Urfa’da her yıl yaklaşık 200 çiftçi üretimden vazgeçerken, Van’da esnaf battıklarını belirtiyor.
Koronavirüsün (Covid-19) ticaret ve turizme darbe vurduğu Van’da onlarca esnaf kredi, vergi, kira ve faturalarını ödeyemediği iş yerini kapattı. Ekonominin büyük bir bölümünün sınır ticaretine dayandığı kentte, sınır kapılarının iki ayı aşkın süre kapalı kalması sonucu sınır ticareti durma noktasına geldi. Salgın nedeniyle defalarca hafta sonu sokağa çıkma yasağının uygulandığı iller arasında yer alan kentte, binlerce esnaf günlerce kepenk açamadı. “Normalleşme” açıklamalarına rağmen birçok esnafın halen kapalı olduğu kentte, yüzlerce esnaf da biriken borçlar nedeniyle iş yerinin kapısına kilit vurma noktasına geldi. Yasağın olmadığı günlerde dükkanlarını açık tutabilenler ise aylardır iş yapamadıklarını anlatarak, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) kredi ve vergi borçlarının ertelenerek, kira desteğinde bulunulmasını istedi.
İpekyolu ilçesi Bahçıvan Mahallesi’nde çeyiz dükkanı bulunan Özal Bilek, çoğu esnafın kira ve çeklerini yatıramadığı için dükkanının kapattığını söyledi. Mevcut durumun sürmesi halinde kendisinin de dükkanın kapısına kilit vuracağını belirten Bilek, “Gün geçtikçe biraz daha batıyoruz. Koronavirüs salgınından dolayı ekonomik olarak zor bir süreç yaşıyoruz. Bütün esnaf aynı durumu yaşıyor. Salgından önce de işlerimiz çok iyi değildi zaten. Salgınla beraber hiç iş yapamaz duruma geldik. Eski günleri arar olduk” dedi.
Kiraların yüksekliğinden yakınan Bilek, destek olunmaması durumunda binlerce insanın yoksullukla karşı karşıya kalacağını belirterek, “Biz de kapatmayı düşünüyoruz. Faturalarımız, vergilerimiz, kiramız var. Bunları ödeyemiyoruz. Her gün bir kademe aşağıya iniyoruz. Süreç çok kötü. Bizler küçük esnaflarız. Hükümetin bu konuda KOBİ’lere destekte bulunması lazım. İş yapamazsak kapatırız. Başka seçeneğimiz yok” diye konuştu.
Mobilya dükkanı sahibi Ahmet Eren ise yüksek kira fiyatlarına dikkat çekerek, şöyle dedi:
“Hükümetin vergi ertelemesi, sigorta ve kira desteğinde bulunması gerektiğini söyleyen Mobilyacı Ahmet Eren ise, “25 yıllık mobilya dükkanı işletmecisiyim. Her dönem bir affet oluyor. Depremler, krizler, salgınlar… Bunlar biz esnafı büyük ölçüde etkiliyor. Bunun yanında bölgede dükkanların kiraları da çok yüksek. Bu esnafları zor durumda bırakıyor. Bu durumda dükkan sahiplerinin de elini taşın altına koyması lazım. Sonuçta bu yük hepimizin sırtındadır.”
Salgın nedeniyle belli aralıklarla açabildiği işyerinde işlerinin yüzde 80 oranında düştüğünü dile getiren Eren, “Esnaf kredisine başvurmamıza rağmen çıkmadı. Devletin bize hiçbir desteği olmadı. Bütün esnaf çok zor bir süreç yaşadı” dedi.
Urfa’nın Bozova ilçesinde bir süre önce etkili olan dolu yağışları, hem kent tarımında önemli bir yere sahip olan Antep fıstığına büyük zarar verdi hem de gelecek yılın mahsulünü riske soktu. Söz konusu durum, son yıllarda yürütülen tarım politikalarından kaynaklı zor durumda olan çiftçilerin sorunlarını daha da ağırlaştırdı. Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) tarafından çiftçiye kesilen yüksek faturalar ve elektrik kesintileri de kentte birçok kişinin tarımla uğraşmayı bırakmasına neden oldu.
İlçe Ziraat Odası Başkanı Fuat Almas, tarım politikaları, çiftçinin durumu ve karşı karşıya kaldıkları sorunları değerlendirdi.
