S&P sektörde takipteki alacak (NPL) oranının son verilere göre yüzde 4.6 ile görece düşük düzeyde olmasına rağmen Türkiye’deki bankaların, diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla yüksek şirket borçları gibi baskı yaratan unsurlar ile karşı karşıya olduğunu belirtti.
Kuruluşun açıklamasında şöyle dendi: “Kredi Garanti Fonu (KGF) ve son dönemde kamu bankaları üzerinden hızla kredi verilmesine ek olarak dövizle borçlanma oranının çok yüksek olması gibi spesifik nedenler riskleri artırıyor.” Döviz kredilerin toplam kredilere oranının yüzde 37’si seviyesine yakın olduğu ifade edildi.
S&P’nin açıklamasında “2021’e kadar NPL’lerin yüzde 11-12 seviyesine yükselmesini, Eylül 2019’da yüzde 10 düzeyinde olan sorunlu kredilerin (NPL ve yeniden yapılandırılan krediler) yüzde 20 seviyesini aşmasını bekliyoruz” ifadesi yer aldı.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, dün bankalara yeniden yapılandırmaları hızlandırmaları çağrısında bulunmuş ve “Tüm paydaşların kazandığı etkin ve hızlı çalışan model ortaya koyabilirseniz biz de devlet olarak bu yapıya tüm desteği sağlarız” demişti.
S&P ek olarak Türkiye’de kuvvetler ayrılığı ilkesinin zayıf durumda olduğunu ve bu nedenle Merkez Bankası ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) aldığı kararların kalitesi ve bağımsızlığına yönelik soru işaretleri oluştuğunu ifade etti.
Kuruluş Türkiye’nin bankacılık sektörünün Azerbaycan, Mısır, Kazakistan, Yunanistan, Bangladeş ve Arjantin ile aynı grupta değerlendirdiğini belirtti.