Atatürk Havalimanı’ndaki inşaat ‘kaçak’ çıktı. İhalesi 2 milyar lirayı aşan inşaatın ruhsatı yokmuş.
Alana millet bahçesi yapılmasını da öngören imar planı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanmış ve 31 Mayıs 2022’de onanmıştı.
Durumu Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi saptadı ve Bakırköy başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Dilekçede kaçak inşaatı durdurma ve ruhsatsız yapıları yıkma sorumluluğu bulunan İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, büyükşehir (İBB) ve Bakırköy belediyesine bağlı kamu görevlileri suçlandı.
Suç duyurusundan anlaşılan o ki Bakırköy belediyesi, imar işlem dosyasında ruhsata yönelik bilgi ve belgeye rastlayamayınca plana itiraz etmiş, itirazı reddedilince dava açmış.
Nitekim suç duyurusunda sorumluların ruhsatsız inşaat yapıldığını bilmediği, dolayısıyla görevini yerine getirmediği, dahası yazılı başvuru sonucunda öğrendikleri halde inşaatı durdurmadığı, hukuka aykırı olarak inşa edilen yapıları yıkmadığı aktarıldı. Sorumluların ‘görevi kötüye kullanma’ suçunu işlediği belirtildi.
Ne olmuştu?
İstanbul Atatürk Havalimanı, Nisan 2019’da İstanbul Havalimanı’ndaki hava trafiğiyle çakıştığı gerekçesiyle tarifeli uçuşlara kapatıldı, ancak pistler kargo, bakım/onarım, genel havacılık, hava taksi, iş uçuşları, devlet uçakları ile yapılan uçuşlar ve otoritenin uygun göreceği trafiklere hizmet vermeye devam etti. Millet bahçesi projesi kapsamında apronda faaliyetleri sona eren tesis ve binaların yıkımı için Ekim 2019’da ihale yapıldı, bir ay sonra da yıkım başladı. O günlerde havalimanı sahasının sadece millet bahçesi olarak kullanılmayacağı, yapılaşmaya da açılacağının anlaşıldığı haberler yayınlandı. Buna göre, havalimanı sahasına külliye, gençlik merkezi, müze, cami, devlet konuk evi, spor alanı, yaşam merkezi, afet toplanma alanı ve fuar yapılması planlanıyordu.
Bu gelişmelerin yaşandığı günlerde koronavirüs salgınıyla mücadele gerekçesiyle Atatürk Havalimanı’nda maliyeti 2 milyar lirayı bulan iki pist kırılarak pandemi hastanesi yapıldı. Hastanenin inşaatını AKP iktidarı boyunca Türkiye’de en fazla ihale alan beş şirketten biri olan Rönesans Holding üstlendi. Şirkete inşaat için Avrupa Yatırım Bankası’ndan 200 milyon Euro kullandırıldı.
Mayıs 2022’ye gelindiğinde Toplu Konut İdaresi (TOKİ), havalimanına Millet Bahçesi yapılması için ihaleye çıktı. İhalenin usulü Kamu İhale Kanunu’nun 21’inci maddesinin ‘b’ bendindeki istisna hallere dayandırıldı. Yasa maddesine göre yalnızca doğal afet, salgın hastalık, savaş vb. durumlarda başvurulan bu usulle yapılan ihaleye altı şirket davet edildi. Altı şirketten üçü 3’üncü havalimanını yapan ‘beşli konsorsiyum’ üyesiydi: Kolin, Mapa, Limak. Diğerleri de 3’üncü havalimanını işletmek üzere kurulan özel şirket İGA’nın üyeleriydi. İhale 2 milyar 127 milyon 978 bin TL’ye Yapı ve Yapı İnşaat isimli şirkete verildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 15 Mayıs 2022’de Atatürk Havalimanı’nın yıkılacağını ve 132 bin ağaçla Türkiye’nin en büyük Millet Bahçesi yapılacağını açıkladı. Bir gün sonra da havalimanına iş makineleri girdi ve yıkım başladı.
Yerel mahkeme hukuka uygun buldu
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, Millet Bahçesi ihalesinin iptali için dava da açtı. İstanbul 4’üncü İdare Mahkemesi Kasım 2022’de verdiği kararla ihalenin hukuka uygun olduğuna hükmetti. Mahkeme, bu karara dayanak olabilecek bilirkişi incelemesine veya bilimsel bir rapora da ihtiyaç duymadı. Kararda şu ifadelere yer verilmişti:
“İstanbul Havalimanı’nın faaliyete geçmesiyle birlikte Atatürk Havalimanının doğu-batı pistlerinin mevcut haliyle hizmet etmeye devam etmesi, kuzey-güney pistlerinin ise atıl duruma gelmesi, uyuşmazlığa konu millet bahçesi projesinin de atıl pistlerin bulunduğu alanda yapılacak olması, ayrıca yapılacak işin 68.510,16 m2’lik inşaat alanında konvansiyonel kalıp sistemiyle sosyal donatı inşaatları ve 1.970.000,00 m2 alanda millet bahçesi genel altyapı, peyzaj düzenlemesi ve rekreasyon alanı yapımı işlerini kapsadığından yapım tekniği açısından özellik arz etmesi karşısında, 4734 sayılı Yasanın 21. maddesinin (b) bendi kapsamındaki pazarlık usulü ile gerçekleştirilen dava konusu ihale işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.”
Dosya Ankara’ya gönderildi
Danıştay 13’üncü Dairesi, Nisan 2023’te verdiği hükümle mahkemenin bu kararını “usulen” bozdu. Daire, dava konusu işlemleri yapan TOKİ’nin Ankara’da bulunması sebebiyle yargı yetkisinin Ankara İdare Mahkemesi’nde olduğunu belirtti. İhalenin hukuka uygun olduğunu belirten yerel mahkemenin yetkisiz olduğunu savunan Daire, bu kararı bozdu ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyayı bu mahkemeye yolladı.
Bunun üzerine dava dosyası Ankara 14’üncü İdare Mahkemesi’ne taşındı. Bu mahkeme de davayı yine bilirkişi raporu olmadan ‘kopyala-yapıştır’ bir kararla hükme bağladı. Kararda, havalimanının doğu-batı pistlerinin hizmet vermeye devam etmesi, İstanbul havalimanının yedek pisti niteliği taşıması, arazinin özel güvenlik bölgesi olması, millet bahçesinin kullanılan pistlerin yanında olması, altyapı ve sosyal donatı işlerinin konvansiyonel kalıp sistemiyle yapılması ve yapım tekniği açısından özellik arz etmesi nedeniyle ihalenin hukuka uygun olduğu belirtildi. Karara itiraz edildiği için dava dosyası Danıştay’a taşındı.
KAYNAK: DİKEN – CANAN COŞKUN