Meslektaşlarının gözaltına alınması ve tutuklanmasına tepkili olan gazeteciler, muhalefetin “hesap soracağız” şeklindeki açıklamalarıyla durumun değişmediğini ve “etkili çarelerin” bulunması gerektiğini söyledi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında dün Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Delal Akyüz ve Fırat Can Arslan ile T24 editörü Sibel Yükler, Bianet editörü Evrim Kepenek ve gazeteci Evrim Deniz gözaltına alındı. Gazeteciler, Amed’te 18 gazetecinin iddianamesini hazırlayan savcı ile davaya bakan heyet üyesi eşinin görev yerlerinin değiştirilmesine dair haberi twitter hesapları üzerinden paylaştıkları için gözaltına alındı. Gazetecilere, “Kamu görevlisini hedef göstermek” suçlaması yöneltildi.
Gazetecilerden Fırat Can Arslan, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Gazeteciler Sibel Yükler, Delal Akyüz, Evrim Kepenek ve Evrim Deniz, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Gazeteciler Ali Duran Topuz, Fatih Polat ve Candan Yıldız, meslektaşlarının gözaltına alınması ve basın üzerindeki baskıları değerlendirdi.
TOPUZ: YEREL SEÇİM HAZIRLIĞI
Gazeteci Ali Duran Topuz, iktidarın etkili ve düzgün çalışan medyaların varlığına son vermeye çalıştığını söyledi. Topuz, “İktidar seçimi kazanması halinde yapacaklarını bir bir yapıyor. Bu bakımdan medyaya yönelik operasyonlar son bulmuyor. Bunun siyasi kısmı da kendisine uygun, kendisine itiraz edemeyecek, aslında çoğu zaman uyum içerisinde olacak bir muhalefet yaratmak. Bunu da CHP’deki karışıklığa yol açarak devam ediyor. CHP de buna yardımcı oluyor. İktidarın hedefi şu anda yerel seçimleri almak. Bütün bu hazırlıklar bunun için yapılıyor” ifadelerini kullandı.
‘MA VE ÖZGÜR BASIN EKOLÜ HEDEFTE’
“Mezopotamya Ajansı (MA) ve Özgür Basın ekolü, özellikle ciddiyeti ve devamlılık potansiyelin yüksekliğinden dolayı iktidarın doğrudan hedefi oluyor” diyen Topuz, iktidarın Kürtlere ait bir kurumun oluşmasını istemediğini vurguladı. Kamuoyunun bu baskılara çok ses çıkarmadığı için iktidarın rahat davrandığını belirten Topuz, “Bunları Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasıyla beraber düşünmek gerekiyor. Sanıyorum benzer şeyler devam edecek. Çünkü ne medyada, ne siyasette, ne de kamuoyunda bunlar için yeterli bir tepki yok. Merdan Yanardağ için de olmadı. Halbuki ciddi bir medya varlığını arzulayan ve buna ihtiyaç olduğunu bilen herkes bu operasyonlara yoğun bir biçimde karşı çıkmalı. İçerideki arkadaşlarımızın bırakılması için kampanyalar yapmalı ve katılmalı, operasyonların büyümemesi için engellemeler yapmalı. Ama ne yazık ki şu anda muhalif medyanın önemli bir kısmı burada olup bitenin pek farkında değil. Sıra kendisine gelince de zaten çok geç olmuş olacak” diye belirtti.
‘ETKİLİ ÇARELER BULMAK GEREKİYOR’
Halk TV’nin Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasına dahi doğru düzgün tepkisel haberler yapmadığını söyleyen Topuz, sözlerini şöyle sürdürdü: “CHP ‘bırakın’ dedi ama gerçek bir faaliyet içine girmedi. Girmek istemiyor. Ancak şunu da bilmeliyiz ki burada aslında yapılması gereken Merdan Yanardağ için neyse Abdurrahman Gök, Sedat Yılmaz, Dicle Müftüoğlu için de yapılmalı. Ama siyasiler bir şey yapmak istemediği için demeç verip geçiştiriyorlar. Demeç vermekle, ‘yanlış yapıyorsunuz, hesap soracağız’ demekle hiçbir şey olmuyor. Siyasi ve etkili çareler bulmak gerekiyor. Ama bizim gazeteciler olarak görüldüğümüz, siyasi partilerin adet yerini bulsun şeklinde yapılan ve samimiyeti ve karşılığı olmayan davranışlardır.”
YILDIZ: ENGELLER RUTİNLEŞTİ
Gerçek gazetecilerin mesleğinin önüne konan engellerin rutinleştiğini ifade eden T24 Editörü Candan Yıldız, “Her gün bir meslektaşımız ya gözaltına alınıyor ya da hakkında dava açılıyor. İktidarın siyasetini teşhir eden her haber rahatsızlık konusudur. Muhalefet ise hem suskun hem de küçük iktidar dünyasına gönülmüş durumda” dedi.
Yıldız, meslek örgütlerinin güçlü ses vermediği sürece de yaşananların böyle devam edeceğini ifade ederek, gazetecilere ve basın kurumlarına sahip çıkmanın herkesin sorumluluğu olduğunu söyledi.
POLAT: GAZETECİLİK KAMU GÖREVİDİR
Yaşanan gözaltların Türkiye’de uzun zamandır süren baskıların bir devamı olduğunu ifade eden Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat da, Amed ve Ankara merkezli baskınları hatırlattı. Polat, “Şimdi de 5 meslektaşımızı ev baskınlarıyla yaptıkları paylaşımdan ötürü gözaltına alıyorlar. Gazeteciler açısından bu çok boyutlu baskının ne kadar sıradan hale geldiğini gösteriyor. Gazetecilerin kamuoyunu bilgilendirmek gibi bir görevi var. Ancak Türkiye’de gazeteciler bu görevlerini yapamıyor. Gazetecilerin bir haberi paylaşması en doğal en sıradan görevidir. Böyle bir şeyin gözaltı gerekçesi yapılması tuhaftır” şeklinde konuştu.
‘HABER ALMA HAKKINA SAHİP ÇIKILMALI’
Meslektaşlarının serbest bırakılması çağrısı yapan Polat, iktidarın baskılarla varlığını devam ettirmeye çalıştığının altını çizdi. Polat, devamla şunları kaydetti: “Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar uydurma gerekçelerle gözaltına alınamaz. Bu aynı zamanda şu an da Türkiye’deki bütün gazetecilere de bir gözdağıdır. İktidar devamlılığının yargı üzerinden korkuyla yapmaya çalışılıyor. Bütün meslek örgütlerinin ve demokrasiden yana olanların onların yanında olması gerekir. Meslektaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Gazetecilerin yalnız bırakılmaması gerekiyor. Herkes halkın haber alma hakkına ve gazetecilere sahip çıkmalıdır.”
KAYNAK: MEZOPOTAMYA AJANSI – ÖMER İBRAHİMOĞLU