Hatay’da 2009’da akademisyenler tarafından güçlendirme çalışması yapılan bina depremde yıkılmadı. Prof. Dr. Güney Özcebe liderliğinde bir grup, bir yüksek lisans tezinde dile getirilen yöntemi uyguladı, binayı yıkmadan, binada oturanların taşınmasına gerek olmadan karbon fiberlerle güçlendirdi. Özcebe, lifli karbon polimerleriyle güçlendirme çalışmasının her binaya uygulanamayacağının altını çizdi, danışmanlığa hazır olduklarını söyledi.
Hürriyet yazarı Fulya Soybaş’a konuşan Özcebe, “O dönem, 2008’de aileler ekstra masraflar için daire başı 6 bin TL’ye yakın bir para ödemişler. Peki, işin bugünkü maliyeti nedir? Prof. Dr. Özcebe 2008’de bu işin 50-60 bin dolara mal olduğunu söylüyor, bugün de 9 katlı bir bina için rakamın hemen hemen aynı seviyelerde olacağına dikkat çekiyor.” dedi.
-Peki, hangi binanın yıkılıp hangi binanın güçlendirilmesi gerektiğini nereden bileceğiz?
Hastalıklar üzerinden örnekleyeyim. Şu an bazı hastalarımız kanser bazısı zatürre bazısı grip. Yani kimi ilk depremde yıkılacak, kimi orta hasarlı kimi de hafif bir tedavi ile iyileşebilecek ölçüde. Öncelikle hangi binanın ne olduğu belirlenecek. Teşhis koyacağız.
Bir: Yeni yapılması, 3-4 yıllık olmasına rağmen ağır hasarlı olduğu tespit edilmiş bir bina varsa hemen yıkılıp yeniden yapılmalı. Çünkü bu binaların güçlendirilmesi, yıkıp yeniden yapma maliyetine denk gelir, değmez.
İki: Eğer deprem riski yüksek zemin üzerine yapılmış ağır hasarlı bir bina ise burada da acilen kentsel dönüşüm uygulanmalı.
Üç: Bir binanın ömrünün aşağı yukarı 50-60 yıl olduğu düşünülürse, ekonomik ömrü olan ama ağır-orta-hafif hasarlı binalarda ise deprem şartnamelerindeki kurallar uygulanmalı. Yeniden yapılma maliyeti, güçlendirme maliyetinin yüzde 35-40’ını geçiyorsa kentsel dönüşüme girmelidir. Bunlar dışındakiler milli servettir, kaybedilmemeli, güçlendirilmelidir.