Fiyatların EPDK tarafından belirlenmediği ve kurumun indirim ile artışlara müdahale etmediği vurgulanan açıklamada, “Ancak fiyat hareketleri EPDK tarafından anbean titizlikle takip ediliyor. Tüketiciyi mağdur eden, piyasanın işleyişini ve rekabet ortamını bozan fiyat hareketlerine karşı ise EPDK’nin müdahale etme ve tavan fiyat uygulama seçeneği bulunuyor. Bu kapsamda, EPDK geçtiğimiz yıllarda 3 defa 2’şer aylık süreyle tavan fiyat uygulamasına karar vermiş, yurt geneli için belirlenen tavan fiyatın üzerinde fiyatla akaryakıt satışı engellenmişti” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, EPDK’nin özellikle yeni tip Koronavirüs salgınının yaşandığı son aylarda akaryakıt sektöründe yaşanan bazı fiyat hareketlerinin tüketiciyi mağdur ettiği ve rekabet ortamını bozan bir hal aldığını tespit ettiği aktarıldı.
“Bu hareket, sektörü dinamitlemektir”
Açıklamada konuya ilişkin görüşlerine yer verilen EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, tüm iller için geçerli akaryakıt fiyat marjlarının geçmiş dönemlere göre makul olmayacak biçimde arttığının tespit edildiğini belirterek, “İstanbul Avrupa yakası marjlarında yüksek artışlar gördük. Diğer illerde ise marjlar çok daha fazla artış gösterdi. Bunu da hiçbir dağıtıcı, maliyet artışıyla ya da bir başka gerekçeyle açıklayamaz. Bu hareket doğrudan tüketiciyi mağdur etmek ve sektörü dinamitlemektir” değerlendirmesinde bulundu.
“Yeni bir balans ayarı sürpriz olmasın”
Yılmaz, katkılı ürünlere ilişkin marjların da katkılı olmayan ürün marjlarına kıyasen belirgin bir artış gösterdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
“Katkılı ürünler İstanbul Avrupa yakasında litre başı 5 kuruş, diğer illerde litre başı 7 kuruş gibi makul olmayan seviyelere çıkmış durumda. Yurt genelinde ortaya çıkan bu artışa EPDK’nin sessiz kalmasını da kimse beklemesin. Çok net söylüyorum. Akaryakıt fiyat marjları olması gerekenin çok üzerinde. Oyunu kuralına göre oynamak akaryakıt sektörünün tüm oyuncularının kırmızı çizgisi olmalı. Aksi halde sektöre yeni bir balans ayarı yapmamız kimseye sürpriz olmasın. Daha önce 3 kere uyguladığımız gibi bir kez daha gereken adımı atmaktan çekinmeyiz. Ya şirketler fiyatları makul seviyeye çekecek ya da tavan fiyat kararı alarak biz makul seviyeye çekeceğiz.”
