Alman otomobil üreticileri için 2023 yılı pek parlak görünmüyor. Merkezi Duisburg’da bulunan CAR-Center Otomotiv Araştırmaları Merkezi’nin Direktörü Ferdinand Dudenhöffer, Avrupa’daki otomotiv sektörü için “kasvetli bir tablo” çiziyor.
Otomobil üreticilerinin sipariş listeleri aslında gçen yıl doluydu. Ancak Dudenhöffer’e göre araç siparişlerinde kaydedilen bu yoğunluk, tedarik zincirinin kesintiye uğraması ve yarı iletkenler ile diğer önemli parçaların temin edilememesinden kaynaklıydı.
Ayrıca korona salgınının yol açtığı kapanmalarla birlikte istisnai bir durum da ortaya çıkmıştı. Üreticiler planlanandan daha az araç üretti, böylece yeni araç arzı genel olarak daraldı, sipariş listeleri uzadı. Nihayetinde üretim bandından çıkan ürünler de yüksek marjlarla satıldı. Otomobil sektöründeki alışılagelmiş indirimler ise bir anda geçmişte kaldı.
Dudenhöffer’e göre bu durum 2023’ten itibaren sona erecek. Sipariş listelerinin boşalacağını söyleyen Dudenhöffer, yeni araç satın almak müşterilerin azalacağına, hatta nadir hale geleceğine işaret ediyor. Otomotiv uzmanı, bunun nedenini enflasyona, yüksek enerji fiyatlarına ve resesyonun yeni araç alımlarını engellemesine bağlıyor.
“Avrupa kaybedenler yolunda”
Dudenhöffer, Avrupa’yı “kaybedenler yolunda” gördüğünü ifade ediyor. Almanya için yeni otomobil satışlarında hafif bir büyüme öngörülüyor, ancak Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya ve savaş nedeniyle özel bir durumda olan Rusya’da 2023 yılında satış rakamlarında daralma beklediğini kaydediyor.
Buna karşılık uzmana göre yeni yılda Asya ve Kuzey Amerika’da otomobil satışları artacak.
Gerekçesi ise Çin ve ABD’nin otomotiv endüstrisine de fayda sağlayacak ekonomik teşvik programlarını devreye sokmaları.
ABD’de Biden’ın enflasyonu düşürmeye ve ülkeyi daha yeşil bir geleceğe taşımaya yönelik politikaları bağlamında gelecek 10 yıl içinde yaklaşık 430 milyar dolar harcama yapılması öngörülüyor.
Ayrıca hükümet, araçların ABD’de monte edilmiş olması koşuluyla her elektrikli otomobil alıcısına 7 bin 500 dolar vergi kolaylığı vadediyor.
Ancak bu düzenlemenin, ABD’de giderek daha fazla üretim tesisi kurmak zorunda kalacak olan Alman otomobil üreticileri ve diğer ülkelerin şirketlerini kapsayıp kapsamayacağı ise muğlak.
Almanya’da elektrikli otomobillere yoğun ilgi
Almanya’da da trafiğe kaydedilen elektrikli otomobillerin sayısı son zamanlarda önemli ölçüde arttı. Bunun nedeni, Haziran 2020’den bu yana, liste fiyatı 40 bin euronun altında olan yeni tescil edilmiş, tamamen elektrikli araçların federal hükümetten 6000 euro ve otomobil üreticisinden 3000 euro olmak üzere toplam 9000 euro sübvansiyon almaları. Kısmi elektrikli plug-in hibrit otomobillerin alıcıları ise 6 bin 750 euroya kadar teşvik alabildiler.
CAR Enstitüsü’nün tahminlerine göre, elektrikli otomobiller 2022 yılı sonuna kadar Alman binek otomobil pazarının neredeyse yüzde 28’ini oluşturacak. Bu da 326 bini plug-in hibrit ve 394 bini tamamen elektrikli olmak üzere yaklaşık 720 bin elektrikli otomobil anlamına geliyor.
Ancak Ocak 2023’ten itibaren sübvansiyonlar kaldırılacak ve elektrik fiyatları da büyük ölçüde artacak. Devlet tarafından finanse edilen elektrik fiyat freni de önemli bir rahatlama getirmeyecek. Zira, fiyat freni geçen yılki elektrik sarfiyatının yalnızca yüzde 80’i için geçerli olacak. Geri kalan kısmı zamlı tarifeden tahsil edilecek. Ayrıca elektrikli otomobillerin şarj edilmesi de hanelerin elektrik sarfiyatlarını artıracak.
Bu nedenle çoğu uzman, yeni elektrikli otomobillerin satışında önemli bir düşüş olacağını, benzinli ve dizel araçlarda da indirimler olabileceğini varsayıyor.
Çin’de ters rüzgârlar esiyor
Alman üreticiler, dünyanın en büyük otomobil pazarı olan Çin’de de sert rüzgârlara direnmek zorunda kalacak. BMW ve Mercedes-Benz, araçlarının yüzde 30’undan fazlasını, VW Grubu ise yüzde 40’tan fazlasını Çin’de satıyor.
Ancak elektrikli otomobiller söz konusu olduğunda, Almanların önceki başarı konsepti Çin’de işe yaramıyor gibi görünüyor. Ekonomi gazetesi Handelsblatt‘a göre Çinli start-up şirketi Human Horizons, HiPhi X modeliyle en yüksek kârın elde edildiği lüks sınıfta rakiplerini geride bırakıyor. Şimdiye kadar bu alan Mercedes, BMW ve Audi’ye aitti.
BYD, GAC, Li Auto ve Nio gibi yerel tedarikçiler de diğer segmentlerde ve araç sınıflarında Avrupalı rakiplerini geride bırakıyor. Çin mallarını kapsamlı bir şekilde test eden Alman mühendislere göre de Çin’de kaliteli ve nispeten uygun fiyata araçlar artık mevcut.
ABD’li varlık yöneticisi Alliance Bernstein’ın otomobil uzmanı Daniel Röska, Almanların içten yanmalı motorlu otomobillerdeki marka gücünün Çin’deki elektrikli araçlara bire bir aktarılmadığını ve bu eğilimin 2023’te daha da yoğunlaşabileceğini belirtiyor.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE
