Haberdar
  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER
    • GENEL
    • ANALİZ HABERLER
    • BİLİM TEKNOLOJİ
    • ÇEVRE
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR SANAT
    • MAGAZİN
    • MEDYA
    • MODA
    • RÖPORTAJ
    • SAĞLIK
    • SOSYAL MEDYA VE TEKNOLOJİ
    • DÜNYA
    • SPOR
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER
    • GENEL
    • ANALİZ HABERLER
    • BİLİM TEKNOLOJİ
    • ÇEVRE
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR SANAT
    • MAGAZİN
    • MEDYA
    • MODA
    • RÖPORTAJ
    • SAĞLIK
    • SOSYAL MEDYA VE TEKNOLOJİ
    • DÜNYA
    • SPOR
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Haberdar
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Ana Sayfa Ekonomi

Merkez Bankası'nın politika faizini düşürmesinin sonuçları ne olur?

2022-08-19
Merkez Bankası'nın politika faizini düşürmesinin sonuçları ne olur?
Share on FacebookShare on Twitter

merkez-bankasi-nin-politika-faizini-dusurmesinin-sonuclari-ne-olur

TL’nin Dolar karşısında kaybı ise yüzde 90’a yaklaştı. Olumsuz karne bu kadar netken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Perşembe günkü kararında politika faizini 100 baz puanlık indirimle yüzde 13’e düşürdü.

 

Global enflasyona karşı sene başından beri en az 75 merkez bankası faiz artışına giderken, TCMB’nin adı dünyada en negatif reel faiz veren merkez bankası olarak geçiyor.  

 

Peki Türkiye’de politika faizi neden düşürülüyor?

 

Geçtiğimiz aylarda Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati “enflasyonla büyümenin” bir siyasi tercih olduğunu dile getirdi.

 

Şöyle bir mantık izleniyor: Ekonominin büyüyebilmesi için borçlanma faizlerinin azalması lazım. O halde Merkez Bankası politika faizini düşürürse kredi faizleri iner, daha rahat borçlanma, daha çok harcama, daha çok yatırım, daha çok istihdam olarak geri döner.

 

Peki bu vesileyle artan talep enflasyonist baskıları artırırsa ne olacak? Onu da daha fazla büyüme karşılığı ödenecek bir bedel olarak kabul eder yola devam ederiz.

 

“Enflasyonla büyüme” modeli bunu ima ediyor.

 

Ancak ekonomik dinamikler böyle işlemiyor.  

 

Enflasyon beklentileri düşmeden politika faizini düşürmek, piyasa faizini düşürmüyor. Çünkü piyasa faizleri belirlenirken politika faizine ilave olarak enflasyonist beklentiler, ileriye yönelik riskler de fiyatlara giriyor. O yüzden politika faizi düşse de orta ve uzun vadede artan enflasyonist beklentiler ve risk primi nedeni ile piyasa faizlerinin arttığını görüyoruz.

 

ticari kredi faiz oranları grafiği

 

Dünkü karardan hemen sonra risk priminin artışa geçmesi uzun vadeli faizlerin daha da yükseleceğine işaret ediyor.

 

Bir noktayı atlamayalım. Politika faizi düştükçe kredi faizleri artsa da mevcut kredi faizi seviyeleri enflasyonun hayli altında. Bu nedenle reel olarak genişlemeci bir politika var.

 

Ancak ileriye yönelik enflasyon beklentisi ve risklerin bu kadar yükseldiği bir ortamda bankalar kredi arzını kısıyorlar. Dolayısı ile dünkü karar bir süredir altını çizdiğim “daraltıcı genişleme”ye yeni bir örnek oluşturuyor. Yani kağıt üzerinde genişlemek amacı ile atılan adım orta vadede ekonomi üzerinde daraltıcı bir etki yaratıyor.

 

İlk yarıda nasıl büyüdük?

