Kahramanmaraş depremlerinin üçüncü gününde Kızılay’ın şarkıcı Haluk Levent’in yönettiği Ahbap Derneği’ne 46 milyon lira karşılığında çadır sattığı öne sürüldü. Kızılay, alışverişin, ‘afetzedelerin barınma ihtiyacının bir an önce çözülmesi’ için yapıldığını, ‘çadır üretiminin devamını sağlamak amacıyla da ham madde bedelinin kabul edildiğini’ bildirdi.
AFAD’ın yanısıra Kızılay 6 Şubat’taki çifte depremin ilk günlerinde ‘yokluğuyla’ adından epey söz ettirmişti. Kurum, günlerdir de organizasyon ve koordinasyon eksiklikleriyle eleştirilerin hedefinde. Depremin üstünden üç hafta gecmesine rağmen bölgeden hala çadır bekleyen onca depremzede varken Kızılay Başkanı Kerem Kınık eleştirilere ilk günden beri bölgeye çadır gönderdiklerini savunarak yanıt vermiş, “Üstünde AFAD yazan çadırların büyük bir kısmını biz dikiyoruz ama kendi kurumsal logolarını kullanıyorlar. Afetlerde barınma konusunda birinci derece sorumlunun AFAD’dır” demişti.
Ancak anlaşılan o ki Kızılay’ın tek ‘müşteri‘si AFAD değilmiş.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Murat Ağırel bugünkü yazısında çifte depremin ilk günlerini kastederek,“Kızılay ve çadırları neden ortada yoktu” sorusunun yanıtını, “AHBAP’a çadır satmakla meşguldüler” diye yanıtladı ve şöyle devam etti: “Biliyorsunuz, yardım kuruluşu hüviyetinden sıyrılıp holding olan Kızılay’ın çadır ve konteyner üretim tesisleri var. Bunu araştırırken bazı bilgiler öğrendim. İddiaya göre Kızılay, depremin üçüncü günü AHBAP’a 46 milyon TL tutarında çadır satışı gerçekleştirmiş. Ayrıca elindeki stokları ve gönderilecek yardımları da cemaat, tarikat vakıf ve derneklerine yönlendirdiği ileri sürüldü.“
Cumhuriyet yazarı, iddiayı Kızılay yetkililerine sorduğunu ve şu yanıtı aldığını aktardı: “Ahbap Derneği de bağışçılarından temin ettiği kaynakla bölgede yaşanan barınma ihtiyacına destek olmaya karar vermiş, bu noktada Kızılay’dan temin ettiği çadır kapasitesini AFAD’ın göstermiş olduğu noktalara sevk etmiştir. Kızılay bu süreci afetzedelerin barınma ihtiyacının bir an önce çözülmesi açısından değerlendirmiştir. Çadır üretiminin devamını sağlamak için de ham madde bedelini kabul etmiştir.”
Ağırel yanıtın tamanını da paylaşıp olan biteni şöyle yorumladı: “Özet olarak duyduklarım doğruymuş. Özetle stokta 40 bin çadır vardı. Sağdan soldan 14 bin daha geldi. Toplam 54 bin çadırı AFAD’a verdiler. Ancak üretim tesisinden de AHBAP’a 46 milyon TL çadır satışı gerçekleştirildi. Vakıf ve dernek görünümündeki tüm kuruluşlara da elindeki stoğu kullandırmış. Bu yardım kuruluşları tüm ihtiyacı Kızılay’dan AFAD’dan alıyor duyarlı halktan da yardım yapıyoruz diyerek para topluyorlar. Denetleyecek kurum var mı? Ben hiç sanmıyorum. Deprem bölgesinde halen çadır eksiği var ve yaşanan durum bu!“
Diken’in 10 Şubat tarihli haberinde İskenderun Mimarlar Odası Başkanı Koray Tanın’ın şu sözlerine yer verilmişti: “Kızılay’ı arıyoruz çadır verin diye. Çadır veremem diyor. Parayla satın diyoruz yine satmıyor. Bilmiyorum nedenini. Çadırlar yeni kurulmaya başladı, herkese de yetmiyor. Ben bir sivil toplum örgütü başkanıyım. Yardımlar ulaşırken bile bir düzen yok. Kaos var burada. Yapabileceğin kadarını yapıyorsunuz.”