Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından hırsızlık yaptıkları gerekçesiyle Hatay’ın Altınözü İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürülen Güreşçi kardeşlerin burada darp edildikleri ve bunun sonucu 27 yaşındaki Ahmet Güreşçi’nin öldüğü iddia edildi. Savcılık konuyla ilgili soruşturma başlatırken, askerlerden şikayetçi olan Sabri Güreşçi “Kardeşimi döve döve öldürdüler” iddiasını ortaya koydu. Otopsi raporuna göre Ahmet Güreşçi’nin kesin ölüm nedeni henüz belirlenemese de, beyin kanamasına işaret eden bulgular var.
İnsan hakları kuruluşları, darp iddialarının doğru çıkması halinde bunun “işkence” sayılacağını ve suç teşkil edeceğini söylüyor.
İçişleri Bakanlığı, bu haber yayımlanana kadar iddialarla ilgili sorularımızı yanıtsız bıraktı.
Olay nasıl gerçekleşti?
Avukatının ifadesine göre, Sabri Güreşçi savcılık tarafından gıda hırsızlığı ile suçlandı ve yurt dışı çıkış yasağı ile serbest bırakıldı.
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Güreşçi, 11 Şubat’ta Hatay’ın Altınözü mahallesindeki evlerinin bahçesine depremden dolayı kurdukları çadırda otururken kardeşiyle birlikte jandarma tarafından götürüldüklerini ve o andan itibaren saatlerce darp edildiklerini anlattı:
“Bizi döverek jandarma arabasına bindirdiler. Bize soru soruyorlardı. Cevap vermek için kafamızı kaldırıyorduk. ‘Kafanı indir’ diyerek copla ve sopayla kafamıza vuruyorlardı.”
Güreşçi götürüldükleri Altınözü Jandarma İlçe Komutanlığı’nda da şiddetin devam ettiğini, bir odada 10 kadar asker tarafından copla dövüldüklerini ifade etti:
“‘Nedenini söyleyin’ diyorum, yapmadığımız suçu kabulleneceğim artık. ‘Siz ne yaptığınızı biliyorsunuz’ dediler. Yine vurdular.”
Üzerlerine su döküldüğünü ve çırılçıplak soyulduklarını söyleyen Güreşçi, sonra yaşananları şöyle anlattı:
“Kardeşim sürünerek kapının önüne gitti, orada yığıldı, o zaman işin ciddiyetini anladılar.
“Dışarı çıkardılar. Kapının önünde kan kusmuş, bana söylemiyorlar. Bir daha bana kardeşimi göstermediler. Kardeşimi döve döve öldürdüler.”
Babaları İbrahim Güreşçi BBC Türkçe’ye iki oğlunun götürüldüğü gün önce jandarma binasının önüne gittiğini, battaniyeye sarılı bir kişinin binadan çıkarılarak götürüldüğünü görünce de aracı takip ederek hastaneye ulaştığını ancak iki yerde de kendisine bilgi verilmediğini anlattı.
Güreşçi, ısrarları sonucu hastanenin morguna kaldırılan kişi kendisine gösterildiğinde oğlunu tanımakta zorlandığını kaydetti.
Güreşçi kardeşler neyle suçlanıyor?
Sabri Güreşçi, 7 Şubat’ta bir süpermarketten ailenin ihtiyacı kadar erzak aldığını, fakat bunun dışında başka hiçbir olaya karışmadığını savundu.
Süpermarkete birlikte gittiği kişilerin yanından ayrıldıktan sonra başka suçlara karıştıklarına dair iddialar olduğunu söyleyen Güreşçi, “Ben görmedim. Görsem zaten (kardeşimi) göndermezdim” dedi.
Güreşçi, jandarma karakolunda kardeşine “Bir suç mu işledin?” diye sorduğunu, kardeşinin bir dükkandan birkaç şişe viski aldığını itiraf ettiğini ama bunun haricinde bir suça karışmadığını söylediğini aktardı.