 

Eğer enflasyonist ortamda faiz indirmek daha daraltıcı bir etki yapıyorsa senenin ilk yarısında nasıl büyüdük?

 

Son iki çeyrekte büyümenin bileşenlerine baktığımız zaman bunun önemli bir bölümünün ihracat kaynaklı olduğunu görüyoruz.

 

İhraç ettiğimiz ürünlerin gelir hassasiyeti yüksek, fiyat hassasiyeti ise düşük. Bu şu anlama geliyor; 2022 ilk yarısında ihracatımızın güçlü gelmesinin esas sebebi “düşük faiz, zayıf kur” politikamızdan ziyade, pandemi sonrası normalleşen Avrupa büyümesinin güçlü gelmesi idi.

 

Bu neden önemli? Çünkü yılın ikinci yarısında faizleri daha çok düşürsek de Rusya savaşı sonrası ciddi bir resesyonla karşı karşıya olan Avrupa’ya yapacağımız ihracatı canlandırabilme imkanımız düşük. Onun yerine faiz indirimlerinin içeride yarattığı dengesizlikler ve bu dengesizliklerin getirdiği maliyetler ile boğuşma ihtimali yüksek.

 

Bir süredir @eaf_erf olarak takip ettiğimiz bu endeks ekonomik yavaşlamanın yaklaşan ayak sesleri olarak düşünülebilir.
Global resesyon kaynaklı dış etkilere ilave olarak, içerideki yüksek enflasyonist ortamın iç talep üzerinde daraltıcı etki yapması kaçınılmaz bir sonuç. https://t.co/Qv5iCKp945

— Selva Demiralp (@SelvaDemiralp) August 2, 2022

 

Giderek rayından çıkan bir enflasyon yoksulluk olarak geri gelip büyüme hedeflerini de vuruyor. TCMB ise uzun vadede enflasyonun yarattığı daraltıcı etkileri kısa vadede faiz indirimleri ile baskılamaya çalışıyor.   

 

Enflasyonla büyüme tercihinin maliyetleri

 

Düşük faiz politikalarındaki ısrar, bize yakın tarihimizde gördüğümüz en yüksek dolarizasyon oranı, kur krizi, heba olan milyarlarca dolarlık döviz rezervi, bankaların bozulan varlık kalitesi, şimdilik bütçeye maliyeti 60 milyar TL civarında hesaplanan ve maliyeti daha da artması beklenen KKM (Kur Korumalı Mevduat) enstrümanı, azalan yatırım iştahı, potansiyel büyümede yavaşlama, her gün artan fiyatlar, eriyen maaşlar, gelir dağılımında ciddi bir bozulma olarak geri döndü.

 

Enflasyon herkesi ama en çok sabit gelir gruplarını vuruyor. Enflasyonla büyüdüğümüz dönemde pasta büyüse de emeğin pastadan aldığı payın azaldığını, insanların büyümeyi hissedememekten şikayet ettiklerini ve yoksulluğun giderek yaygınlaştığını görüyoruz.      

 

İşte bu nedenle iktisat yazınında “enflasyonla büyüme” şeklinde bir modelin karşılığı yok.

 

Önce enflasyonun ağır maliyetini kabul etmemiz, enflasyonun düşürülmesi gerektiği konusunda anlaşmamız lazım.  

 

Enflasyonu düşürmenin bedeli

 

Enflasyonun maliyetlerini terazinin bir kefesine koyalım, diğer kefeye ise enflasyonu düşürmenin getireceği maliyeti.

 

İkinci kefedeki maliyet daha az. Üstelik doğru tercihlerle daha da azaltılabilir.

 

Peki nedir enflasyonu düşürmenin maliyeti?      

 

Yakın geçişte şahit olduğumuz üzere, faiz düşürmek nasıl ki enflasyonu azdırdıysa, enflasyonu düşürmek için de bunun tam tersini yapmak yani faizleri artırmak gerekiyor.

