Altmıştan fazla İngiliz üniversitesinde görev yapan çok sayıda akademisyen, hafta başından bu yana karşı oldukları yeni emekli maaşı düzenlemesi için grev düzenliyor.
İngiliz Üniversiteleri İşverenler Kurumu’nun (UUK) hayata geçirmeyi planladığı yeni emeklilik reformu kapsamında, emekli maaşlarının borsada spekülasyon tabi olması öngörülüyor. İngiltere çapında yaklaşık 190 bin eğitmenin üyesi olduğu Üniversite ve Yüksekokul Sendikası (UCU), söz konusu düzenlemenin kişi başı yılda yaklaşık 10 bin pound zarara yol açacağını belirtiyor. Aylar süren müzakerelerin ardından işverenler birliği ve sendika, “Üniversiteler Emeklilik Şeması” adlı tasarı üzerinde uzlaşabilmiş değil.
UCU, gelecek dört haftada 14 gün boyunca grev yapılmasını planlıyor. Bu süre yeterli olmadığı takdirde de, Nisan, Mayıs ve Haziran’da da grev düzenlenmesinin düşünülebileceği belirtiliyor.
Kütüphaneler yoğun
Londra’daki Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu’nun (SOAS) kütüphanesi hafta başında son derece yoğundu. Çok sayıda öğrenci gelecek haftalarda ihtiyaç duyacakları önemli kitapları ödünç aldı ya da fotokopi çektirdi. Çünkü SOAS ve en az 63 diğer İngiliz üniversitesi ve yüksekokulu perşembe gününden itibaren faaliyet göstermedi. Sendikaların aktardığı verilere göre, İngiltere tarihindeki en büyük akademisyen grevi düzenleniyor. Bu çerçevede üniversitelerdeki tüm derslerin de düşmesi bekleniyor.
Şu anda sınavlar ve ödev teslim tarihleri ertelenmiş bulunuyor. Öğretim üyelerinin grev süresince kendilerine atılan e-postalara cevap vermemesi de söz konusu olacak. Ülke çapında öğretim üyeleri, üniversite ve kütüphane girişlerini grev hattı oluşturmak suretiyle kapatmayı planlıyor.
Öğrencilerin tepkisi
Öğretim görevlilerinin grev kararını destekleyen öğrenciler kadar, tepki gösterenler de var. Notlarının tehlikeye gireceğinden korkan öğrencilerin bir kısmı, ödedikleri öğrenim harçlarını geri istiyor.
Master eğitimi için Londra’ya giden ve SOAS’ta siyaset bilimi okuyan Berlinli öğrenci Merve Kania, “Hocalarımın adil bir emekli maaşı almalarını tabii ki istiyorum. Fakat bunun yükünün öğrencilere taşıtılmasını doğru bulmuyorum” diyor.
Kania’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda AB vatandaşı öğrenci, İngiltere’de bir yıllık master programları için toplam 9 ila 11 bin pound öğrenim harcı ödüyor. Bu rakam AB vatandaşı olmayan öğrenciler içinse en az 18 bin pound, yani yaklaşık 95 bin Türk lirası. “Birçok kişinin parasını neden geri istediğini anlayabiliyorum” diyen Kania, ödedikleri harçların öğrencilere iade edilmesini talep eden birçok dilekçeye imza atmış.
“Emeklilik kumar olamaz”
Üniversitelerin sürekli bir özelleştirmeye maruz kaldığını belirten sendika, söz konusu grev vasıtasıyla üniversite yönetimlerini “mümkün olduğunca sert biçimde etkilemek” niyetinde. Sendika, emeklilik maaşlarına “borsada kumar oynatılamayacağını” söylüyor ve uzun vadede öğretim üyelerinin Brexit’le de paralel olarak başka ülkelere göçebileceği konusunda uyarıyor.
Sendika, greve ek olarak 28 Şubat’ta Londra’daki parlamento binası önünde bir protesto düzenleyecek. Sendika, bu hamlelerin hiçbirinin işverenler birliğini karar üzerine düşünmeye sevk etmediği takdirde, “mücadelenin gelecek hamlesinin not verme boykotu” olabileceğini söylüyor. Bu gerçekleştiği takdirde, yüzlerce öğrencinin mezuniyeti tehlikeye girebileceğine dikkat çekiliyor.
