Erzincan’ın İliç ilçesinde altın madeninde yaşanan faciada kayıp olan 9 işçiyi arama çalışmaları durdurulurken, MHP lideri Devlet Bahçeli grup toplantısında ihmali olanları hedef aldı. Devlet Bahçeli, “Maden felaketine neden olan ihmallerde payı bulunan hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalı, olayda hiçbir sisli nokta bırakılmamalı” dedi.
Bahçeli’nin gündeminde yüksek enflasyon ve döviz kuru nedeniyle yaşanan fiyat artışları da vardı. Bu konuyu da “FETÖ”ye bağlayan Bahçeli, “Fiyat anarşistleri de FETÖ’cüdür. Dükkanları ve evleri kapatılmadır” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, Danıştay’ı da hedef aldı.
Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
İliç’teki maden faciası
“Milletimizi hüzne boğan bir felaket meydana geldi. Maalesef 9 maden işçimiz toprak altında kaldı. Toprak kaymasından hemen sonra kriz masası kuruldu. Devletimiz gecikmeksizin bütün imkanlarıyla seferber oldu. İlgili bürokratlarımız kısa süre içinde maden sahasına gitti. Bir haftadır AFAD ekipleri gönüllü yardım kuruluşları hatta yöre insanımız çalışmalarını fedakarlıkla yürütmektedir. İşçilerimize ulaşmak adına maden alanına yığılan toprağın tahliyesi dikkatle sürdürülmektedir. Ancak heyelan bölgesinde halen riskli alanların varlığı ister istemez arama kurtarma ekiplerini zora sokmaktadır. Üstelik bölgenin yağışlar sebebiyle çamurla kaplanması araştırma ve incelemelerin metal dedektörlerle yapılmasını mecbur hale getirmektedir. İşçilerimizin hayata döndürülmesi yegane dileğimizdir. Üzgün olsak da ümitsiz değiliz. Ümitlerimizi diri tutarak bölgeden gelecek iyi haberlere kulağımızı çevirdik.
“Altın madeni faciasının her boyutuyla tetkik edilmesini. Konuyla ilgili hiçbir sisli noktanın bırakılmaması arzumuzdur. Özellikle bazı tv yorumcuları sözde çevreciler ve rant devşirme peşinde koşan siyasetçilerin kamuoyuna yansıyan iddialarını dikkate alarak meclis araştırma komisyonu marifetiyle alayının dinlenmesi, kanaatimce doğru bir tercih olacaktır. Herkes eteğindeki taşı döksün de bilelim. Ülkemizi töhmet altında bırakan, yöre insanımızı istismar eden kim veya kimler varsa muhakkak görüş ve düşüncelerine müracaat edilmelidir. Milletimizin ak koyunu da kara koyunu da açıklıkla tefrik etmesi için uygun zemin oluşturulmalıdır.
“Dünyada altın ayrıştırmasında en fazla kullanılan kimyasal madde siyanürdür. Altın madenciliğinde sıvı kimyasallar vasıtasıyla değerli materyallerin kazanılmasında kullanılan siyanür ve diğer ağır metallerin çevre ve insan sağlığı için olumsuz etkileri olduğu bilinen bir husustur. Elbette altın madenciliği yapan kuruluşların her türlü tedbiri azami düzeyde almaları, risk ve tehlikeleri minimize etmeleri istenen ve olması zorunluluk içeren sağlık ve güvenlik önlemidir. Çöpler Altın Madeni’nde geçmişe sari var olan ihmaller zincirinin 13 Şubat faciasındaki payını yok saymak mümkün değildir.
“Adli soruşturmanın sağlıklı sonuçlar verilmesi için hazırlanan bilirkişi raporunun aceleye getirilmesi bir başka tartışma konusudur. Bilirkişi raporunun tekrar ele alınması yeni bir bilirkişi heyetinin oluşturulması bizim görüşümüze göre akla en uygun seçenektir. Çöpler Altın Madeni felaketiyle birlikte Cumhur İttifakı’nın İBB adayı Murat Kurum ne hikmetse hedef tahtası haline getirilmiştir. Haksız ve hayasız eleştirilerin sükun etmesi sinsi bir propagandanın tedavülde olduğuna işaret etmiştir. Bir defa Çöpler Altın Madeni’nin yüklenici firmasına ÇED raporunu veren bakanlık değildir söz konusu bakanlık yalnızda çevresel etkenleri değerlendirmektedir. Bahsi geçen altın madeni geçmişte defalarca denetlenmiş, daha önce de sorunlu göründüğünden bu şirkete en üst sınırdan ceza verilmiştir. Anlaşılacağı üzere Sayın Murat Kurum görevini layıkıyla yapmıştır.