 

Faiz artırmak borçlanma maliyetlerini artırır, ekonomiyi soğutur. Ancak doğru politikalar faiz artışını asgariye indirir. Örneğin Merkez Bankası’nın bağımsız, şeffaf ve güvenilir bir şekilde enflasyonu düşürme niyetinde samimi olduğuna piyasaları inandırması, bu maliyetleri önemli ölçüde azaltacaktır.

 

Türkiye’de yüksek enflasyonun talebi erittiği bir sürece giriyoruz.

 

Başıboş kalan enflasyonun kendi kendini söndürme çabası, talebi boğarak olur. En ağır, en acımasız ve gelir dağılımını en çok bozan maliyet budur. Karşılığında getirisi de yoktur.

 

Onun yerine yapılması gereken, gerekirse faiz artışı sinyali ile mevcut süreci tersine çevirmek yani “genişletici sıkılaşma”ya geçmektir. Doğru sinyallerle enflasyon beklentileri aşağı çekildiğinde politika faizi artsa da piyasa faizleri düşmeye başlayacaktır. Ancak bunun gerçekleşebilmesi için önce Merkez Bankası’nın sözünde samimi olduğuna piyasaları inandırması gerekir ki o da ilk aşamada gelecek faiz artışıdır.

 

Bu maliyetten korkup mücadeleyi ertelemek ya da yan yollara sapmak sadece daha yükselen maliyet ve daha yüksek enflasyon olarak geri döner, bunu  şu anda yaşıyoruz.

 

Eğer kötü huylu bir ur varsa cerrahi müdahale gerekir. Ameliyat sonrası komplikasyonlardan korkup başka tedavilerle vakit kaybetmek er ya da geç kaçınılmaz olan ameliyatın risklerini artırır. Cerrah ameliyatı yapar ama sonrasındaki sancı ve komplikasyonları hafifletmek için ayrı bir ekip uğraşır.

 

Bedel nasıl hafifler?

 

Faiz artışı ilk başta ekonomiyi yavaşlatabilir, bu da işsizliği artırabilir.

 

O noktada devreye girecek olan maliye politikası dar gelirli kesimin üzerinden bu yükü alma kapasitesine sahiptir.

 

İşsizlik fonunun amacına uygun kullanılması, transfer ödemelerinin doğru yere gitmesi, yapısal işsizliği ortadan kaldıracak eğitim programları ile potansiyel üretim kapasitesinin artırılması, dolaylı vergilerin azaltılması, bir taraftan enflasyon düşerken bir taraftan gelir dağılımını iyileştirerek sıkı para politikasının yaratacağı komplikasyonları hafifletecektir.

 

Keza 2002-2006 dönemde başarılı bir dezenflasyon programı ile hem faiz artırıp enflasyonu düşürdüğümüzü, hem de ortalama yüzde 8’e yakın büyüdüğümüzü unutmayalım.

 

KAYNAK: BBC TÜRKÇE – PROF. DR. SELVA DEMİRALP

ShareTweet

BENZER HABERLER

Kalabalık koğuş, bozuk düzen: 68 kişinin kaldığı hücrede sıcak su altında kalan mahkûm yaşamını yitirdi
Ekonomi

100 yıllık ayakkabı üreticisi konkordato ilan etti

2025-06-13
Kalabalık koğuş, bozuk düzen: 68 kişinin kaldığı hücrede sıcak su altında kalan mahkûm yaşamını yitirdi
Ekonomi

Türkiye’nin kozmetik devi yeniden iflas yolunda

2025-06-13
Dar gelirlinin sırtından 11 milyar TL’lik kâr etti
Ekonomi

Fenerbahçeli Murat Ülker’den Victor Osimhen’e rekor ödeme

2025-06-12
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i elektrik çarptı, yoğun bakıma alındı: Durumu ağır
Ekonomi

Nusret, ABD’de bir şubesini daha kapattı: ABD’de 7 restorandan sadece 2’si kaldı

2025-06-07
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i elektrik çarptı, yoğun bakıma alındı: Durumu ağır
Ekonomi

