Adalet Bakanlığı’ndan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kez daha aday olmasına yapılan itirazlar hakkında, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs 2023’te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde, cumhurbaşkanı adayı olmasının önünde hiçbir anayasal ya da kanuni engel bulunmamaktadır” denildi.
Muhalefet, Erdoğan’ın bir kez daha aday olmasının anayasaya aykırı olduğunu dile getiriyor. Anayasada bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceğine yönelik maddeye vurgu yapan muhalefet partileri ve bazı STK’lar, Erdoğan’ın adaylığına itiraz ediyor. İktidar cephesi ise Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nde geçildikten sonra “sayacın sıfırlandığını”, Erdoğan’ın sistemi değişikliği sonrası 2. kez aday olduğunu savunuyor.
Muhalefet partilerinden peş peşe Yüksek Seçim Kurulu’na yapılan itirazların ardından iktidar cephesinden yanıtlar gelirken, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da konu hakkında açıklama yaptı.
Açıklamada, 2017’de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçilmesinin ardından Erdoğan’ın ikinci seçimi olduğu belirtilerek, şöyle denildi:
“İki defa cumhurbaşkanı adayı olma ve seçilme hakkına ilişkin Anayasa hükümleri, birlikte yapılacak ilk Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Anayasa’nın yeni 101. maddesinin ilk uygulandığı seçim, 24 Haziran 2018’de birlikte yapılan ilk Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimidir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Devletin başı ve bizzat yürütme organı olan ilk Cumhurbaşkanı/Başkan olarak 24 Haziran 2018’de seçildi.
14 Mayıs 2023’te birlikte yapılacak Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimi, hem Anayasa’daki yeni 101. maddenin ikinci uygulamasıdır hem de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın devletin başı ve bizzat yürütme organı olan cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı adayı olarak katılacağı ikinci seçimdir.”
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından yapılan yazılı açıklamanın tam metni şöyle:
“21/01/2017 tarih ve 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 1982 Anayasası’nda en kapsamlı ve en köklü değişiklikler yapıldı. Şöyle ki:
a) Parlamenter hükûmet sisteminden Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçildi.
Bakanlar Kurulu kaldırılarak yürütmedeki iki başlılığa son verildi.
Yasama ve yürütme kuvvetleri birbirinden tam ayrı ve birbirine karşı tam bağımsız hâle getirildi.
Yürütme yetkisi ve görevi münhasıran Cumhurbaşkanı’na verildi: “Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.” (Anayasa, md. 8).
“Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir.” (Anayasa, md. 104/1).
Anılan düzenlemelerle birlikte artık Cumhurbaşkanı, hem devletin başıdır, hem de tek başına yürütme organıdır.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemindeki yeni konumuna uygun olarak Cumhurbaşkanı’na yürütme yetkisine ilişkin konularda cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ilk elden aslî düzenleme yapma yetkisi verildi. (Anayasa, md. 104/17).
b) Anayasa’da hukukî statüsü, yetkisi ve görevi ile hukukî ve cezaî sorumluluğu yeniden düzenlenen ve artık Devletin başı ve münhasıran yürütme organı olan ve yürütme erkini tek başına kullanan cumhurbaşkanının görev süresi beş yıl olarak belirlendi. Bir kimseye en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilme hakkı verildi, Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesiyle TBMM üyeliği seçimi ile Cumhurbaşkanı seçiminin birlikte aynı gün yapılması kabul edildi. Ayrıca Cumhurbaşkanının siyaset yapma yasağı kaldırıldı. Artık isterse Cumhurbaşkanı siyaset de yapabilir, partili de olabilir. (Anayasa, md. 101).
Anayasa’nın 101. maddesinin değiştirilmesi, önceki düzenlemenin tümüyle yürürlükten kaldırılması ve yerine yenilik doğuran yeni bir maddenin getirilmesi biçiminde yapılmıştır. Bu açık ve tartışmasız gerçeğe rağmen, maddenin tümden değiştirildiği gerçeğini reddedip, maddenin tümüyle yenilik doğurucu bir hukuki durum yaratmadığını iddia,kabul ve takdim mümkün değildir.
c) Anayasa’da yapılan bu köklü değişikliklerin yürürlüğe girme tarihi de açıkça düzenlenmiştir.
