Adana’nın Kozan ilçesinde meydana gelen 5,5 büyüklüğündeki depremi yorumlayan Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, bölgenin hala hassasiyetini koruduğunu belirterek, “Daha büyük ve daha küçük deprem olacaktır” dedi.
ORTAYA ÇIKAN ENERJİ DİĞER FAYLARA TRANSFER OLDU
Kahramanmaraş merkezli depremlerin açığa çıkardığı enerjiyi hatırlatan Görür, “Bugün depremin olduğu faylar, genellikle sol yönlü doğrultu atımlı faylar. 6 Şubat’ta Güneydoğu’da çok büyük bir deprem oldu, yani Doğu Anadolu fayı üzerinde. Doğu Anadolu fayının devamı olan Ölü Deniz de dahil, aşağı yukarı işte Diyarbakır dersek Hatay’a kadar, büyük bir deprem kuşağı oldu. 7,7, 7,6 gibi iki tane peş peşe deprem meydana geldi. Açığa muazzam bir enerji çıktı. Şimdi bu enerjinin hepsi kaybolmuyor.
ADANA VE HATAY’A DİKKAT EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİM
Bu enerjinin, bir kısmı da tahmin ediyorum yüzde 20’ye kadar olabilir, kırılmamış. O bölgede kırılmamış faya veya faylara transfer ediliyor. Sadece deprem üreten faya değil, ona komşu, onunla ilişkili olsun olmasın faylara da transfer ediyor bu enerjiyi. O nedenle, 6 Şubat depremlerinden sonra hemen 7 Şubat’ta Adana’ya, Hatay’a dikkat edilmesi gerektiğini söyledim” dedi.
HASSASİYETLER SÜRÜYOR, DEPREMLER SÜRECEK
Adana’daki 5,5 büyüklüğündeki depreme ilişkin Görür, “Şimdi Adana’da da bugün 5.5, 5.6’lık gibi bir deprem var. Adana’da, çok sayıda Doğu Anadolu fay zonuyla ilişkili veya ona yakın olan deprem üretecek faylar, fay saçakları var. 5,6’lık bir deprem oldu, Adana’da belirli yerlerde, belli ölçüde yıkıma neden oldu. Şimdi Adana bölgesi halen hassasiyetini koruyor. Diğer faylarda da ne kadar stres transferi var, ne kadar stres birikimi var, onu bilmiyoruz. 5.6’dan daha küçük, 4.6 ve daha küçük depremler olacaktır. Belli bir süreye kadar, belli bir sıklıkla olacaktır” dedi.
KUZEY ANADOLU FAYI 7.6’LIK BİR DEPREM ÜRETEBİLİR
Olası Marmara depremi için uyarılarda bulunan Görür, “Minimum 7,2 maksimum 7,6, Marmara’nın içerisinde Kuzey, Kuzey Anadolu fayının kuzey kolu kırılmasını bekliyoruz. Orada zaten değişik kollar var. O kolların, o dalların kırılmasını bekliyoruz. İstanbul’da deprem ciddi, değişen birşey de yok. Hep söylediğimiz gibi İstanbul’u depreme hazırlamak lazım. Bizzat yapmak lazım. Bu işin şakası yok. Sürekli hep onu diyorum seferberlik havası içinde yapmak lazım. İstanbul’da depremin yaklaştığı kesin. Yapılan çalışmalarda 1999 depremlerinden başlamak kaydıyla, hemen, her an olabilir kaydıyla 1999’dan itibaren 30 sene içerisinde olma olasılığı yüzde 62 olarak söylenmişti. İşte 23, 24 sene geçti. Dolayısıyla o olasılıkta, benim kanaatime göre daha umutsuz sonuçlara gidiliyor. Türkiye’de böyle meydana gelen büyük depremlerin, Anadolu fay zonu üzerine öyle veya böyle belirli stres eklemesini de göz önüne alırsak yani bu işin çok uzaması da mümkün değil” dedi.