Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Şubattaki deprem felaketinin etkilerine rağmen 2023 yılının genelinde ekonomik büyümemizin yüzde 4,4 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz” dedi.
Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde “2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi Basın Bilgilendirme Toplantısı”nda konuştu.
Yılmaz’ın açıklamaları şöyle:
Temel önceliklerini depremle yıkılan şehirlerin daha iyi şekilde yeniden ayağa kaldırılması ve geleceğe dönük afet risklerinin azaltılması olarak açıklayan Yılmaz, şöyle konuştu:
“Bir diğer temel önceliğimiz mali disiplini esas alan, maliye ve para politikaları koordinasyonunu güçlendiren bir anlayış içerisinde makro finansal ve fiyat istikrarını sağlama hedefine katkıda bulunmaktır. Gerçekçi ve ayakları yere basan politikalarımızla, tüm dünyayla birlikte ülkemizi de olumsuz etkileyen hayat pahalılığı sorununun da üstesinden geleceğiz. Bütçemiz, yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen, bütüncül ve kapsayıcı bir kalkınma yaklaşımına sahiptir. İstikrar içinde büyümenin sağladığı imkanları insan odaklı ve sosyal refahı artırıcı bir yaklaşımla toplumun bütün kesimleri ile paylaşmak esas alınmıştır.
İşçisi, memuru, emeklisi, esnafı ve çiftçisiyle toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmış, Edirne’den Kars’a 81 ilimizin her köşesinin gereksinimleri düşünülmüştür. Milli teknoloji hamlesi, milli enerji, gıda arz güvenliği, yeşil ve dijital dönüşüm gibi alanlara odaklanan 2024 yılı bütçemiz stratejik hedeflerimize daha hızlı ulaşmamızın önünü açacaktır. Bilim, teknoloji, tasarım ve inovasyonda bize sunulanla yetinmeyecek, yeni trendlerde belirleyici ve öncü olacağız.”
Refahı artıracaklarını, güven ve istikrarı tahkim edeceklerini vurgulayan Yılmaz, “Değerlerimize sahip çıkarak aile kurumumuzu sağlamlaştıracak, zararlı akımlara karşı milli bünyemizi perçinleyeceğiz. Terörü kaynağında kurutma stratejimizi kararlılıkla uygulamaya, tüm şehirlerimiz ile sınırlarımızda huzur ve güven ortamını korumaya devam edeceğiz. Bölgesel ve küresel dengelerin anahtar ülkesi olarak diplomaside belirleyici rolümüzü sürdüreceğiz.” ifadesini kullandı.
“Kesintisiz büyüme süreci”
Küresel salgın, jeopolitik gerilimler ve savaşlar nedeniyle dünya ekonomisinin arzu edilen toparlanmayı sağlayamadığını, artan risk ve belirsizliklerin pek çok ülkede büyüme oranlarını sınırlandırdığını anlatan Yılmaz, “Mevcut kırılganlıklar ve yeni risklerle beraber, 2022’de yüzde 3,5 büyüme kaydeden küresel ekonominin, 2023’te yüzde 3, 2024’te de yüzde 2,9 oranında büyüyeceği öngörülmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Tüm dünyada yaşanan sıkıntılara rağmen Türkiye’nin geçen sene yüzde 5,5 büyüdüğünü ve “kesintisiz büyüme” sürecini 13 yıla çıkardığını dile getiren Yılmaz, “asrın felaketi” olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerine rağmen üretim ve ihracatın sekteye uğramadığına dikkati çekti.
Alınan tedbirlerin, depremin büyüme üzerindeki olumsuz etkisinin sınırlı düzeyde kalmasını sağladığına işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:
“Böylece 2023 yılının ilk yarısında yüzde 3,9 oranında büyüyen Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında olumlu ayrışarak 12 çeyrektir devam eden büyüme performansını sürdürmüştür. Halihazırdaki büyüme oranlarımız, ihracat ve istihdamdaki rekorlara kadar pek çok göstergemiz ‘Türkiye Yüzyılı’na emin adımlarla girdiğimizin ispatıdır. Küresel iktisadi faaliyetlerdeki yavaşlamanın ve şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinin etkilerine rağmen 2023 yılının genelinde ekonomik büyümemizin yüzde 4,4 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz. 2024 yılı için ekonomimizin daha dengeli bir talep kompozisyonuyla yüzde 4 oranında büyümesini ve enflasyondaki düşüşün de teminiyle diğer ülkelerden olumlu yönde ayrışmasını bekliyoruz.”
