Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, bugünkü yazısında, gazeteci Barış Pehlivan ile çıkardıkları, “SS” adlı kitapta yer verdikleri tecavüz soruşturmasının davacısı olan E.M.’nin yeni açıklamalarına yer verdi.
Pehlivan ve Terkoğlu’nun kitabı “SS”de yer alan bilgilere göre, AKP’den daha önce milletvekili ve belediye başkan adayı olmak için başvuran iş insanı Sadullah Alagöz, bir çocuğa tecavüz soruşturmasında şüpheli olarak yer aldı. Kitapta, Alagöz’ün Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık başta olmak üzere devlet erkanıyla poz verdiği fotoğraflara dikkati çekilmişti.
Terkoğlu, bugünkü yazısında, “Önce dava dosyalarında ifadesini okuduğumuz E.M’ye ulaştık. Söyledikleri bizim de gözümüzü yaşarttı. Haberlerden sonra ilk kez nefes almıştı. Ama yaşadıklarını unutamıyordu” diyerek E.M.’nin şu açıklamasını aktardı:
“Size teşekkür ederim. Annemle oturuyoruz kalkıyoruz, size dua ediyoruz. Siz olmasaydınız bunların hiçbiri olmazdı. Artık sadece adaletin yerini bulmasını istiyorum. ‘Tutuklandı’ haberini bekliyorum. Tüm zorlukları ben çektim. Kaç kez ifade verdim. Doktora götürüldüm, muayene edildim. Sonra yurda verdiler. Sahiden orada durumum çok zordu. Unutamıyorum, halen kabûs gibi aklımdan geçiyor.”
Terkoğlu ayrıca, Alagöz, E.M.’nin şikâyetinin ardından ortak bir tanıdıklarıyla aileye mesaj gönderdiğini, “Benim 10 avukatım var, bana hiçbir şey olmaz, dava bile açılmaz” diyerek gözdağı verdiğini, ardından da “Onları sınır dışı ettireceğim” diyerek tehdit ettiğini ileri sürdü.
“Alagöz’ün adının karıştığı Ankara Adliyesi’nde ondan fazla dosya var”
Terkoğlu, Alagöz’le ilgili kendisine gelen telefonlarda iddia edilen suçlamaları da şöyle anlattı:
“Alagöz’ün adının karıştığı, Ankara Adliyesi’nde ondan fazla dosya vardı. 2018’de bir başka kadın daha tecavüz mağduru olduğunu söylüyordu. Yazdığımız kitabın ardından kadınlar, sosyal medyadan bize ulaştı. Üniversitede kadro arayan bir akademisyen, Alagöz’ün, kendisiyle birlikte olma karşılığında devlette kadro teklif ettiğini anlattı. Kadın akademisyen onu reddettiğini ‘Ankara’da çok güçlü, ben yurtdışında doktora yapıp kadro ararken, o üniversitelerde konferans veriyor, anlattıklarınızı görünce hiç şaşırmadım’ diyerek durumu anlattı. Onu en çok şaşırtan, Alagöz’ün, gayet normal bir şeymiş gibi bunu teklif edebiliyor olmasıydı.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.