Milyonlarca çalışanı ilgilendiren asgari ücret görüşmeleriyle ilgili ilk toplantı 1 Aralık’ta yapılacak. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz Ankara’da yaptığı açıklamada, asgari ücretle ilgili kritik tarihi de duyurdu.
Yılmaz, memur ve memur emeklisinin maaş zammıyla ilgili “Memurun zammı, memur emeklisine de yansıyacak. İşçi emeklileri biraz daha az alıyor normalde. Orayı dengelemek gerekiyor gibi bir durum var. 7 bin 500 lira altındaki maaşlar için bütçe imkanlarını zorlayarak elimizden geleni yapacağız” dedi.
Yılmaz’ın açıklamaları şöyle:
* Bu yıl asgari ücrete yüzde 114 zam yapıldı. Asgari ücret artışı, enflasyonun çok üzerinde oldu. Üstüne bir de asgari ücrete kadar olan ücretlere vergi muafiyeti getirildi. Bunun bütçeye maliyeti 500 milyar lira oldu.
* Asgari ücret belirlenirken müzakereler, üçlü mekanizmayla yürütülüyor. Sadece kamunun perspektifi, zammı belirlemekte yetmez. İşçi, işveren tarafları da var. Sosyal diyalog mekanizması yürütülmeden perspektif belirtmek doğru olmaz. İşverenler de işletmelerin devamlılığı, kayıtdışılığın önlenmesi gibi yaklaşımlarla masada olacaktır. Tarafların söyleyeceklerini görelim.
Memur ve emeklisinin maaş zammı
* Emekli maaşlarında reel olarak ciddi artışlar oldu. Ancak son dönemdeki enflasyon, emekli maaşında da tartışma yarattı. Yıl sonunda memur zammının ne olacağı toplu sözleşmeyle belli. Memurun zammı, memur emeklisine de yansıyacak. İşçi emeklileri biraz daha az alıyor normalde. Orayı dengelemek gerekiyor gibi bir durum var. 7 bin 500 lira altındaki maaşlar için bütçe imkanlarını zorlayarak elimizden geleni yapacağız. Ama bunu yaparken depremi unutmamak lazım, enflasyonla mücadeleyi unutmamak lazım.
“Kaynaklarımızı denge gözeterek kullanmalıyız”
* Enflasyonla mücadele, toplumsal fedakarlık da gerektiriyor. Sosyal medya veya başka mecralarda gerçeklerden kopuk algı oluşturulması, kalıcı refah artışı getirmiyor. Denge çok önemli. Belli bir kesime zam yapıp diğerlerine yapılmazsa denge bozuluyor. Adaleti sağlamalı, kaynaklarımızı denge gözeterek kullanmalıyız.
Kur korumalı mevduatla ilgili konuşan Yılmaz, 17 Kasım itibarıyla hesapların 640 milyar lira azalarak 2 trilyon 768 milyar lira olduğunu söyledi.
Yılmaz, “Kur korumalı mevduat, uygulamaya girdiği gün için ihtiyaçtı. O günlerde devreye girmeseydi üstlendiğimiz maliyet daha yüksek olabilirdi. Geçici bir adım olarak görüldü ve o konuda kanuni düzenleme de geçici yapıldı. Aşamalı bir şekilde buradan çıkıyoruz. Bunu da döviz kuru piyasasında sorun yaratmadan yapıyoruz. Ani bir şekilde kur korumalı mevduatı bitirme gibi bir perspektifimiz yok” ifadelerini kullandı.