AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, kansere yakalandıktan sonra üç gün önce hayatını kaybeden 7 yaşındaki Yusuf Kerim Sayın’ın vefatının ve anne-babası tutuklanan beşiz kardeşlerin Meclis kürsüsünde gündeme getirilmesinden rahatsız oldu. Usta, kanser hastası bir çocuğun ölümünü “FETÖ kampanyası” olarak değerlendirdi.
Yeşil Sol Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkiye Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurul’da dün akşam yaptığı konuşmayla insan hakları ihlallerine dikkat çekti.
“BU ÇOCUK, HABERİN YOK VİCDANSIZ”
Konuşmasında önce 2 Ekim’de kanser nedeniyle hayatını kaybeden Yusuf Kerim Sayın’dan (7), sonra 30 Eylül’de Edirne’de tutuklanan KHK’lı Abdülkadir-Nurcan Aslan çiftinin çocuklarını anlatan Gergerlioğlu, “Bu çocuklar beşiz doğdu. Birinin beyninde şant var, şantı annesi yönetiyor. Diğerinin gözlerinde sorun var. İktidardan korkan hakim vicdansızca ana babayı tutukladı. Allah’tan korkun! Yusuf Kerim 6 yaşında kanser hastalığından yatarken annesi cezaevine kondu. Dün vefat etti bu çocuk, haberin yok, vicdansız adam.” dedi.
ÇOCUK ÖLÜMÜNE “KAMPANYA” DEDİ
Gergerlioğlu’ndan sonra söz alan AKP Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Leyla Şahin Usta ise 7 yaşında kanserden ölen bir çocukla ile 15 Temmuz’da öldürülen 251 kişiyi karşılaştırarak, “Bunu söylemek boynumuzun borcu çünkü burada hepimizin vicdanını sızlatan, eve çocuk görüntüleriyle beraber fetöcülerin kampanyasının yapılmasının yanı sıra bu fetöcülerin katlettiği 256 şehidimizi anmamız ve rahmetle onları yad etmemiz, üzerimize düşen bir görevdir diye düşündüğüm için bunu söylemek istiyorum.” dedi.
YEŞİL SOL’DAN MERAL DANIŞ “YAŞAMA HAKKI”NI HATIRLATTI
Şahin’in bu sözlerine Yeşil Sol parti Milletvekili Meral Danış itiraz etti. Şahin’e Anayasa’nın 90 maddesini ve çocukların ebeveynleriyle birlikte yaşama hakkını hatırlatan Danış, “Leyla hanım, fetöcülerin kampanyası yapıldığı gibi garip bir ithamda bulundu hatibimize yönelik. Bunu reddediyoruz, kabul etmiyoruz. Siz 5 yaşındaki, 7 yaşındaki kanser hastası ölüm döşeğindeki bir çocuğun zikredilmesinin, onun annesinin yanında kalması gerektiği yönündeki beyanını kampanya olarak nitelendiriyorsanız sizin yaptığınızı nereye koyalım? Hakikaten nereye koyalım? Burada biz konuşurken hatibimiz de temel hal ve özgürlüklerden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden, Anayasa 90’dan ve çocukların ebeveynleriyle birlikte yaşama hakkından söz etti. Bunu kesinlikle çok vahim buluyorum.” dedi.
“BİR KADIN OLARAK, BİR ANNE OLARAK…”
Arslan çifti hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı olmadığını belirten Danış, sözlerine şöyle devam etti:
“Bir kadın olarak da anne olarak da bir parlamenter olarak aynı tutumu beklerim. Doğrudur suç ve cezalar olabilir, her toplumda olabilir. Mesela beşizlerin anne babasının kesin hükmü yok, nasıl fetöcü diyebiliyorsunuz ya? Mahkeme kararı yok. Mahkeme kararı olmadan nasıl bir insana o karar varmış gibi davranırsınız, velev ki kesinleşmiş hüküm olsun, çocuğun ne suçu var, ne günahı var. Niye tacizciler, tecavüzcüleri çeteciler, diz boyu tahliye edildi korona döneminde ama bu çocukların anne babalarının yanında olması kampanya diye nitelendiriliyor. Siz korona döneminde çıkardığını suçluların hesabını verin önce.”