Bozova’nın Bazik Ovası ile tarım bölgesi olduğunu belirten Almas, kentte başta fıstık olmak üzere zeytin, mercimek, pamuk, şeker pancarı ve biber gibi tarımsal ürünlerin yetiştiğini aktardı. Almas, ilçede 500 bin dönümün üzerinde 10 yaşın üstünde fıstık ağacı olduğuna dikkati çekerek, yağışlardan kaynaklı fıstığın yüzde 70’inin ziyan olduğunu belirtti. Almas, “Bu yıl fıstık yılıydı. Fıstık bir yıl tutar bir yıl tutmaz. Ama onu da dolu vurdu. Bu durumdan kaynaklı çiftçilerimiz zor günler geçiriyor” dedi. Bozova’da fıstık hali bulunmadığını söyleyen Almas, “Buradaki çiftçi neden fıstığı Nizip’e götürsün? Çiftçi emeğini gidip Antep’te kurtların ağzına atıyor” diye konuştu.
Bölgede çiftçinin kazanamamasından kaynaklı gençlerin tarıma yönelmediğini belirten Almas, bu durumun tarımdan verim alınamamasına neden olduğunu vurguladı. Salgın sürecinde bile çiftçilerin üretmeye devam ettiğine dikkati çeken Almas, “Evde kalan kesimin sofrasına çiftçiler yetişti. Bu durum bilinmesine rağmen çiftçilere herhangi bir destek verilmedi. Çiftçilerimiz sürekli tereddüt halinde. Önünü göremiyor” dedi. Destek verilmesi halinde çiftçinin üretmeye devam edebileceğinin altını çizen Almas, “Şu an çiftçi toprağı ekiyor. Bu ekimi borç, faiz ile yapıyor” dedi.
Tohum desteği verilen iller arsında Urfa’nın bulunmadığına değinen Almas, geçtiğimiz yıl çiftçilere verilen destekleme ödeneklerinde de Urfa’nın 2’inci aşamada tutulduğunu anımsattı. Almas, şunları söyledi:
“Çabalasak da bir ilerleme olmuyor. Bakın tohum nerelere verildi? Çiftçiliğin daha cılız yapıldığı yerlere verildi. Yani açıkçası bir kandırmacaydı. Şayet böyle bir destek verilecekse herkese eşit bir şekilde verilmeliydi.” İlçede çiftçilerin kiraladığı hazine arazilerinin 1 yıl süre ile verildiğini, bu sebeple çiftçinin fidan desteği alamadığını belirten Almas, kiralama süresinin en az 5 yıl olması gerektiğini vurguladı. Almas, “Kuru arazinin kiralama bedeli geçen yıl dönüm başına 35-40 TL arasıydı. Bu yıl 70 TL olmuş. Sulu arazi 80 civarındaydı. Şu anda 140 TL’ye çıkardılar. Bu kadarda olmaz. Zamlar neden enflasyon oranına göre yapılmıyor? Bu çelişki neyin nesidir” diye sordu.
DEDAŞ’ın çiftçilere dönük uygulamalarına da değinen Almas, söz konusu duruma ilişkin “DEDAŞ terör estiriyor” nitelendirmesi yaptı. Almas, şöyle dedi:
“Borcu olanların elektriğini kesiyor. Buna Devlet Su İşleri (DSİ) eklendi. Bozova ilçemiz DSİ’nin bünyesinde. Kısa zaman sonra desteklemeler ödenecek. DSİ şimdiden çiftçilerin hesabına bloke koymuş. Çiftçiler bu sefer destekleme ödeneklerini alamıyor. Peki, çiftçinin gübre, mazot ve ilaç borçları var, bunlar ne olacak? Çiftçiye destek yok, verilen destekleme parasına el konuluyor. Peki, çiftçiyi nasıl kalkındıracağız? Burada dönüm başına 190 TL su parası ödüyoruz. Çiftçi nasıl kazanacak? Böyle devam etmesi durumunda Bozova’da 5 yıl içerisinde sulanacak alan bulamazsınız. Hepsi fıstık bahçesine döner. Pamuk, şeker pancarı, biber, mercimek gibi diğer ürünler biter. Yıllık 200 çiftçimiz Ziraat Odası’na terkini veriyor. Çiftçiliği bırakıyor.”