Hatay Odabaşı Mahallesi’ndeki depremzedeler, yaşadıklarını anlattı. 14 Şubat’ta Nuray Büyükdağ’ın çektiği görüntülerde enkazların başında bekleyen depremzedeler, ilk iki gün kimsenin yardıma gelmediğini ifade ederken 55’inci saatten sonra gönüllülerin yardıma geldiğini belirtti. Sokakta yaktıkları ateşle ısınmaya çalışan depremzedeler, AFAD’ın arama kurtarma çalışmalarında yer almadığını madencilerin enkazlarda çalışmalar yaptığını belirtirken çadır, tuvalet, gıda ihtiyaçlarının da AFAD tarafından karşılanmadığını dile getirdi.
Bir depremzede yardıma gelen madenciler için “AFAD’a toplanan para madencilere toplansa dünyanın insanını kurtaracaktılar. AFAD ekibine verilen ses dinleme cihazı, termal kamera madencilere verilse dünyanın insanını kurtaracaklar. Bizden farkları yok. Soğuk yerde kalıyorlar” diye konuştu.
“Ne iktidara ne muhalefete artık hiçbir güvenim kalmadı”
“Benim çocuğumun hesabını kim verecek” diyen bir depremzede, çocuğunun doğum günü olduğunu belirterek, “Bu sorumsuzluğun hesabını kim verecek. Çocuğum burada bir afete kapılmış ve bu afetten kurtulma şansı var. Belki orada bir su buldular, bilebilir miyiz bunu? Sabahtan beri madenciler çalışıyor burada. O sesi duyanlar madenciler, AFAD affedersiniz ama ne hal yedi? Kimsiniz siz ya! Ama bitsin Allah büyüktür. İnşallah Rabbim de size aynısını yaşatır. Benim çektiğim evlat acısını sizlerde çekersiniz, o zaman görürsünüz gününüzü.
Ne iktidara ne muhalefete artık hiçbir güvenim kalmadı. Ben burada evlatlarımın bir tanesinin yüzünü görmeden gittiğim zaman… Ben var ya inşallah ölürüm. O Türk pasaportunu yırtar atarım. Bir daha hiç kimseye… Burayı propaganda yapacağım. Eskiden Türkiye’ye laf söyleyene bin tane laf söylerdim. Ama gerçekten buraya yabancı ülkelerden bize desteğe gelmişler. O destek veren ülkelerin arkasında geziyoruz biz. İtalyanların ağzının içine bakıyor herkes. Biz Türk milleti olarak onlara güveniyoruz biliyor musunuz. Niye? Çünkü adamların her şeyi yanlarında. Onlardaki donanıma bakın, bizimkilere bakın. Bizimkilerin altına son model jipleri çekmişler, buradan hava atarak geçiyorlar” dedi.
Bir depremzede de “AFADA toplanan para madencilere toplansa dünyanın insanını kurtaracaktılar. AFAD ekibine verilen ses dinleme cihazı, termal kamera madencilere verilse dünyanın insanını kurtaracaklar. Bizden farkları yok. Soğuk yerde kalıyorlar.” diye konuştu.
“Hiçbir AFAD yetkilisi yok”
Depremzedeler, yaşadıkları sorunları “Madencilerden bin defa Allah razı olsun. Hiçbir AFAD yetkilisi yok. AFAD’ın görevi değil mi çadır kurmak. Tuvalet yok. Çadır yok. 48 saat boyunca kimse gelmedi. 55’inci saatten sonra gönüllüler geldi” sözleriyle ifade etti.
“Enkazlara iki gün hiç dokunulmadı”
Bir kadın depremzede ise “Enkazlara iki gün hiç dokunulmadı. Beşinci günden sonra ancak başladılar, o da kepçeyle” sözleriyle kurtarma çalışmalarının geç başladığından yakındı.
“Devlet yok”
Bir gönüllü de 65 kişilik bir grupla arama kurtarma çalışmaları için geldiklerini söyledi. Başka bir gönüllü uzman psikolog da, “Sahada çalışıyoruz. Depremzedelere yemek veriyoruz. Devlet yok. Biz insanlara yemek veriyoruz, erzak dağıtıyoruz. Barınma sağlıyoruz. Kendi imkanlarımızla her şeyi sağlıyoruz. Artık tükendik. Ceset çıkarıyoruz sadece biz. Bittik artık, ayakta duramıyoruz ve burada gönüllüler kalmasaydı enkazlara dozerlerle gireceklerdi. İnsanlar bir umut bekliyor.” diyerek yaşadıklarını anlattı.
KAYNAK: T24 – NURAY BÜYÜKDAĞ / METİN AVDAÇ