Türkiye’nin G20’de açıklanan Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru’na dahil edilmemesinin ardından Avrupa-Asya ticaret yolları yarışında yeni bir iddia ortaya atıldı. İddiaya göre Türkiye, Kuşak ve Yol Projesi’nin bir parçası olmak için Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile bir demiryolu projesi üzerinde çalışıyor.
Abu Dabi Varlık Fonu (ADQ) ve Türkiye’nin, Avrupa’yı Orta Doğu ve Asya’ya bağlaması planlanan ticaret koridorunun bir parçası olarak İstanbul Boğazı üzerinde bir demiryolu inşa etmek için görüşmeler yürüttüğü iddia edildi.
Projenin, Türkiye ile Abu Dabi’nin başkenti olduğu BAE arasındaki bir dizi potansiyel anlaşmaya eklendiği belirtildi.
Bloomberg’in “konuyla ilgili bilgi sahibi Türk yetkililere” dayandırdığı haberine göre; demiryolu, 3 milyar dolara inşa edilen Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçecek. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile ADQ konuyla ilgili henüz bir açıklamada bulunmadı.
Hedef, Kuşak ve Yol Projesi’nin önemli bir parçası olmak
Türkiye, tarihi İpek Yolu’nu canlandırarak Pekin’den Londra’ya kadar kesintisiz bir ticaret yolu oluşturmayı hedefleyen ve Çin’in önderliğini yaptığı “Kuşak ve Yol Projesi” önemli bir parçası olmak için yarışıyor.
Türkiye’nin Körfez ülkelerini demiryolu ve karayolu ağına bağlamayı hedeflediğini söyleyen ve isimlerinin açıklanmasını istemeyen kişiler, Abu Dabi ile yapımı görüşülen demiryolunu gelecekte bu hedefi destekleyecek başka altyapı projelerinin izleyebileceğini de sözlerine ekledi.
BAE hükümeti Bloomberg’e yaptığı açıklamada, Türkiye ile ikili ticaretin 2030 yılına kadar iki katına çıkarak 40 milyar dolara ulaşmasını umduklarını ve yatırım için “kilit sektörler” arasında enerji, lojistik, turizm ve tarımın yer aldığını belirtti.
BAE ile Türkiye arasında 51 milyar dolarlık anlaşma imzalanmıştı
Türkiye ile BAE arasında Temmuz ayında yaklaşık 51 milyar dolarlık anlaşmalar dizisi imzalanmıştı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, anlaşmaları “Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında 50.7 milyar dolarlık anlaşma imzalandı. Enerji, ulaştırma, altyapı, lojistik, e-ticaret, finans, sağlık, gıda, turizm, emlak, inşaat, savunma sanayii, yapay zeka ve ileri teknolojiler gibi alanlarda mevcut iş birliğinin derinleştirilmesi kararlaştırılmıştır. Söz konusu alanlarda imzalanan anlaşmaların toplam tutarı 50.7 milyar dolardır” ifadeleriyle duyurmuştu.
Erdoğan, Çin’in enerji zengini bölgede artan etkisine yanıt olarak geçen ay ABD ve Hindistan’ın BAE, Suudi Arabistan ve İsrail’in desteğiyle Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru üzerinde anlaşmasının ardından Körfez ülkelerini Irak’ın Basra limanından 17 milyar dolarlık bir ticaret yolunu desteklemeye ikna etme çabalarını hızlandırdı.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, geçtiğimiz günlerdeki bir radyo konuşmasında, Yeni Delhi’deki G20 Zirvesi sırasında duyurulan yeni ulaşım koridorunun önümüzdeki yüzlerce yıl boyunca dünya ticaretinin temelini oluşturacağını söylemişti. Yeni koridorun Kuşak ve Yol Projesi’nden ziyade Süveyş Kanalı ile rekabet edeceği söyleniyor.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping‘in Kuşak ve Yol Projesi’nin başlatmasının üzerinden 10 yıl geçti.
Çin’in ekonomik yavaşlaması yüzünden projelere verilen kredilerin yavaşlaması nedeniyle projenin büyük hedeflerinin önemli ölçüde azaldığı değerlendirmeleri yapılıyor.
İtalya gibi ülkeler projeden çekilmek istediklerini ifade ederken Sri Lanka ve Zambiya gibi ülkeler de kendilerini borç tuzağına düşmüş ve kredi yükümlülüklerini yerine getiremez halde buluyor.
Yaşanan aksaklıklara rağmen Çinlilerin “şaşırtıcı miktarda” başarı elde ettiğini ve Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru’nun buna bir “rakip” olmaya yakın bile olmadığını söyleyen Observer Research Foundation çalışanı Girish Luthra; bunun en iyi ihtimalle orta hacimli bir koridor olabileceğini söyledi. Luhtra, “Kuşak ve Yol Projesi ölçeğinde bir oyun değiştirici değil. Bu iyi bir duyuru ancak teklife bakıp da ‘Aman tanrım, dünya onsuz yaşayamaz’ diyemezsiniz” dedi.
