İstanbul’un birçok simge yapısının alçı süslemelerinin kartonpiyer kalıp arşivine de ev sahipliği yapan binaya belediyenin talebiyle kayyım atandı. Fransa başkonsolosluğu, işlemin ‘haksız’ olduğu gerekçesiyle sulh hukuk mahkemesinde dava açtı, ancak hukuki süreç belediyeli durduramadı. Mimarlar Odası, yapıya daha fazla zarar vermeden çalışmaların durdurulmasını ve yapının korunması için katılımcı bir süreç yürütülmesini istedi.
Beyoğlu’nda bulunan Boğazkesen Caddesi üzerindeki Fransız Saint Joseph Yetimhanesi’nin geçmişi 1868’e dayanıyor. O tarihte inşa edildikten sonra 1957’ye kadar faal olarak kullanılan bina, tarihi kayıtlara göre Sultan Abdülaziz tarafından Katolik topluluk Aziz Vincent de Paul’un Hayırsever Kızları’na verilmiş.
20’nci yüzyılın ortalarına gelindiğinde Kayserili kartonpiyer ustası Parseh Cezayirliyan’ın atölyesini de barındıran yapı günümüze kadar Yıldız Sarayı, Malta Köşkü, vilayet binası, Beyoğlu Belediye binası, Pera Palas, Emek Sineması, Huber Köşkü, Adile Sultan Sarayı, Sait Halim Paşa Konağı, Fuat Paşa Yalısı, Süreyya Sineması, Türkiye Büyük Millet Meclisi binası, Eminönü’ndeki İş Bankası Müzesi ve Karaköy’deki eski Holland Bank Müzesi’nin kartonpiyer kalıplarına da ev sahipliği yaptı. Kartonpiyer arşivinin bugüne kadar taşınmasında Cezayirliyan’ın oğlu Garabet Cezayirliyan, onun yetiştirdiği Kemal Cinbiz ve oğlu Cemal Cinbiz’in emeği var.
Atölyenin malzemelerine el kondu
İstanbul’un simge binalarına yapılan Art Nouveau tarzı alçı süslemelerin üretildiği ve günümüzde sergilenmeye devam edildiği Fransız Saint Joseph Yetimhanesi, haziranda Beyoğlu belediyesinin zabıta ekipleri ve çevik kuvvet polisleri aracılığıyla tahliye edilmeye çalışıldı. Belediyenin iddiası, Cemal Cinbiz ve ailesinin işlettiği Zanaat Atelye ile kafenin ‘işgalci olduğu’ydu. Baskında kartonpiyer kalıplarının bulunduğu müzeye dokunulmadı, ancak Zanaat Atelye ile kartonpiyer kalıplarının yapıldığı atölyenin tüm malzemelerine el kondu.
Cemal Cinbiz’in verdiği bilgiye göre tahliye edilen Zanaat Atelye ve kafe, Fransa başkonsolosluğunun kiracısı. Atölye ve kafeden alınan kira Fransız Lape Hastanesi’ne bağışlanıyor.
Sera söküldü
Bugünlerde yapının kapısından içeri girildiğinde ziyaretçileri üzerinde Beyoğlu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü Park ve Bahçeler Şefliği’nin ‘Park Yapım Çalışması‘ yazan demir levhası karşılıyor. Cinbiz ailesinin aktardığına göre belediye kısa bir süre önce yetimhane döneminden kalan serayı ve merdiven demirlerini söktü.
Başkonsolosluk dava açtı
Atölye ve kafenin binada işgalci olduğunu savunan Beyoğlu belediyesinin talebiyle defterdarlık tarafından binaya kayyım da atandı. Söz konusu işlemin haksız bir uygulama olduğu gerekçesiyle Fransa başkonsolosluğu tarafından İstanbul 13’üncü Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldı. Hukuki sürecin başlatılması da belediyeyi durdurmadı.
Mimarlar Odası’ndan belediyeye çağrı
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Esin Köymen, eski Fransız Saint Joseph Yetimhanesi’nin durumuyla ilgili Diken’e açıklama yaptı. Köymen, eski yetimhane binasının olduğu gibi korunması gereken bir kültür varlığı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Beyoğlu belediyesinin, İstanbul’un simge binalarının değerli bezeme öğelerinin kalıplarına ev sahipliği yapan ve kendisi de nitelikli bir kültür varlığı olan Fransız Saint Joseph Yetimhanesi ile ilgili yaptığı çalışmalar konusunda kamuoyunu bilgilendirmemesi karşısında kaygılıyız. Belediyenin alanda yaptığı çalışmaları hangi koruma kurulu kararına göre yaptığı, kayyıma devredildiğini bildiğimiz yapıda hukuki süreç devam ederken yapılan işlem için nasıl bir izin alındığı bilinmiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na da kamuoyunun bilgilendirilmesi için açık çağrı yaptık.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı’nın da yaşananlardan haberdar olduğunu duyduk, ancak süreç şeffaf bir şekilde yürütülmediği için kamuoyu yapıyla ilgili planın ne olduğunu bilmiyor. Beyoğlu belediyesine çağrımız, yetimhane binasına, kartonpiyer müzesi ve atölyesine daha fazla zarar vermeden çalışmalarını durdurmaları ve bu kültür varlığının korunması için katılımcı bir süreç başlatmasıdır.”
KAYNAK: DİKEN – CANAN COŞKUN