Ümit Özdağ’a tepki
“Siyanür atıklarının Fırat Nehri’ni kirlettiği söyleyenler iddialarını ispatla mükelleftir.
Maden faciasında ihtimaller zinciri
“Maden felaketine neden olan ihmallerde payı bulunan hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmaması temennimdir.
“Çevresiyle buzları eriten anlaşmazlıkların düğümünü çözen, yükseliş halinde olan Türkiye başta CHP olmak üzere zillete düşen muhalefet partilerini kıskandırmaktadır.
Mısır ile ilişkiler
“Türkiye ile Mısır’ın yakın diyalogu İsrail zulmüne karşı güvenlik şemsiyesidir. Mısır’ın Gazze tavrı memnuniyet vericidir.
Kudüs mesajı
“Başkenti doğu Kudüs olan 1967 sınırları temelinde bağımsız ve toprak bütünlüğüne haiz Filistin kurulmadan Orta Doğu’da barış huzur ve istikrar sadece hayalden ibaret kalacaktır.
“CHP’nin yerel yönetimde yedek kulübesine çekilmesi, terbiye edilmesi milli bir görevdir”
“CHP sadece kendi içinde kavgalı değil Türk milletiyle sorumludur. CHP’nin yerel yönetimde yedek kulübesine çekilmesi, terbiye edilmesi milli bir görevdir.
CHP’ye Esenyurt ve Mersin eleştirisi: DEM Parti CHP’nin kumanda odasına kadar nüfuz etmiş
DEMlenmenin maskesi sandık uzlaşması Türkiye İttifakı olarak açıklanmaktadır. DEM Parti artık CHP’nin kumanda odasına kadar nüfuz etmiş kimin aday yapılıp yapılmayacağını tayine den vesayetçi bir konuma sahip olmuştur. Esenyurt’tan Kadıköy’e ve Mersin’in bazı ilçelerine kadar görünen çarpıcı gerçek budur.
AYM’nin Danıştay’ı hedef aldı
Özellikle AYM’nin Danıştay’ın verdiği bazı kararların doğrudan devlet onuruna zarar verdiği açıktır. Sosyal siyasal ve ekonomik istikrarın güvencesi hukuktur. Milletimizin sinir uçlarını tahriş eden FETO’culara alan açan, sözü geçen yüksek mahkemelerin fiyat istikrarını hedef alan fiyat anarşistleriyle ilgili önleyici kararlar almaya geldiğinde üç maymunu oynaması ikiyüzlülüktür. Ekonomik büyümenin dizginlenmesi, cari dengenin bozulması için el ovuşturan, fiyat etiketlerini sürekli olarak yukarı yönlü güncelleyen fırsatçıların azgın fiyat anarşistlerinin ve bunların arkasındaki FETO’cuların hesabı sorulmadan sosyal ve ekonomik huzur nasıl temin edilecek?
Danıştay 5. Daire’nin FETO’dan ihraç edilen 387 hakim ve savcıyı tekrar mesleğe iade eden kararı çok tehlikelidir, hukuku bir temeli yoktur.
Danıştay 5. Dairesi adalet ve hukuka göre karar vermemiştir. Allahtan HSK devreye girmiş 387 kişi hakkında yeni bir inceleme başlatmış aynı zamanda gerekli itirazlar yapılmıştır.
Dilipak’a tepki
Tam böyle bir zamanda ahı gitmiş bahı kalmış bir yazar müsvettesi sosyal medyada hesabından 15 Temmuz ile ilgili demiş ki hükümet 4 ay önceden darbe olacağını bütün ayrıntılarıyla biliyordu. Halk ne olduğunu bilmeden darbeye karşı meydanlara çıktı sonuçta olan bu ülkeye attı. Bu şahıs iddialarının ispatını yapmazsa şerefli bir Türk savcısının huzurunda yazdıklarını teşvik etmezse dünyanın en namert insanıdır! FETO’nun propagandasına çanak tutulması, 15 Temmuz’a tiyatro denilmesi alçaklığın dibidir.”