Sabri Güreşçi’nin avukatı Erdoğan Akdoğdu, olayla ilgili iki kardeş haricinde 4 kişiye daha suçlama yöneltildiğini söyledi.
BBC Türkçe’nin gördüğü sorgu tutanağına göre, şüpheliler bir süpermarketten kasa, tekel bayiden içki, araç ve silah çalmakla suçlanıyor fakat Sabri Güreşçi’ye resmi olarak hangi suçun yöneltildiği anlaşılmıyor.
Akdoğdu, savcılığın Sabri Güreşçi’yi sadece gıda hırsızlığından mahkemeye sevk ettiğini söyledi.
BBC Türkçe diğer 4 kişiye yöneltilen suçlamaların detaylarına ulaşamadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta depremlerin ardından süpermarketlerde “yağmalar” olduğunu söylemiş, “Market sahiplerine müracaat etseler. O market sahibi zaten onlara verir. Şu anda yardım bölgesine TIR’lar geliyor mu? Geliyor. Bu millet cefakar, vefakar. Her şeyden önce Müslümanız, bir ekmeği paylaşmasını da biliriz” demişti.
Otopsi raporunda beyin kanamasına işaret eden bulgulara rastlandı
Sabri Güreşçi, darp nedeniyle kaburgalarında, ellerinde ve ayaklarında kırıklar olduğunu söyledi. BBC Türkçe darp raporuna ulaşamadı.
BBC Türkçe’nin gördüğü Ahmet Güreşçi’ye ait otopsi raporunda ise, vücudunda çok sayıda künt travmatik lezyon olduğu ve beyin kanaması şüphesini doğuracak bulgulara rastlanıldığı kaydediliyor.
Raporda ölüm nedeninin belirlenemediği ve bunun için İstanbul Adli Tıp Kurumu Birinci Adli Tıp İhtisas Dairesi Kurulu’na gönderileceği belirtiliyor.
İnsan hakları örgütleri: Neyle suçlanırsa suçlansın işkence yasaktır
Depremlerin ardından, hırsızlık yaptıkları öne sürülen kişilerin darp edildiklerini gösteren görüntüler sosyal medyada paylaşıldı. Darp edenler arasında asker ve polis üniformalı kişiler de görülüyor.
BBC Türkçe bağımsız kaynaklardan bu görüntüleri doğrulatamadı.
Sosyal medyada paylaşılan başka bir görüntüde, Hatay’da yüzünde morluk olan ve depremzede olduğunu söyleyen bir kişi, ailesinin acil ihtiyacı olan ilaçları temin edebilmek için kuzeniyle şehir merkezine gittiğini, dönüş yolunda ise üzerlerindeki ilaçlar ve sırt çantaları nedeniyle kimlik göstermelerine rağmen güvenlik güçleri tarafından bir binanın arkasında darp edildiklerini anlattı.
İnsan hakları örgütleri, işkence ve kötü muamelenin uluslararası sözleşmelerce yasaklandığının altını çiziyor.
Pazartesi günü bir açıklama yayımlayan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), “İddia edilen suçun tüm ağırlığına rağmen hiç kimse evrensel hukukun mutlak şekilde yasakladığı işkence ve kötü muameleye maruz bırakılamaz” dedi.
TİHV’in açıklamasında “Düzeni ve adaleti sağlamayı sokağın hıncına bırakan ve bu hınca izin veren tutumlar, öncelikle hukuk devletinin inkârı anlamına gelir” denildi ve Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme’nin ilgili maddesi hatırlatıldı:
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, hırsızlık suçu işlediği iddia edilenleri darp ettiği belirtilen kolluk kuvvetleri ve diğer kişiler ile bunu öven 170 sosyal medya kullanıcısı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
HDP olayla ilgili soru önergesi verdi.
Çağdaş Hukukçular Derneği, olayı takip eden dernek avukatlarının kolluk güçlerince “Sizin de başınıza gelir” denilerek tehdit edildiklerini yazdı.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE – BERZA ŞİMŞEK