İktidara yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Yusuf Kaplan, “Ülkenin Eğitim Bakanlığı ailenin altını oyacak bir projeyi nasıl uygulayabildi?” diyerek projeyi eleştirmişti.
Birgün’den Mustafa Mert Bildircin’in haberine göre, MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, önceki gün resmi internet sitesinden Rehberlik Programı’nı yayımladı. Programda, “Bağımlılıkla Mücadele, Çocuklarda Cinsel Eğitim, Şiddeti Önleme” gibi kişisel ve sosyal rehberlik hedeflerinin yanı sıra “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” hedefine de yer verildi. Saat 14:16’da müdürlüğün duyurduğu hedefler listesi, tepkiler üzerine web sitesinden kaldırıldı.
Bakanlık, web sitesine saat 16:05’te yeni bir Rehberlik Programı ekledi. Yeni programda hedefler 26’dan 25’e düşürüldü. Programda, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” hedefinin yer almaması dikkati çekti. Bakanlık, Şubat 2019’da toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin hizmet içi eğitim modüllerini de kaldırmıştı.
“Kadın cinayetlerinin arttığı bir dönemde kabul edilemez”
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği’nden Fatma Çavuşoğlu Kocaman, cinsiyet eşitliğinin rehberlik hizmetlerinin kişilik gelişimi açısından çok önemli olduğunu belirterek “Hedefler arasından cinsiyet eşitliğini çıkarmaya kalkışmak, kadın cinayetlerinin arttığı böyle bir dönemde kabul edilemez” dedi. Kocaman, YÖK’ün, “Öze dönmek” gerekçesi ile kadın çalışmalarına ilişkin yüksek lisans programlarını kapattığını da anımsattı.
MEB’in, cinsiyet eşitliğini hedefler arasından çıkarmasını YÖK’ün kararına dayandırabileceğini söyleyen Kocaman, “Ancak bu karar, eğitimin toplum için dönüşüm mekanizması olduğu gerçeğini yadsımaktır” diye konuştu.
“Kadın cinayetleri eğitim ile çözülür”
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un, cinsiyet eşitliğiyle ilgili çalışmalar yürütüleceği yönünde açıklamalar yaptığını ifade eden Kocaman, toplumsal cinsiyet çalışmalarının en kısa zamanda rehberlik hedefleri arasına alınması gerektiğini vurguladı. Kocaman, kadın cinayetlerinin bir süredir gündemde olan idam ile değil, toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmaları ile durdurulabileceğinin altını çizdi.
Türkiye’nin de imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi gereği ders müfredatına konulan, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” daha önce de birçok defa hedef tahtasına oturtuldu. İlk olarak MEB, dini vakıf ve derneklerin projeyi hedef alması üzerine projenin sonlandırılmasına karar verdi. Ardından ise YÖK, cinsiyet eşitliği projelerini, “Değerlerimizle mütenasip” değil gerekçesiyle kaldırdı.