21/01/2017 tarih ve 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 18. maddesine göre:
“Bu Kanun ile Anayasanın;
a) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113 üncü maddelerinde yapılan değişiklikler ile 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgaları yönünden, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124 ve 125 inci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 127 nci maddenin son fıkrasına dair değişiklik; 131, 134, 137 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklik ile altıncı fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166 ve 167 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları, birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte,
b) 75, 77, 101 ve 102 nci maddelerinde yapılan değişiklikler, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte,
c) Değiştirilen diğer hükümleri ile 101 inci maddesinin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır.”
Bu maddeye göre; cumhurbaşkanının adaylığı ve seçimini düzenleyen Anayasa’nın 101. maddesinin yürürlük tarihi, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihtir.
Anayasa’daki bu köklü değişikliklere göre:
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olması anayasal hakkıdır.
Çünkü:
1) 2017 Anayasa değişikliği ile Parlamenter Hükûmet Sisteminden Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçilmesine bağlı olarak Cumhurbaşkanın yetki, görev, sorumluluğu ve hukuki statüsü tümden değiştirilmiş, yürütme organı topyekûn yeniden düzenlenmiş ve öncekinden tamamen farklı bir tasarımla, var olan yürütme organı kaldırılmış ve yerine yeni bir yürütme organı ihdas edilmiştir. Yeni hükûmet sisteminde artık Cumhurbaşkanı, yürütmenin sembolik ve sorumsuz kanadı değil münhasıran yürütme yetkisi ve görevi kendisine ait ve yaptığı her iş ve eylemden sorumlu olan Devletin başı ve yürütme organı Cumhurbaşkanıdır.
Dolayısıyla 2017 yılı değişikliğinden önceki Anayasa’nın tanımladığı Cumhurbaşkanı ile 2017 yılı değişikliğinden sonraki Anayasa’nın tanımladığı Cumhurbaşkanı aynı değildir, birbirinden tamamen farklıdır. Seçilenin unvanının aynı olması, bu anayasal hakikati değiştirmez. Zira 2017 Anayasa değişikliği sonrası halkın seçtiği Cumhurbaşkanı, yürütmenin sembolik ve sorumsuz kanadı olan Cumhurbaşkanı değildir, yürütme yetkisi ve görevi münhasıran kendisine ait olan ve yaptığı her iş ve eylemden sorumlu olan, tek başına yürütme organını oluşturan Cumhurbaşkanıdır. Bu nedenle 2017 Anayasa değişikliği öncesindeki Cumhurbaşkanı ile mer’i Anayasada yer alan Cumhurbaşkanı arasında hukuki bir devamlılık halinin varlığından da bahsedilemez.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hükûmet sistemi değişikliği sonrası münhasıran yürütme yetkisi kendine ait olan ve bizzat yürütme organı olan Cumhurbaşkanı unvanı ile ilk defa 24 Haziran 2018’de Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Bu nedenle 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde yeniden Cumhurbaşkanı adaylığı, ikinci adaylığıdır ve anayasal hakkıdır.
2) 2017 yılında 6771 sayılı Kanun’la Parlamenter Hükûmet Sisteminden Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçilmesi nedeniyle Cumhurbaşkanın Anayasa’da belirlenen yetki ve görevlerinde de işin doğası gereği ciddi değişikliklere gidilmiştir.
Anayasa koyucu tüm bu köklü değişiklikleri yaparken Parlamenter Hükûmet Sistemine nazaran karşılaştırılamayacak nitelikte yeni yetki ve görevlere sahip olan Cumhurbaşkanının kaç kez seçilebileceği konusunda da hüküm ihdası ihtiyacı duymuş ve 101. maddeyi tümüyle değiştirerek bu yeni yetki ve görevlerle donatılmış Cumhurbaşkanının iki defa seçilebilmesi iradesini ortaya koymuştur. Dolayısıyla 2017 yılında yapılan değişiklikle Anayasa’ya konulan bu hükmün 2017 yılından önce Cumhurbaşkanlığı yapmış kişileri de kapsayacak şekilde yeni bir seçme hakkı ortaya çıkardığı çok açıktır. Bir başka ifadeyle söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra daha önce Cumhurbaşkanlığı yapmış olup olmadığına bakılmaksızın şartları taşıyan herkese iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilme hakkı tanıdığı tartışmadan varestedir.
