Buna göre, kısa vadeli dış borç stoku, nisanda 2020 sonuna kıyasla yüzde 4,5 artarak 144,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 1 artışla 58,5 milyar dolar, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 5,5 yükselişle 62,3 milyar dolar oldu.
Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2020 sonuna göre yüzde 2,5 azalarak 8,7 milyar dolara indi. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 0,1 azalarak 20,1 milyar dolar, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı ise yüzde 4,5 artışla 13,8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Ayrıca, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları geçen yılın sonuna göre yüzde 1,5 yükselişle 16 milyar dolara çıktı.
Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2020 sonuna göre yüzde 6,2 artarak 56,7 milyar dolara yükseldi.
Özel sektörün kısa vadeli dış borcu 94,3 milyar dolar
Tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu, 2020 sonuna göre yüzde 3,5 artarak 26,6 milyar dolar, özel sektörün kısa vadeli dış borcu ise yüzde 3,2 yükselerek 94,3 milyar dolar oldu.
Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar, geçen yılın sonuna göre yüzde 5 artarak 64 milyar dolar, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 4,1 yükselerek 80,2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Geçen yılın sonunda 464 milyon dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları, nisan sonu itibarıyla 424 milyon dolar oldu. Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 177 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.
Nisan sonu itibarıyla kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu; yüzde 44,8’i dolar, yüzde 27,5’i avro, yüzde 12,5’i TL ve yüzde 15,2’si diğer döviz cinslerinden oluştu.
Özel sektörün payı yüzde 67
Orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku 190,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Söz konusu stokun 18,2 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 20,5, Merkez Bankası’nın yüzde 12,5, özel sektörün ise yüzde 67 paya sahip olduğu gözlendi.
