MB geçen hafta yarıya indirdiği açık piyasa işlemleri çerçevesinde tanınan likidite imkan limitlerini yarın itibariyle sıfırladığını açıkladı.
Bankacılar ilgili adımla, yüzde 7.25 seviyesindeki fonlamanın yarın itibariyle ortadan kalkacağını, fonlama maliyetinin de böylece politika faizinden yukarı daha hızlı taşınacağını belirtti.
MB geçmiş başkanlar dönemlerinde de siyasetin faiz artışlarına sıcak bakılmadığı dönemlerde politika faizini sabit tutup likidite politikasını değiştirerek birçok kez aslında faiz artışı yapmış, bu sistem piyasa tarafından ‘örtülü faiz artışı’ olarak adlandırılmıştı.
Ek sıkılaştırma adımlarına devam eden MB’nin piyasaya sağladığı ortalama fonlama maliyeti 16 Temmuz’da politika faizinin 90 baz puan altına yani yüzde 7.34’e kadar gerilemişti.
MB son adımlarıyla fonlama maliyetini dün itibariyle yüzde 8.32’ye yükseltti.
Bankacılar, ilgili adımların bugün de devam etmesini, fonlama maliyetinin hafta sonuna doğru yüzde 9-9.5’e kadar yükselmesini bekliyordu.
Bugünkü MB adımı ile bu beklenti yüzde 9.75’e taşındı.
Kredi faizlerinde yükseliş
Bankacılar MB adımlarıyla birlikte mevduat, kredi faizlerinde de yükseliş yaşandığına dikkat çekiyor.
Kamu bankalarının ucuz konut kredi faizlerinin de aralarında bulunduğu kredi faizleri yükseltildi.
Üç puana yaklaşan artışlarla lira cinsi bir ay vadeli mevduat faizlerinde yüksek miktarlı işlemlerde yüzde 11 seviyelerine yaklaşıldı.
Bankacılar mevduat faizlerindeki yükselişin döviz cinsi mevduata yönelme eğilimini sınırlamak açısından önemli olduğunu belirtiyor.
MB’nin politika faizinin enflasyonun 4 puan altında kalması ile lokal yatırımcılarının lira mevduat getirisi elde edememesi nedeniyle dövize, altına ve son dönemde bu araçları barındıran yatırım fonlarına yönelme eğilimi dikkat çekmişti.
Döviz hesapları zirvede
Yurt içindeki banka müşterilerinin yabancı para mevduatları sadece iki haftada 9 milyar dolar artarak 204 milyar dolardan 213 milyar dolar ile yeni tarihi zirveye yükseldi.
Piyasa birkaç gün sürecek likidite adımlarıyla faiz artışlarının nerede duracağını, yani yüzde 11.25 geç likidite penceresinin kullanılıp kullanılmayacağını yakından takip etmeye başladı.
Bankacılar yüzde 11.25 faiz oranının mecvut ve beklenen enflasyona yakın olması nedeniyle lirada hem lokal hem de yabancı işlemlerinde iyimserlik getirebileceğini düşünüyor.
‘Dünyanın en ucuz parası’
Deutsche Bank dün yayınladığı araştırma notunda Türk lirası’nı ‘dünyanın en ucuz para birimi’ olarak tanımlarken, MB’nin likidite adımlarını doğrudan politika faizi artışı ile pekiştireceğini öngördü.
Dolar/TL 7.3650 seviyesindeki tarihi zirvenin hemen altında haftaya başladı ve dün geçen haftaki sert yükselişlerin ardından oldukça sakin bir işlem günü geçirdi. Kur bu sabah da saat 09:00’da 7.3125/7.3320 seviyesinde işlem gördü.
Avro/TL ise yeni tarihi zirve olan 8.7050’ye kadar yükseldikten sonra aynı saatte 8.5929/8.6166 seviyesinde.
Goldman Sachs dün dolar/TL tahminlerini üç, altı ve 12 ay vade için 7.75, 8 ve 8.25’e yükseltti. Kurumun daha önceki tahminleri sırasıyla 7, 7.5 ve 8 seviyesindeydi.
Düşük faiz politikasının bir sonucu olan yabancı döviz çıkışlarını ve lokal döviz talebini desteklemek adına kamu 2019’dan beri 110 milyar doları aşan döviz arzı yarattı.
Bu politikaların bir sonucu olarak ise rezervler piyasanın sorguladığı seviyelere geriledi. Piyasada faiz artışı beklentileri oluştu.
Yeni kaynak olmaksızın bu politikanın mevcut rezervlerle sürdürülemeyeceği yönünde kuvvetlenen piyasa beklentileri kurdaki yükselişin ana sebebi oldu.
Piyasa, ekonomideki gelişmelerin halen yeni dış kaynak olmaksızın uzun bir süre sürdürülemeyebileceğinden endişe ediyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan son olarak dün IMF finansmanını reddederken, faiz oranlarının daha da düşmesini temenni ettiğini belirtti.