Güçlü ekonomik aktivitenin, istihdam oluşturma kapasitesi üzerindeki olumlu etkisiyle istihdamın 2023 yılının ikinci çeyreğinde tarihi seviyelerine ulaştığına dikkati çeken Yılmaz, yılın ilk yarısında, emekliliğe hak kazanma koşullarına yönelik düzenlemelerin sonucunda istihdamdan ayrılanlara ve depremin olumsuz etkilerine rağmen net 220 bin istihdam artışı sağlandığını bildirdi.
Cevdet Yılmaz, 2023 yılı genelinde ekonomideki canlılığın sürmesiyle yıl sonu itibarıyla istihdamdaki yıllık artışın yaklaşık 900 bin kişi olmasının, işsizlik oranının yüzde 10,1’e gerilemesinin, 2024 yılında ise parasal sıkılaştırma koşullarının etkisiyle işsizlik oranının hafif bir yükselişle yüzde 10,3 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiğini vurguladı.
Turizm sektöründen yeni rekorlar beklentisi
Uygulanan politikalar ve güçlü ekonomik yapı sayesinde ihracatın artmaya devam ettiğini kaydeden Yılmaz, “2022’de 254,2 milyar dolarla bir önceki Orta Vadeli Program hedeflerimize yaklaşan ihracatımız, jeopolitik gerilimler ve küresel büyümedeki yavaşlama beklentilerinin yanı sıra depremin ihracat üzerindeki olumsuz etkilerine rağmen 2023 yılında da tarihi rekorlar kırmaya devam etmektedir. Yıllıklandırılmış ihracatımız, eylül ayı itibarıyla 253 milyar doları aşmış, küresel mal ticaretinde ülkemizin aldığı pay yüzde 1’in üzerinde gerçekleşmiştir.” bilgisini paylaştı.
Yılmaz, bu yıl genelinde 255 milyar doların üzerinde ihracatla bir önceki yılın üzerinde bir performansı yakalamayı, gelecek sene ise 267 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmayı amaçladıklarını belirterek, ihracat desteklerini artıracaklarını, ihracat pazarlarını çeşitlendirme yönünde adımlar atacaklarını ve küresel ticaretteki yeni eğilimlerle uyumlu olarak çalışmalarını sürdüreceklerini ifade etti.
Salgın ve jeopolitik gerilimlere rağmen uygulanan politikalarla turizm sektörünün, cari dengenin iyileşmesine önemli katkı sağlamaya devam ettiğini dile getiren Yılmaz, “Turizm sektörümüzün olumlu performansı ile seyahat gelirlerimizin 2023 yılı sonunda 49 milyar dolara, 2024 yılında söz konusu yukarı yönlü ivmenin sürmesiyle 52,5 milyar dolara ulaşarak, yeni rekorlar kaydetmesini bekliyoruz.” dedi.
Cari işlemler açığının en önemli sebeplerinden biri olarak nitelendirdiği enerjide, son dönemde ithalat bağımlılığını azaltma ve arz güvenliğini sağlama amacıyla atılan adımlara dikkati çeken Yılmaz, şu bilgileri verdi:
“Küresel ölçekte enflasyon sorunu, pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede devam ederken, enflasyonla mücadeleye yönelik şeffaf ve güvenilir politika adımlarını yerinde ve zamanında hayata geçirmekte, bu duruşumuzu düşük tek haneli enflasyon seviyelerine kalıcı şekilde ulaşıncaya kadar sürdürmekte kararlıyız. Enflasyonla mücadelemizi sürdürürken, hayat pahalılığının yol açtığı zorlukları telafi edecek gerekli politikaları da uygulamaktan vazgeçmiyoruz. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, memurumuzu, işçimizi ve emeklimizi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da enflasyona ezdirmeyeceğiz. Daha önce de başardığımız gibi, güven ve istikrar ortamında, akılcı adımlarla enflasyonu yeniden tek haneye indirecek ve halkımızın alım gücünü artıracağız.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, yatırımların 2024 yılı bütçesinde de devam edeceğini aktararak, “Enerjiden tarıma, eğitimden sağlığa, sanayiden savunma sektörüne kadar Cumhurbaşkanımızın liderliğinde her alanda somut ve dinamik politikaları, planlı ve programlı bir şekilde birer birer uygulamaya devam edeceğiz.” diye konuştu.