Mayıs ayında 186 ve Haziran ayında 242 olmak üzere toplam 726 hak ihlali olduğu kaydedildi. Bunun yanı sıra 242 ihlalin de basın taraması yoluyla kaydedildiği yer aldı. Raporda, 3 ayda toplam 968 ihlalin yaşandığına yer verildi.
4 KİŞİ CEZAEVİNDE YAŞAMINI YİTİRDİ
Raporda, Marmara Bölgesinde cezaevlerinde “yaşam hakkına yönelik saldırılar 4, işkence, darp, kötü muamele, onur kırıcı davranış 297, sağlık hakkı ihlali 105, haksız tutukluluk, infaz yakılması, adil yargılanmama 36, adalete erişim hakkı ihlali 41, iletişim hakkı ihlalleri/tecrit 183, yeterli ve sağlıklı beslenme ve temiz suya erişim hakkı ihlali, öz bakım ihtiyaçlarının karşılanmaması 60” olmak üzere toplam 726 ihlal yaşandığı tespiti yer aldı. Hak ihlallerine dair basın yoluyla edinilen bilgilerin de derlendiği raporda, 4 kişinin yaşamını yitirmesi dahil olmak üzere 242 ihlalin yaşandığı belirtildi.
İMRALI CEZAEVİ
Raporda, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 24 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan ve 29 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarının reddedilen görüş başvuruları da yer aldı. Rapora göre, avukatların 3 ay içerisinde yaptığı 35 görüşme başvurusu reddedildi.
Cezaevlerinde aşırı doluluk ve buna bağlı sorunların, ayrımcı yaklaşımların, uygulamaların artarak devam ettiğine dikkat çekilen raporda, “annesiyle kalan çocuklar, yabancı, kadın, LGBTİ+, çocuk, yaşlı, engelli, hasta mahpuslar” gibi hassas grupların hak ihlallerine karşı korunamadığı belirtildi. Bu yıl en az 4 tutuklunun cezaevinde yaşamını yitirdiği kaydedilen raporda, hastalıklarla birlikte intihar ve şüpheli ölüm olaylarına dikkat çekildi.
‘KADIN TUTUKLU İNTİHAR ETTİ’
Raporda, Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan M.Ş., Z.K., H.K ve M.R.A’nın 1 Nisan’da yaptığı başvurusu da paylaşıldı. Başvuruda tutuklular, 20-21 Mart 2023 tarihinde Kandıra F Tipi 1 No’lu Cezaevi’nde şizofreni hastası olduğu iddia edilen kadın tutuklunun intihar ettiğini duyduklarını belirtti. Başvuruda, şu ifadeler yer aldı: “Koşullarımızdan dolayı yaşamına son vermiş hemcinsimiz isim ve durumuna dair ayrıntılı bilgi alma imkânımız olmadı. Ama öğrendiğimiz sonuç deneyimlerimiz itibariyle durumunun tanımını yapmamız açısından yeterince veri sunmaktadır (…) Bu anlamda genel olarak kadınların cezaevindeki durumlarının yanında bu cezaevindeki uygulamaların, cezaevi idaresinin yaşanan olaydaki rolü ve ihmalleri araştırılmak, netleştirilmek durumundadır.”
SAĞLIK HAKKINA ULAŞIMDA YAŞANAN İHLALLER
Yapılan bütün başvurularda, sağlık ve tedavi hakkına yönelik ihlallerin olduğunu belirten İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, “Hastaneye sevk taleplerinin hiç ya da geciktirilerek yapılması, hapishane revirinde hekim ya da uzman hekim bulunmaması, kelepçeli muayeneye zorlanma, muayene odasında asker bulunması, ilaçların düzenli olarak verilmemesi, mahpusa ve ailesine sağlığı ve tedavisine ilişkin bilgi verilmemesi, hastanelerin mahpus koğuşlarının olumsuz koşulları, diş tedavilerinin yapılmaması, ağır hasta mahpuslar bakımından Adli Tıp Kurumu’nun olumsuz raporları, diyet beslenme taleplerinin karşılanmaması, acil durumlarda bile mahpusun ambulans yerine ring aracıyla hastaneye götürülmesi, hastaneye sevklerde mahpuslara yönelik kışkırtıcı, onur kırıcı davranışlar, çıplak aramaya zorlanma, sedyeye kelepçelenme, sağlık görevlilerinin meslek etiği ile bağdaşmayan uygulamaları gibi her aşamada sorunlar devam etmektedir” dedi.
TALEPLER
Hapishanelerde baskı ve işkencenin “rutin” hale geldiğini belirten Yoleri, çıplak arama, ağız içi araması gibi uygulamaların yanında küfür, hakaret, tehdit ve onur kırıcı muamelenin de yaygınlaştığına dikkat çekti. Yoleri, konuşmasının devamında, cezaevlerindeki hak ihlallerine ilişkin yapılması gerekenleri şöyle aktardı:
“* İç hukuk, Anayasa, Mahpuslara Muameleye Dair Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları(Asgari Standart Kurallar- Mandela Kuralları) ve uluslararası insan hakları belgeleri kapsamında sorunların kalıcı çözüme kavuşturulması devletin sorumluluğudur.
- Ağır hasta mahpuslar başta olmak üzere risk grubundaki tüm mahpusların sağlık ve yaşam haklarını korumak için koruyucu önlemlerin acilen alınması ve serbest bırakılarak tedavi ve yaşam haklarının korunması yönünde acil adımlar atılmalıdır.
- Giderek yaygınlaşan ve kalıcı hale dönüştürülen tecrit politikasından vazgeçilmeli, işkence, kötü muamele, keyfi yasak ve uygulamalara derhal son verilmelidir.”
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Devlete sorumluluklarını hatırlattıklarını belirten Yoleri, hazırladıkları raporla, cezaevinde yaşanan sorunlara kamuoyunun dikkatini çekerek hak ihlallerinin önlenmesini amaçladıklarını vurguladı. Yoleri, cezaevinde yaşanan sorunlara ilişkin duyarlılık ve dayanışma çağrısında bulundu.