Kuruluş, 147 milyon çocuğun yüz yüze derslerin en az yarısına giremediğini de belirtti.
Bazı tehdide açık çocuklar, özellikle de kız çocukları da açılan okullara geri dönemedi.
UNICEF Genel Direktörü Catherine Russel, çocukların “pandeminin gizli kaybedenleri” olduğunu söylüyor.
Çocuklar, hastalığın en ağır etkilerine daha az açık olsa da, pandemi yüzünden okulların kapatılması nedeniyle yaşamları alt üst oldu.
Mart 2020 itibariyle, 150 ülkede okullar tamamen, 10 ülkede de kısmen kapatıldı. İki yıl sonra, 19 ülkede hala okullar kısmen kapalı.
Filipinler, Honduras ile Büyük Okyanus’un güneyindeki Solomon Adaları ve Vanuatu da okulların en az % 70’i kapalı ve UNICEF bu oranı tam kapanma diye tanımlıyor.
‘Korkunç kader’
Russel BBC’ye yaptığı açıklamada “Daha önce okuyabilen çocukların şimdi okuyamadığını, işlem yapabilen çocukların şimdi bunu yapamadığını görüyoruz dedi.
Russel, en çok okulu bırakan çocukların istismara açık bir hale gelmesinden korkuyor.
“Bazı çocuklar, aileleri yoksullaştığı için iş gücüne katılmak zorunda kaldı. Kız çocukları da erken evlendirildi ve bu korkunç bir kader.”
Çocukların dışarıda oynamasının kısıtlandığı Filipinler’de, birkaç okul sonbahar aylarında yeniden açıldı, ancak öğrencilerin çoğu evlerinde kaldı.
13 yaşındaki Chloe Almojuela Dikit, derslerini internet üzerinden takip etmeye çalıştı.
Chloe “Öğrenimi, sınıf arkadaşlarımı, faaliyetleri ve okul çalışmalarını, okulda yaptığımız şeyleri özledim” diyor.
Babası Dioecro Albior Dikit, ailesini geri dönüşüm işçiliği emekçiliği sağlıyor.
Kızının okula dönmesini istiyor ve derslerin yanı sıra, kaybettiği sosyal kabiliyetlerden de kaygılı.
“Bir çok şey, birincisi de insanlarla etkileşime girmek. Çünkü yüz yüze gelmediler. En önemlisi bu çünkü insanlar birbirleriyle sık sık etkileşime girerse, ‘Bu kabul edilebilir mi’ gibi konularda fikirler edinirler. Bunlar cidden gerekli şeyler.”
Pandemi üzerine sel felaketi
UNICEF’e göre, pandemiden önce bile Sahra altı Afrika ülkelerinde, okuma, yazma ve matematik kabiliyetleri en düşük düzeylerdeydi.
Bu yıl Ocak ayında Uganda’da okullar açıldığında, 10 çocuktan biri okula geri dönmedi.
Sel felaketleri çok sayıda okula zarar verdi. Bu nedenle UNICEF 457 çadır sağladı.
Bazı çadırlar, ülkenin batısındaki madencilik kasabası Kasese’ye gitti.
Bulembia İlkokulu’nda öğretmenlik yapan Lilian Nikaru “Neredeyse iki yıllık boşluk çocukları çok etkiledi. Geri döndüklerinde, birçok şeyi unutmuşlardı ve baştan öğretmeye başladık” diyor.
Öğretmenler, ev ev dolaşıp aileleri kız çocuklarının okula geri dönüşü için ikna etmeye çalıştı. Genç yaşta anne olanları da.
17 yaşındaki Sharon (gerçek adı değil) 2020’de, okullar kapandığında hamile kaldı.
Okul, teyzesinin Sharon okuldayken bebeğe bakabileceği bir yer ayarladı ve genç kız günde üç kez çocuğunu emzirmek için mola alıyor.
“Diğer kızlara, bir hata yaptıysanız bile hala okula geri dönülebileceğini göstermek istedim. Sınıftayken, gerçekten derslerime odaklanıyorum” diyor.
“Bazen, bir çocuğum olduğunu unutuyorum ve teyzem geldiğinde hatırlıyorum”
Sharon bir yılı tekrar ediyor ve eğitimi sayesinde bir gün aşçılık yapabilmeyi umuyor.
Ancak pandemi öğrenim dışında, çocukların sosyal temastan ve evin ötesindeki deneyimlerden de mahrum kalmasına yol açtı.
Trinidad ve Tobago, dünyanın en uzun süreli kısmi okul kapatmasına gitti ve ilkokullar gelecek ay tekrar açılacak.
Bazı ebeveynler, diğer ülkeler öğrenime tekrar başlamışken, gecikmeleri anlamakta zorlanıyor. En küçük çocukların okulları kapalı kalırken, plajlar ve barlar yeniden açıldı.
Bu, 9 yaşındaki Elin için iki yıllık okul deneyimi, yatak odasındaki küçük masanın üzerinde duran dizüstü bilgisayarın başında günde dört ya da beş saate geriledi.
“Bazen bazı şeyleri kaçırıyorum ve sormaya korkuyorum” diyor.
“Çok sessiz”
Annesi Kate Nothnagel, Elin’in sınıf öğretmeniyle bu yıl sadece bir kez karşılaştığını ve geçen yıl ise bir kere bile yüz yüze görmediğini söylüyor.
“Aralarında bir ilişki gelişmedi ve çocuğun kendine güveni oluşmadı. Aslında çok dışadönük bir çocuktu ama içine kapanmaya başladığını görüyorum” diyor.
Elin, müzik, sanat ve beden eğitimi gibi dersleri kaçırdığını ve internet üzerinden yapmanın aynı olmadığını da ekliyor.
Ancak, ders çalışacak sakin bir yeri, bir cihazı ve interneti olan şanslı çocuklar arasında. Birçok ülkedeki diğer çocuklar bu kadar şanslı değil.
Derin eşitsizlikler
Trinidad ve Tobago’daki diğer anne ve babalar, sosyal tecridin çocuklarının psikolojisine etkilerinden kaygılı.
Çocukların kaçırdığı eğitimi almasına yönelik bir ulusal plan da yok.
UNICEF, 122 ülkeden veri topladı ve bunların sadece % 60’ının eğitimin toparlanmasına yönelik plan olmadığını, bunun da konunun ciddiye alınmadığını gösterdiğini belirtiyor.
Kuruluş, Covid’in çocukların eğitime erişimindeki eşitsizlikleri gözler önüne serdiğini ve derinleştirdiğini söylüyor.
Küresel taahhüt
UNICEF, yıkıcı bir zincirleme reaksiyonu önlemek için daha fazla yatırım çağrısında bulunuyor. Küresel düzeyde eğitim için yapılan yardımların oranı 2019’daki % 8,8’den, bir yıl sonra % 5,5’e düştü.
Russel, dünya genelindeki eğitim bakanlıklarının planları olması gerektiğini, ancak aynı zamanda küresel bir taahhüde de ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
“Bu çocukların iyiliği için taahhütte bulunmalıyız ki, gelişip, serpilebilsinler” diyor.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE