İngiltere Merkez Bankası enflasyonla mücadele amacıyla üst üste 13. kez faiz artırdı. Bugün açıklanan kararla politika faizi 50 baz puanlık artışla yüzde 4,5’ten yüzde 5’e çıkarıldı. Ülkede politika faizi en son, küresel mali krizin yaşandığı 2008’de bu seviyedeydi.
Ülkede dün açıklanan resmi rakamlara göre, yıllık enflasyon Mayıs ayında değişmemiş ve yüzde 8,7 seviyesinde kalmıştı. Oysa uzmanlar enflasyonda düşüş beklentisi içindeydi.
Dolayısıyla Merkez Bankası’nın politika faizini artırması muhtemel görünüyordu.
Faiz oranlarını artırmak enflasyonu düşürmek için başlıca araçlardan biri olarak görülüyor ancak bunun ne kadar etkin olduğu konusunda farklı görüşler de var.
Ekonomistler politika faizinin yüzde 4,75 seviyesine çekilmesinin beklendiğini ancak yüzde 5’e çıkarılmasının da söz konusu olabileceğini söylüyordu.
Buna karşın böyle bir artışın Merkez Bankası’nın “enflasyon üzerindeki kontrolü tamamen kaybettiği” yorumlarına yol açabileceği de dile getiriliyordu.
İngiltere’de faiz oranları son 15 yılın en yüksek seviyesinde ve artan hayat pahalılığına yanıt olarak Aralık 2021’den bu yana düzenli olarak artırılıyor.
Faiz oranlarını artırmanın borçlanmayı daha maliyetli hale getirdiği, böylece insanların harcamalarını kısmak zorunda kalacağı, bunun talebi ve dolayısıyla fiyatları düşüreceği düşünülüyor.
İngiltere Merkez Bankası’nın para politikalarından sorumlu eski başkan yardımcısı Charlie Bean, BBC’ye yaptığı açıklamada, kendisinin halen görevde olması halinde 50 baz puanlık bir artışı destekleyeceğini söylemişti.
Bean, Merkez Bankası’nın “bugün büyük bir adım mı atacağı, yoksa bugün küçük bir adımla yetinip sonra yeni faiz artışlarına mı gideceğine” karar vermesi gerektiğini belirtmişti.
Ancak Abrdn yatırım direktörü Luke Hickmore, 50 baz puanlık artışın Merkez Bankası’nın tamamen kontrolü kaybettiği gibi yorumlara yol açabileceği uyarısında bulunmuştu.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın Merkez Bankası’nın faiz artırımı kararından kısa süre sonra bir konuşma yapması ve yıl sonuna dek enflasyonu yüzde 50 indirme taahhüdünü yinelemesi bekleniyor.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin maliye sözcüsü Rachel Reeves, hükümetin faiz oranlarını artırarak mortgage (ev kredisi) ile borçlanan insanların hayatlarını olumsuz etkilediğini söyledi.
İngiltere’de çekirdek enflasyon son 31 yılda görülmedik düzeyde arttı.
Uçak biletleri ve ikinci el otomobil fiyatlarındaki artışın da enflasyonun yükselmesinde etkili olduğu belirtiliyor. Marketlerde gıda fiyatlarında da artış gözleniyor.
İngiltere Maliye Bakanı Jeremy Hunt “Merkez Bankası’nın enflasyonu düşürme arayışına destek vermekten çekinmeyeceklerini” söyleyerek faiz artırımını destekleyeceğini söylemişti.
Hükümet 2023 sonuna dek yıllık enflasyonu yüzde 5’e indirmeyi hedefliyor. Merkez Bankası için uzun vadeli hedef ise yüzde 2.
Mortgage tedirginliği
Faiz artışı sonrası bir dizi kredi de daha pahalı hale geliyor.
Örneğin mortgage, yani ev kredileri geri ödemelerini sabitlemeyen yaklaşık 1,4 milyon kişinin aylık geri ödemeleri artan faiz oranına bağlı olarak anında artış gösteriyor.
Aralık 2021 öncesine kıyasla esnek ev kredisi kullananların aylık geri ödemelerinde en az 300-400 sterlinlik bir artış söz konusu.
Kasım 2021’de yüzde 2,29 civarında olan ortalama sabit ev kredisi oranları ise bugün yüzde 6’nın üzerinde.
Artan faiz oranları kiracıları da olumsuz etkiliyor. Ev sahiplerinin borçlanma maliyetlerinin artması kiraların da yükselmesine neden oluyor.
İngiltere’de kiralar yaklaşık iki yıldır maaşlardan daha büyük oranda artıyor.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE