Kar amacı gütmemeleri gerekirken son dönemlerde sık sık maddi kaynak aktarımlarıyla gündeme gelen vakıf üniversitelerinden birinde yaşanan skandal uygulamalar, gözlerin yine sistemdeki bazı vakıf üniversitelerine çevrilmesine neden oldu.
Odatv’nin haberine göre, henüz 2-3 yıllık bir geçmişi olan bir vakıf üniversitesindeki rektörün aylık maaşının “150 bin TL” olduğu belirtildi. Üstelik söz konusu maaşın, döner sermaye gibi ek bir gelir olmaksızın rektörün sadece “rektörlük görevi maaşı” olduğu ifade edildi.
AR-GE’YE AYRILAN BÜTÇE REKTÖR MAAŞINDAN AZ…
Rektörün aylık 150 bin TL maaş aldığı söz konusu üniversitede, geçen yıl Ar-Ge için ayrılan bütçe de dikkat çekiyor.
Zira, söz konusu üniversitede rektör aylık 150 bin TL maaş alırken, üniversitenin Ar-Ge’ye geçen yıl ayırdığı yıllık bütçe ise sadece “141 bin TL” olduğu ifade edildi. Öte yandan, bu bütçenin de kütüphaneye aktarıldığı söyleniyor. Rektörün bir ayda aldığı maaşın, üniversitenin kütüphaneye ayırdığı yıllık bütçeden bile fazla olması eğitim camiasında tartışmaları da beraberinde getirdi.
KENDİ HASTANESİNE STAJ ZORUNLULUĞU
Üniversite ile rektörün kendi hastanesi arasında da tartışma yaratan uygulamalar yaşanıyor.
Hemşirelik, Fizyoterapi gibi bölümlerde uygulamalı eğitim gören öğrencilerin staj eğitimlerinin üniversiteye yakın olan devlet hastanelerinde değil de, rektörün kendi sahip olduğu özel hastanede yapılmasını zorunlu kıldığı belirtiliyor.
Bir staj eğitimi için iki kıta arasında yol yapan öğrencilerin bu durumdan dolayı mağdur oldukları ve çeşitli kurumlara şikayet dilekçesi verdikleri ifade ediliyor.
AZ HOCA, “ÇOK YÜKSEK” LİSANS ÖĞRENCİSİ
Yine söz konusu bu vakıf üniversitesinde, son 2 yılda alınmaya başlanan lisansüstü öğrenci sayısının 1100’e yaklaştığı ve bunların yarısının da, ilginç bir şekilde “Klinik Psikoloji” alanında olduğu belirtiliyor. Bu “çok yüksek” lisans öğrencisi sayısının, henüz yeni kurulan bu üniversitede, kendisinden önce kurulan Koç, Bilkent, Sabancı gibi köklü ve büyük vakıf üniversiteleri ile neredeyse aynı olması tartışma yaratırken, üniversitedeki hoca sayısındaki azlıkta dikkat çekiyor.
Rektörün üniversitenin bütün imkanlarını; özellikle sahibi olduğu özel hastanesinde kullanmasına dair kendi mütevelli heyetinin bile haberinin olmadığı ve yapılan rutin denetlemelerde bu üniversiteye uyarılarda bulunulduğu aktarıldı.