3) Anayasa’nın Cumhurbaşkanı adaylığı ve seçimini düzenleyen 101. maddesinin yürürlük tarihi, kanunda açıkça belirlenmiştir. Buna göre:
“MADDE 18 – Bu kanun ile Anayasa’nın
…
b) 75, 77, 101 ve 102 nci maddelerinde yapılan değişiklikler, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte,
…yürürlüğe girer.”
Bu yürürlük hükmü de açıkça göstermektedir ki iki defa cumhurbaşkanı adayı olma ve seçilme hakkına ilişkin Anayasa hükümleri, birlikte yapılacak ilk Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Anayasa’nın yeni 101. maddesinin ilk uygulandığı seçim, 24 Haziran 2018’de birlikte yapılan ilk Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimidir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Devletin başı ve bizzat yürütme organı olan ilk Cumhurbaşkanı/Başkan olarak 24 Haziran 2018’de seçildi.
14 Mayıs 2023’te birlikte yapılacak Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimi, hem Anayasa’daki yeni 101. maddenin ikinci uygulamasıdır hem de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Devletin başı ve bizzat yürütme organı olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Adayı olarak katılacağı ikinci seçimdir.
4) Anayasa’nın 101. maddesinin önceki hâli, baştan aşağı tamamen yeniden yazılarak tümü değiştirilmek suretiyle tamamen yürürlükten kaldırılmış, yerine yeni bir hüküm ihdas edilmiştir. Bu gerçek, Anayasa’nın 101. maddesini değiştiren 6771 sayılı Kanunun 7. maddesinde,
“MADDE 7- 2709 sayılı Kanunun 101 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu nedenle de Anayasa’nın önceki 101. maddesindeki bazı ibarelerin, yürürlükteki 101. maddede de yer almış olması, 101. maddenin baştan aşağı yeniden yazıldığı ve tümden değiştirildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz, kaldıramaz.
Anayasa’nın 101. maddesinde yer alan Cumhurbaşkanının görev süresinin beş yıl olması, bir kimsenin en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilmesi, isterse Cumhurbaşkanının partili olması ile bu maddenin içerdiği hak ve imkânlar, ilgili herkes için yeni haklar ve imkânlardır. Görevdeki ve önceki Cumhurbaşkanları, ayrımsız bu yeni hak ve imkânlardan yararlanma hakkına sahiptir.
5) Seçme ve seçilme hakkı, temel bir haktır (Anayasa, md. 67). Anayasa’nın 101. maddesi, şartlarını taşıyan herkese partili, Devletin başı ve yürütme organı olan Cumhurbaşkanlığına en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilme hakkı, halka ise yürütme organı olan Cumhurbaşkanını doğrudan seçme hakkı vermektedir. Bu hak, Cumhurbaşkanı seçilecekler ve de Cumhurbaşkanını doğrudan seçecekler için yeni bir haktır. İki defa Cumhurbaşkanı adayı olabilme ve Cumhurbaşkanı seçilebilme hakkının Anayasa’ya konulmasının, mevcut ve önceki Cumhurbaşkanları lehine ileriye dönük olumlu etkiler doğurduğu, bu lehe olan düzenlemeden görevdeki ve önceki Cumhurbaşkanlarının yararlanmasının da hakları olduğu tartışma dışıdır. Zira temel haklarda ileriye dönük uygulanmak üzere getirilen yeni imkânlar, yeni haklar doğurur. Bu nedenle de görevdeki veya önceki Cumhurbaşkanları, Anayasa’nın yeni 101. maddesi ile verilen iki defa daha Cumhurbaşkanı seçilme hakkından mahrum edilemezler; geçmişte Cumhurbaşkanı seçilenlerin kullandıkları seçilme hakları, yeni 101. madde ile verilen iki defa daha Cumhurbaşkanı seçilme hakkından mahsup edilemez. Çünkü haklarda, mahsuplaşma olmaz.
6) 2017 Anayasa değişikliği, görevdeki ve önceki Cumhurbaşkanlarının yeni Anayasa hükümlerine göre iki defa daha Cumhurbaşkanı adayı olabilme ve seçilebilme hakkını ortadan kaldırmamıştır. Eğer Anayasa Koyucu, görevdeki ve önceki Cumhurbaşkanlarının yeni 101. maddeye göre iki defa seçilme hakkının olmadığını murat etse idi, bu iradesini açıkça Anayasaya yazardı. Bu maksatla Anayasada ya bir istisna hükmü ya da istisnayı içeren geçici madde düzenlemesi yapardı. Oysa ki Anayasa Koyucu, bu iradesini ifade maksadıyla Anayasa’da bir istisna hükmü düzenlemediği gibi istisnayı içeren geçici bir madde düzenlemesi de yapmamıştır. Anayasa koyucunun bu yönde bir iradeye Anayasa’da yer vermemesi, görevdeki ve önceki Cumhurbaşkanlarının yeni 101. maddeye göre iki defa daha Cumhurbaşkanı seçilme haklarının varlığını göstermek ve bu haklarını korumak içindir.
Görevdeki ve önceki Cumhurbaşkanlarının yeni 101. maddeye göre iki kez daha Cumhurbaşkanı seçilemeyeceklerine dair Anayasa’nın koymadığı yasak ya da yasağı içeren geçici istisnai hüküm, yorumla ya da içtihatla konulamaz. Bunun aksini iddia veya kabul, Anayasayla da Anayasa Koyucunun iradesiyle de bağdaşmaz.
7) Anayasa değişikliklerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu ve Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri sırasında hiçbir milletvekili, görevdeki ve önceki Cumhurbaşkanlarının iki defa daha seçilemeyeceğini iddia etmemiş veya bu yönde bir görüş de serdetmemiştir.
Aksine görevdeki ve önceki Cumhurbaşkanlarının yeni 101. maddeye göre ayrıca iki defa daha Cumhurbaşkanı seçilebilecekleri yönündeki Anayasa Koyucunun iradesine, hiçbir tereddüde ve tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde, açık ve net bir biçimde TBMM Anayasa Komisyonu raporunda yer verilmiştir. Anayasa Komisyonu Raporu’nda bu husus şöyle açıklanmıştır:
“Yine, yürürlükteki ve Teklif’te yer alan Anayasa hükümlerinde ‘Cumhurbaşkanı’ ifadesi aynen kullanılmakla beraber, mevcut hükümlere göre Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri ile yürütme içindeki konumu Teklif’le getirilen hükümlerde esaslı bir şekilde değiştirildiği ve bütünüyle farklı bir hükümet sistemi içinde Cumhurbaşkanının düzenlendiği açık bir husus olduğu için, Teklif’in kanunlaşması ile getirilen iki dönem seçilebilme imkânında bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce görev yapmış Cumhurbaşkanlarının görev dönemlerinin hesaba katılmayacağı tartışmasızdır.”
8) Kanunlar, mâkable şâmil olmaz (Geçmişe etkili olmaz/uygulanmaz), kural olarak yürürlüğe girdiği tarihten sonra gerçekleşen olaylara tatbik edilir. Bu ilke; kişi, makam veya olayla ilgili değildir. Konu, zaman bakımından uygulanma kuralları açısından incelendiğinde, Anayasa’nın 101. maddesinde yapılan değişikliklerin; geçmişi kapsamadığında ve yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak Cumhurbaşkanı seçimleri hakkında uygulanacağı hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
9) Hukuki olay ve olgulara yürürlükteki Anayasa hükümleri uygulanır; yürürlükten kaldırılmış ya da değiştirilmiş bir Anayasa hükmünün (bu hususta Anayasa’da açıkça bir hüküm öngörülmedikçe) hukuki olay ve olgulara uygulanması mümkün değildir. 2017 yılında Anayasa’nın 101. maddesi başlığı ile birlikte tümden değiştirilerek,102. maddesi ise doğrudan yürürlükten kaldırılmıştır. Tümü değiştirilmiş ya da yürürlükten kaldırılmış Anayasa hükümlerinin artık uygulanması mümkün değildir.
10) Anayasa’da güvence altına alınmış bir hakkın kullanımı; Anayasa dışında bir hükümle, Anayasanın izin verdiği haller hariç kanunla, yorumla veya içtihatla sınırlandırılamaz.
Anayasa’nın yeni 101. maddesiyle güvence altına alınmış bulunan iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilme hakkını sınırlayan bir Anayasa hükmü de Anayasa’nın verdiği izne müsteniden kanunla konulmuş bir sınırlama da yoktur.
Görevdeki ve önceki Cumhurbaşkanlarının Anayasa’nın yeni 101. maddesini ihdas ettiği iki defa Cumhurbaşkanı seçilme hakkından yararlanamayacağına dair Anayasa’da ve Anayasa’nın verdiği izne müsteniden çıkarılmış bir kanunda herhangi bir hüküm bulunmadığı için de görevdeki ve önceki Cumhurbaşkanları, yeni 101. maddede düzenlenen iki defa Cumhurbaşkanı seçilme hakkından mahrum edilemez.
11) Öte yandan Anayasa’nın 116. maddesindeki, “Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir…” hükmü, ancak Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi hâlinde uygulanabilir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa 101. maddenin yürürlüğe girdikten sonra Devletin başı ve tek başına yürütme yetkisini kullanan ilk Cumhurbaşkanı/Başkan olarak 24 Haziran 2018’de seçildi. Bu seçim, yeni hükûmet sistemine ve Anayasa’nın yeni 101. maddesine göre Cumhurbaşkanlığının/Başkanlığının birinci dönem seçimidir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimindeki Cumhurbaşkanı Adaylığı ikinci dönem Cumhurbaşkanı Adaylığıdır. Bu nedenle de Anayasa’nın 116/3 hükmünün uygulanma imkanı yoktur. Bu hüküm, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs 2023’te Cumhurbaşkanı seçilmesi sonrasında, ancak 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde uygulanabilecektir. O nedenle Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesinin ya da verilmemesinin Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci defa adaylığı üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Anayasa’nın 116. maddesi, ancak 2028’deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde uygulanabilir.
Sonuç olarak;
Gerek Anayasa Hukukunun temel ilkeleri, gerek Anayasa ve yasa hükümleri ve gerekse yasama belgeleri uyarınca Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olması ve Cumhurbaşkanı seçilmesinin önünde hiçbir anayasal ya da yasal engel yoktur.
Siyasi hesaplarla ya da Anayasaya aykırı yorumlarla Anayasa hükümleri değişmez ve değiştirilemez.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimindeki Cumhurbaşkanı Adaylığı, Anayasa’nın yeni 101. maddesine göre ikinci adaylığıdır.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Adayı olması anayasal hakkıdır. Bu hakkını kullanmasının önünde de hiçbir anayasal ya da kanunî engel yoktur. Ayrıca bu hakkın kullanımı da Anayasa’nın teminatı altındadır. Hiç kimse Anayasa teminatı altındaki bir hakkın kullanımına sınır ya da engel koyamaz.
Hukuk bunu diyor.
Muhalefet partilerinin, anayasaya aykırı yorum ve değerlendirmelere sığınıp, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın anayasal ve kanunuî hakkı olan Cumhurbaşkanlığı adaylığını hukuka aykırı olarak engelleme girişimlerine bel bağlamaları, beyhude bir gayrettir. Anlaşılan o ki muhalefet, seçimi kazanabilmek için Cumhurbaşkanımızın Adaylığını engellemekten başka bir çaresi kalmamış ki, böylesi hukuksuz teşebbüsten medet umuyor. Gelin hukuksuzluktan medet umma yerine hukuka uygun hür, serbest ve rekabetçi bir seçimde bir demokratik yarış yapalım. Demokrasiye gölge düşürmekten ve demokratik yarıştan korkmaktan vazgeçin.
Allah’ın izni ve yardımı, Aziz Milletimizin duası ve desteği sayesinde, Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan 14 Mayıs 2023’te yeniden Cumhurbaşkanı/Başkan seçilecektir. Hiçbir hukuksuz ve Anayasaya aykırı gayret ve başvuru, hiçbir kirli hesap ve kurulmuş hiçbir tuzak, bu büyük zafere mani olamayacaktır.”