AKP milletvekili Ali İnci’nin 14 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunmaktan mahkûm olan ve cezası kesinleşen kardeşi Yusuf İnci’nin davasında olağan dışı bir gelişme yaşandı.
AKP Sakarya milletvekili Ali İnci’nin kardeşi olan iş insanı Yusuf İnci, babası cezaevinde olan 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak suçundan 26 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay’ın onaması sonucu kesinleşen cezayla ilgili tartışma yaratacak bir gelişme yaşandı. Daha önce iki kez sanığın “karar düzeltme” talebini reddeden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu kez üçüncü başvuruda “karar düzeltme” için dosyayı “acil” olarak yerel mahkemeden istedi.
Dava süreci
AKP Sakarya milletvekili Ali İnci’nin kardeşi olan ve Sakarya’nın Pamukova ilçesinde benzin akaryakıt istasyonları ve fabrikası bulunan Yusuf İnci, 14 yaşındaki R.B. adlı kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmakla suçlanıyordu. Bir süre Fildişi Sahili’ne kaçan Yusuf İnci, daha sonra dava sürecinde Türkiye’ye döndü ve 22 Ocak 2019 tarihinde tutuklandı. Dönemin Sakarya Baro Başkanı Zafer Kazan’ın mağdur çocuğun avukatlığını üstlendiği davada karar 2019 yılında çıktı. Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Yusuf İnci’yi çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan indirimlerle birlikte 25 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Mahkemenin gerekçeli kararında, 2014 yılında Sakarya’nın Pamukova ilçesinde kuaförlük yapan A.K.’nin, sanık Yusuf İnci’ye fuhuş yapmak için “genç kadın” bulduğu belirtildi. A.K.’nin kuaförde çalışan 14 yaşındaki R.B.’yi sanık Yusuf İnce’nin zengin olduğundan bahsederek cinsel ilişkiye yönlendirdiği belirtilen kararda, “A.K.’nin sanık Yusuf İnce ile mağdureyi dükkândaki bir odada buluşturduğu” anlatıldı. Bu şekilde üç kez cinsel istismar olayı yaşandığı ifade edilen kararda, benzer teklifin yapıldığı mağdurenin bir arkadaşının ise bu durumu reddettiği, mağdureye tepki gösterdiği ve Emniyete giderek olayı anlattığı kaydedildi.
Karar: Abisinin nüfuzunu kullandı
Kararda ayrıca sanık Yusuf İnci’nin abisi olan ve daha önce Hendek Belediye Başkanlığı yapan soruşturmanın başladığı dönemlerde ise milletvekili seçimleri için aday olan Ali İnci’nin nüfuzunu kullandığı kaydedildi. Bunun sonucu olarak soruşturmada ihmal gösterildiği iddiasıyla Sakarya Barosu’nun destekleri üzerine mağdure çocuğun ayrıntılı ifade vermesinin ve koruma altına alınmasının sağlandığı belirtilen kararda, bundan önce serbest bırakılan sanık A.K.’nin tutuklandığı, Yusuf İnce’nin ise Fildişi’ne giderek dönmediği kaydedildi. Sanığın ancak 22 Ocak 2019’da Türkiye’ye dönmesinin ardından tutuklandığı belirtilen kararda, kuaför sahibinin ise mağdureyi fuhuşa teşvik ettiği, uygun ortam sağladığı ve odanın kapısını kapatarak dükkanda bekleyerek suçta asli fail olarak yer aldığı anlatıldı. Kuaför sahibi A.K. de aynı cezayı aldı.
Kararda, sanıkların cezasının üst sınırdan verilmesinin gerekçesi ise “her iki sanığın yaşları, evli ve çocuk sahibi olmaları, mağdur çocukların ise yaşlarının 18 yaşından küçük genç kız olmaları, mağdurenin babasının cezaevinde olması ve sanık Yusuf İnci’nin ekonomik yönden güçlü olması” gösterildi.
Yargıtay cezayı onadı
Temyiz üzerine dosya Yargıtay 14. Ceza Dairesi’ne gitti. Cezada indirime gidilirken hata yapıldığını belirten daire, 2021 yılında cezayı 26 yıl 6 ay 22 gün şeklinde düzelterek onadı.
Yargıtay Başsavcılığından sanık lehine talep
Sanık avukatları, kesinleşen cezaya karşı iki kez karar düzeltme talebinde bulundu. Karar düzeltme yoluna gitme yetkisi bulunan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 31 Ekim 2012’de ilk talebi reddetti. Ancak Yusuf İnce’nin avukatı, 2023 yılında ikinci bir başvuruda bulundu. Başsavcılık yine “dosya kapsımı ve delillerin mahkûmiyet için yeterli olduğuna, hükmün esasına etkili bir hususun inceleme dışı bırakılmadığı” gerekçesiyle 16 Şubat 2023 yılında avukatın talebini bir kez daha reddetti.
Yusuf İnce’nin avukatı, 1 Mart 2023 tarihinde Yargıtay Başsavcılığı’na üçüncü kez karar düzeltme için başvuruda bulundu. Daha önce iki başvuruyu reddeden Yargıtay Başsavcılığı, bu kez dosyayı Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden isteme kararı aldı. Dosya aslının bir örneğinin kendisine gönderilmesini isteyen başsavcılık, temyiz formuna “itiraz inceleme konulu” olduğu şeklinde uyarı yazısı eklenmesini de özellikle istedi.
Başsavcılık, dosyayı inceledikten sonra karar düzeltme yoluna gidip gitmeyeceğine karar verecek. Başsavcılık, karar düzeltme talebinde bulunursa son kararı Yargıtay 14. Ceza Dairesi verecek.
Mağdurenin avukatından tepki
Mağdure R.D.’nin avukatı Zafer Kazan, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Bugüne kadar Yargıtayın böyle bir uygulamasına rastlamadık. Ama her nedense üst üste sürekli karar düzeltme yoluna başvuruluyor ve çok ilginçtir ki Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığı daha önce birden fazla defa reddettiği bu talebi bu kez değerlendirme kararı alıyor. Bu çok ilginç. Ne değişti ki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Yargıtayın onayladığı kesinleşmiş bir dosyayı bu defa inceleyeceğim dedi. Kamuoyunu yaşanan ilginç gelişmeyi yakından takip etmeye davet ediyorum. Aksi halde sessiz ve derinden bir elin adaletin yerini bulduğu bu kesinleşmiş yargı kararını değiştirmesinden endişe ediyoruz.”
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – ALİCAN ULUDAĞ