Tekstil devi kararını verdi: İki fabrikasını kapatıyor

2025-06-07
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i elektrik çarptı, yoğun bakıma alındı: Durumu ağır
Ekonomi

27 yıllık enerji devi iflas etti

2025-06-07
  • Trendler
  • Comments
  • Son
Fenerbahçe, deplasmandan galibiyetle döndü

Adana Demirspor, Galatasaray maçında sahadan çekildi

2025-02-09
KHK’lı emniyet müdürü hayatını kaybetti

KHK’lı emniyet müdürü hayatını kaybetti

2025-02-10
5 binada 200 kişi can verdi, sorumlu olanlar 1 gün bile tutuklanmadı

İzzet Ulvi Yönter’e ‘Cevheri Güven’ şoku; sosyal medyada tepki yağdı

2025-02-23
Zafer Algöz, ‘Şinasi Yurtsever’ paylaşımını apar topar sildi

Zafer Algöz, ‘Şinasi Yurtsever’ paylaşımını apar topar sildi

2025-03-14

AKP Grup Başkanvekili Elitaş tarih verdi: EYT düzenlemesi ne zaman hayata geçecek?

0

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş: Sömürgeciliğin merkezi olan bir ülkedeyiz

0

Akşener'in sözleri CHP'de nasıl yorumlandı?

0

Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu’nu ziyaret etti

0
Kalabalık koğuş, bozuk düzen: 68 kişinin kaldığı hücrede sıcak su altında kalan mahkûm yaşamını yitirdi

Netanyahu’dan savaş hazırlığı talimatı: İsrail yedek askerleri cepheye çağırdı

2025-06-13
Kalabalık koğuş, bozuk düzen: 68 kişinin kaldığı hücrede sıcak su altında kalan mahkûm yaşamını yitirdi

İsrail’den İran’a yeni saldırı

2025-06-13
Kalabalık koğuş, bozuk düzen: 68 kişinin kaldığı hücrede sıcak su altında kalan mahkûm yaşamını yitirdi

Netanyahu’nun uçağını Yunanistan’a kaçırdılar

2025-06-13
Kalabalık koğuş, bozuk düzen: 68 kişinin kaldığı hücrede sıcak su altında kalan mahkûm yaşamını yitirdi

İran, İsrail’in saldırılarına nasıl karşılık verebilir?

2025-06-13

Son Haberler

Kalabalık koğuş, bozuk düzen: 68 kişinin kaldığı hücrede sıcak su altında kalan mahkûm yaşamını yitirdi

Netanyahu’dan savaş hazırlığı talimatı: İsrail yedek askerleri cepheye çağırdı

2025-06-13
Kalabalık koğuş, bozuk düzen: 68 kişinin kaldığı hücrede sıcak su altında kalan mahkûm yaşamını yitirdi

İsrail’den İran’a yeni saldırı

2025-06-13
Kalabalık koğuş, bozuk düzen: 68 kişinin kaldığı hücrede sıcak su altında kalan mahkûm yaşamını yitirdi

Netanyahu’nun uçağını Yunanistan’a kaçırdılar

2025-06-13
Kalabalık koğuş, bozuk düzen: 68 kişinin kaldığı hücrede sıcak su altında kalan mahkûm yaşamını yitirdi

İran, İsrail’in saldırılarına nasıl karşılık verebilir?

2025-06-13
Haberdar

Gerçekler Sadece Gerçekler

MENÜ

  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER
    • GENEL
    • ANALİZ HABERLER
    • BİLİM TEKNOLOJİ
    • ÇEVRE
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR SANAT
    • MAGAZİN
    • MEDYA
    • MODA
    • RÖPORTAJ
    • SAĞLIK
    • SOSYAL MEDYA VE TEKNOLOJİ
    • DÜNYA
    • SPOR

Gerçekler Sadece Gerçekler