TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün kabul edilen ve 2019-2023 dönemini kapsayan 11. Kalkınma Planı’yla ilgili tartışmalar sürerken 2014-2018 dönemini kapsayan 10. Kalkınma Planı’nda eğitim alanında konulan hedeflerin büyük bölümü gerçekleştirilemedi.
Hükümetin 10. Kalkınma Planı’nda koyduğu hedeflerle çözüm aradığı eğitime erişim, çağ nüfusunun okullaşma oranları, fiziki altyapı ve yabancı dil öğretimi olmak üzere birçok konu MEB’in masasında sorun olarak kalmaya devam etti.
Okul öncesi eğitim çağında olan dört ve beş yaşındaki çocukların okullaşma oranının 2018 yılında yüzde 70’e çıkartılacağı hedefinin çok uzağında kalındı. MEB’in 2017-2018 eğitim yılına ilişkin örgün eğitim istatistiklerine göre, okul öncesi eğitimde okullaşma oranı yüzde 50’de kaldı.
ENGELLİLER İÇİN ADIM ATILMADI
Engelli öğrencilerin eğitime erişimi için atılması gereken adımlar da atılmadı. 2018 yılına kadar okulların fiziki altyapısının engelli bireylere uygun hale getirileceği sözünü veren hükümet, bu sözünü de tutmadı. Kas hastası öğrenciler, okullarında engelli rampası, engelli asansörü ve özel tuvalet olmadığı için eğitime erişmekte pek çok güçlükle karşı karşıya bırakıldı.
YABANCI DİL EĞİTİMİ YOK SAYILDI
Yabancı dil eğitimine erken yaşlarda başlanacağı, öğrencilerin en az bir yabancı dili iyi derece öğrenmesini sağlayacak düzenlemeler yapılacağı sözü de lafta kaldı. İngilizce eğitimi uygulaması okul müdürlüklerinin inisiyatifine terk edildi. MEB, İngilizce dersinin saatlerini eğitimin tüm kademelerinde azalttı. Bakanlığa bağlı okulların 5’inci sınıflarındaki yabancı dil eğitiminin saati üçe düşürüldü.
ÖĞRENCİLER SINAVDA DÖKÜLDÜ
AKP’nin 10. Kalkınma Planı’nda kaydedilen, “Yükseköğretime geçiş sistemi, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini dikkate alan etkin rehberlik ve yönlendirme hizmetleri desteğiyle, süreç odaklı bir değerlendirme yapısına kavuşturulacak” sözü için de hiçbir adım atılmadı. Önceki gün açıklanan üniversite sınavının sonuçları, yükseköğretime geçiş sisteminin çarpıklığını ortaya koydu. ÖSYM’nin verilerine göre, sınava giren 2.4 milyon öğrenciden 628 bin 796’sı puan barajının altında kalırken 15 bin öğrenci yarım net dahi yapamadı.
GÜVENCESİZ İSTİHDAMDA ISRAR EDİLDİ
2014-2018 dönemini kapsayan kalkınma planına, öğretmenlik mesleğini cazip hale getirmek için konulan hedefler de ıskalandı. Öğretmen yetiştirme ve geliştirme sistemin düzenleneceğini vaat eden hükümet, bu vaadin tam tersi adımlar attı. MEB, eğitimcilerin tüm tepkisine karşın güvencesiz istihdama yol açan sözleşmeli öğretmenlik modelinde ısrarcı olurken ataması yapılmayan öğretmen sayısı yarım milyona ulaştı.
Önceki kalkınma planında, “Kalabalık ve birleştirilmiş sınıf ile ikili eğitim uygulamaları azaltılacak, öğrenci pansiyonları yaygınlaştırılacaktır” denilse de kalabalık sınıflar sorunu giderek büyüdü. Özellikle köy okullarındaki birleştirme sınıflarının mevcudu katlanarak arttı. Bazı okullardaki sınıf mevcutları 40’a yaklaşırken 186 bin öğrencinin birleştirilmiş sınıflarda eğitim gördüğü öğrenildi.
FATİH Projesi de kördüğüm haline geldi. Projenin resmen iflası ilan edildi. Başarısızlıkla sonuçlanan proje, kamuya 3.4 milyar TL yük oldu.
KAYNAK: BİRGÜN / MUSTAFA MERT BİLDİRCİN
