Diyarbakır’da yaşanan kayyım endişesi, Kürt siyasetinin merkezi olarak kabul edilen kentte sönük bir seçim atmosferi yaratıyor.
“Oyumuzu kendimize vereceğiz.”
Diyarbakır’da son günlerde “Kime oy vereceksin” sorusuna pek çok kişinin verdiği bu cevap, aslında 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin sonucunun şimdiden belli olduğunun kanıtı gibi. Kentte yaşayan yaklaşık 1 milyon 200 bin kayıtlı seçmenin çoğunun “kendimiz” olarak tarif ettiği parti, HDP’ye açılan kapatma davasından sonra Kürt siyasetinin yeni temsilcisi olarak kabul edilen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, yani DEM Parti.
Diyarbakır’ın adayları kimler?
Yerel seçimlerde, DEM Parti’nin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ayşe Serra Bucak, AKP’nin adayı ise Halis Bilden. Serra Bucak, 1966’da öldürülen Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye kurucularından hukukçu Faik Bucak’ın torunu olarak tanınıyor. Üniversite eğitimini Almanya’da tamamlayan Bucak, 2006’dan itibaren kentteki belediyelerde çeşitli pozisyonlarda görev yaptı.
AKP adayı Halis Bilden ise Türkiye’nin çeşitli belediyeleri ve bakanlıklarda yöneticilik yaptıktan sonra AFAD Başkanlığı görevinde bulundu. Diyarbakır’da Hüda-Par Milletvekili Faruk Dinç, CHP Cafer Pekdemir, DEVA Partisi Prof. Dr. Cenap Ekinci, Saadet Partisi ise Şeyh Said’in ailesinden gelen Avukat Muhammed Sabır Fırat ile seçime giriyor.
2019 yerel seçimlerinde HDP’nin Diyarbakır Büyükşehir Başkan adayı Selçuk Mızraklı, AKP’nin adayı ise 2016 yılında belediyeye atanan ilk kayyım Cumali Atilla olmuştu. Seçimde, HDP oyların yüzde 62,93’ünü alırken, AKP’nin adayı yüzde 30,99 oy oranı ile ikinci olmuştu.
İlk kez yerel seçime katılan DEM Parti, Kürt seçmenin oyunu almakta zorlanmayacak gibi görünüyor. Ancak, geçmişe göre daha sönük geçen seçim sürecinin sandığa yansımasının nasıl olacağı merak konusu.
“Kürt seçmen seçime ilgisiz”
Kürt siyaseti ve seçmen hareketlerini yakından takip eden Kürt Çalışmaları Merkezinin araştırmalarına göre, bu durum sandığa da yansıyacak. Merkez Direktörü Reha Ruhavioğlu, Kürt seçmende çok ciddi karamsarlık olduğu görüşünde. Kürt seçmenin sadece üçte birinin seçimle güçlü bir şekilde ilgilendiğine dikkat çeken Ruhavioğlu, her üç kişiden birinin seçimle hiç ilgili olmadığını ifade ediyor. Yaptıkları saha araştırmalarında seçime katılımın dörtte üçü geçmeyeceğini gördüklerini vurgulayan Ruhavioğlu, “Dört seçmenden en az biri seçime gitmeyecek gibi görünüyor” diyor. Bu durumun Kürt siyasi hareketinin oylarını düşüreceğini belirten Ruhavioğlu’na göre, bölgede bir motivasyon eksikliği ve moralsizlik var.
Sessiz, heyecansız seçim
Peki, Kürt siyasetinin merkezi olarak bilinen Diyarbakır’da seçim süreci nasıl geçiyor ve seçmenin beklentisi ne? Bu sorunun cevabını bulmak için kentin kalbi olarak bilinen tarihi Sur ilçesine gidiyoruz. 2015 yılındaki hendek olaylarında altı mahallesi tamamen yıkılan Sur’da, halk tarafından çok da kabul görmeyen yapılar yapılmış. Yerel seçimler günlük sohbetlerin konusu olsa da vatandaşın ana gündemi ekonomi ve hayat pahalılığı. 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin kentte çok da ilgi görmediği dikkat çekiyor. Zaman zaman müzik yayını yapan seçim arabaları, caddelere asılan parti bayrakları ve aday tanıtım pankartlarını saymazsak, 2 milyon civarında nüfusu bulunan kentte seçim yapılacağını anlamak bile güç.
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr Vahap Coşkun’a göre de geçmiş seçimlerle kıyaslandığında heyecanı biraz daha düşük bir seçim süreci geçiriliyor. Seçimden çok seçim sürecinin önemli olduğunu düşünen Coşkun, temel sorunun belediyelere yeniden kayyım atanıp atanmayacağı olduğunu belirtiyor.
Kayyım endişesi
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine ilk olarak 2016’da kayyım atanmıştı. Görevden alınıp, tutuklanan eski Belediye Başkanı Gültan Kışanak, hakkında henüz bir hüküm olmamasına rağmen 7 yıldır cezaevinde.
HDP, 2019 yerel seçimlerinde de 3’ü büyükşehir ve 5’i il olmak üzere, 65 belediye kazanmış, daha sonra 49 belediyesine kayyım atanmıştı.
Kayyım atanan belediyelerden ilki HDP’nin yüzde 62,93 oy oranıyla kazandığı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olmuştu. Tutuklanan eski Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı halen cezaevinde.
O dönemde HDP’nin en çok oy aldığı kentlerden olan Diyarbakır’da bu durumun yarattığı hayal kırıklığı halen güncelliğini koruyor. Siyasetin geçmişe nazaran az konuşulduğu kentte, çoğu kişi DEM Parti’ye oy vereceğini belirtiyor. Ancak, seçimden sonra belediyelere yeniden kayyım atanacağı endişesi had safhada.
“Kayyım meselesi hukuki değil siyasi bir mesele”
Bölge halkında seçilmişlerin görevden alınmasına, tutuklanmasına ve kayyım uygulamasına yönelik ciddi tepkiler var. AKP’ye yakın kesimler belediyecilik hizmetlerinden memnun olsa da çoğunlukla kayyım uygulamasına onlar da karşı çıkıyor. Üstelik insanlar kayyım atanmasının gerekçelerine de inanmıyor. Doç. Dr. Vahap Coşkun da kayyım meselesinin baştan beri hukuki değil siyasi bir mesele olduğu görüşünde. Türkiye’deki mevcut siyasetin devamı halinde kayyımların tekrar atanma ihtimali olduğuna dikkat çeken Coşkun, 2019’dan sonra bunun rutin bir uygulamaya dönüştüğünü belirtiyor:
“Devlet, herhangi bir gerekçe olmadan da istediği zaman kayyım atayabileceği bir pozisyon yarattı. O nedenle insanlarda, DEM Parti seçimi kazansa dahi belediyeleri yönetmesine izin verilmeyeceği algısı oluşmuş durumda.”
“Kayyım atanmaması sürpriz olur”
Diyarbakır’daki seçim tartışmaları çoğunlukla kayyım uygulaması ekseninde dönüyor. Bu seçimde kamu görevlileri yerine en çok oy alan ikinci adayın atanacağına dair söylentiler olsa da bu konuda resmi bir bilgi yok.
Kürt Çalışmaları Merkezine göre, seçmende kayyım endişesini bertaraf edecek motivasyon ortaya çıkmadı. Merkez Direktörü Reha Ruhavioğlu, kayyım atanmamasının sürpriz olacağı görüşünde:
“Seçmenin büyük kısmında kayyımun yeniden atanacağı beklentisi var. 2019’da insanlar oy verip kayyımu göndereceklerine inanıyorlardı. Şimdi yine gönderecekler. Fakat bu duygu ve söylem insanları sandığa güçlü bir şekilde götürebilecek bir şeye dönüşemedi. Yani biraz yorgunluk, biraz söylediğim gibi kayyım atama beklentisi var. 2019’da bu kadar güçlü bir beklenti yoktu. Gördüğüm kadarıyla bu iş iki-üç ay içinde tekrar eskiye dönecek gibi bir havaya sahip.”
Kürt seçmenin beklentileri neler?
Son günlerde gündeme gelen yeni çözüm süreci mesajları Diyarbakır’da seçim sonrası için bir beklenti oluşturmasa da umut yarattı. Ancak Kürt seçmenin yerel seçimlerden öncelikli beklentisi kayyımları göndermek. Belediye hizmetleri ise ikinci sırada geliyor. Uzmanlar, kayyım atanmamasının Kürt meselesinde bir miktar iyileşmeye yol açabileceğini belirtiyor. Peki, Diyarbakır’da seçmen hangi motivasyonla oy kullanmaya gidecek? Doç. Dr. Vahap Coşkun’a göre, farklı partilerin seçmenlerinin farklı gerekçeleri var:
“DEM Parti seçmeninin en önemli motivasyon kaynağı belediyeleri yeniden almak. AK Partililer açısından ise mümkün mertebe oylarını yükseltmek. DEM Parti ile başa baş mücadelenin olduğu yerlerde ise belediyeyi kazanmak yönünde bir motivasyonları olacak. Yapılan çeşitli araştırmalar, bölgede seçime katılımın yani bu motivasyonlara rağmen Türkiye genelinden daha düşük olacağını gösteriyor.”
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – FELAT BOZARSLAN