Türkiye, en büyük gelir kaynaklarından biri olan turizmde zor bir dönemden geçiyor.
Geçen yıl Kovid-19 nedeniyle kötü bir sezon geçiren ülkedeki turizmde bu yıl da manzara pek iç açıcı değil.
Türkiye turizmi özellikle üç ülkeden Almanya, Rusya ve İngiltere’den gelen misafirlere dayanıyor.
Almanya, Türkiye’ye yönelik direkt seferleri başlatsa bile turizm bölgelerine “charter” seferlerini başlatmadı.
Aynı şekilde İngiltere ve Rusya da Türkiye’ye turizm amaçlı seferleri başlatmış değil.
Bu şartlarda gözler yerli turistlere döndü. Turizmin canlı olduğu dönemlerde kimi çevrelerce yüzlerine bakılmadığı iddia edilen yerli turistler, Türk turizminin kurtarıcısı olabilir mi?
Marmara’yı etkisine alan hatta kısmen Kuzey Ege’ye de yayılan deniz salyası (müsilaj) etkisini sürdürürse buralarda bulunan yazlıkçılar tatil amacıyla Güney Ege ve Antalya’ya yönelebilir mi?
Bu soruların cevaplarını turizmciler verdi.
“An itibariyle yerli turiste kaldık”
Tur Operatörleri Dönem Sözcüsü Cem Polatoğlu, Türk turizminin umudunu yerli turiste bağladığını söyledi.
Ruslar, Almanlar, İngilizler ve İsrailliler gelmediğini turizm sektörünün an itibarıyla ümitlerini yerli turiste bağladığını aktaran Polatoğlu, her ne kadar umut bağlansa bile yerli turistin turizmin kurtarıcısı olmasının zor olduğunu ifade etti.
Polatoğlu, “Geçen yıl 36 milyon turist gelmişti. Ancak akraba ziyareti yapanlar dahil yerli turist sayısı 11 milyon. Aradaki sayıyı yerli turistin kapatması imkansız” dedi.
“Yazlığı olan bir ton para verip tatile gitmez”
Marmara Denizi’ndeki kirlilik nedeniyle yazlıkçıların tatil beldelerine yönelmesinin zor olduğunu iddia eden Polatoğlu, “Yazlığı olan bir ton para verip tatile gitmez. Gidecek sayısı da 10 bini geçmez. ‘Bu sene de böyle’ der denizin kirliliğine aldırmadan evinde oturur” diye konuştu.
“Yerli turist can suyumuz ama kurtarmaz”
Antalya’da bulunan Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Ülkay Atmaca ise tam kapanmanın sonlandırılmasının ardından yerli turistlerce yapılan rezervasyonların arttığını belirtti.
Marmara’daki kirliliğin tatil bölgelerine akın başlatıp başlatmayacağı hususunu hiç düşünmediklerini aktaran Atmaca, “Yerli turist can suyumuz. Sezonu yerli turistle başlayıp, yerli turistle kapatıyoruz. Aylardır kapalı olan bir sektör, sadece iç turizmle kurtarmamız zor. Bu nedenle mutlaka yabancı turist akışı gerekiyor” ifadelerini kurtardı.
“İç turizm sadece iki ay. Ful çekse yine kurtarmıyor”
Bir başka otel işletmecisi Sedat Balıkçı da Bodrum’un yerli turist açısından birçok bölgeye göre daha avantajlı olmasına karşın yine de turizm açısından kurtarıcı olamayacağını savunarak, şöyle konuştu:
“Türkiye’de yerli turizm iki aydan ibarettir. O da temmuz ve ağustos. Tesislerimiz bu iki ay ful çekse bile kurtarıcı olamaz. Hiçbir tesis iki ay açık kalarak ayakta kalamaz. Turizmin kurtulması için mutlaka yabancı turist gerekiyor. Almanya seferleri başlattı ama charter uçuşlarını açmadığı sürece değişen bir şey olmaz. Rusya’nın 22 Haziran’da uçuşları açacağını düşünmüyorum. İngiltere’de belirsiz. Yurtdışı turizmden umutlu değilim.”
“Yazlığı olanın ekstra tatile çıkacağını düşünmüyorum”
Balıkçı, Marmara’daki kirliliğin yazlıkçıları tatil beldelerine yöneltmeyeceğini de dile getirerek, “Yazlığı olan hiçbir insanın ekstra tatile çıkacağını düşünmüyorum. Çıksa bile bu sayı çok düşük düzeyde kalır” diye konuştu.
Yerli turist, yabancı turiste göre kısa tatil yapıyor
Marmaris’te otel işletmeciliği yapan Mustafa Deliveli de Türkiye’nin turizm otellerindeki yatak sayısı göz önüne alındığında yerli turist ile bu açığı kapatmanın imkansız olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Ayrıca Türk turistin kalış süresi ile yabancı turistin kalış süresi arasında da ciddi fark var. Türk turist ortalama 3 ile 4 gün kalırken bu yabancı turistlerde ortalama 9 gün, hatta 14 gün. Dolayısıyla yerli turistin turizmi kurtarması ne yazık ki mümkün değil.”
“Yazlıkçılar, denizin kirliliğinin üzerinde durmuyor”
Deliveli, Marmara Denizi’ndeki kirliliğin turizme etkisine dair de şöyle konuştu:
“Açıkçası yazlıkçıların tatil beldelerine gelmesi gibi beklentim yok. Çok uzak bir ihtimal. Yazlığı olan insanlar oralarda denizin temizliği, sıcaklığı veya başka nedenle durmuyor. Birinci neden kendi evi olduğu için ve alışkanlıklarından kalıyorlar. O nedenle deniz kirlendi diye buraya bir kayma olacağını düşünmüyorum.”
KAYNAK: INDEPENDENT TÜRKÇE – ALİ KEMAL ERDEM
