Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) cezaevlerindeki ‘mektuptaki ifadeler için disiplin cezası’ uygulamasıyla ilgili önemli bir hak ihlali kararı çıktı.
Yüksek Mahkeme, “Terör örgütüne üyelik” suçlamasıyla Kırıkkale Keskin T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mesut Tekkoyun’un başvurusunda kararını açıkladı.
Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre Tekkoyun 2018’de eşine göndermek için yazdığı mektubu cezaevi yönetimine teslim etti.
Cezaevi Disiplin Kurulu ise tutuklunun okuduğu bir kitaptan yaptığı alıntılarda ‘kurum görevlilerine hakaret’ ettiği gerekçesiyle mektubun alıcıya gönderilmemesi ve imha edilmesine karar verdi.
İHLAL VE TAZMİNAT KARARI
Ayrıca tutuklu Tekkoyun’a ‘kınama’ cezası verildi. Bu cezayı yargıya taşıyan Tekkoyun’un başvurusu mahkemede ve daha sonra üst mahkemede de reddedildi.
Adalet Bakanlığı’nın da olumsuz görüş bildirdiği tutuklunun dosyasını inceleyen Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 13. maddesindeki “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz” ifadelerine atıf yaptı.
Yüksek Mahkeme iki üyenin karşı oyuna rağmen oy çokluğuyla, başvurucunun Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti. Yüksek Mahkeme ayrıca tutuklu Mesut Tekkoyun’a 5 bin lira tazminat ödenmesine de karar verdi.
MEKTUPTAKİ İFADELER: ZAVALLILIKLARININ BİLE FARKINDA OLMAYAN ZAVALLILAR
AYM kararında da yer alan, Tekkoyun’a ceza verilmesine neden olan mektuptaki alıntı ise şöyle: “Burada gardiyanlara infaz koruma memuru deniyor. İnfaz koruma memuru, gardiyandan çok daha üstün görülen bir unvan. İnfaz koruma memurlarının çoğu polislikten gelme ya da eski askerler ve şerif yardımcılarıdır. Ve bu işlerde dikiş tutturamayıp iş değiştirmişlerdir. İçlerinde az da olsa iyiler vardır ama çoğu kendi zavallılıklarının bile farkında olmayan zavallılardır. Ancak içimizde bunu onlara söyleyecek olan var mı acaba? Ne kadar aptal olurlarla olsunlar onlar bizim amirlerimizdir. Bizden çok çok üstündürler ve bunu bize hatırlatmaktan zevk alırlar.”